"Bu saldırı karşısında suskun kalmak vahşete ortak olmak demektir"
DİYARBAKIR - . Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür Der) Diyarbakır Şube Başkanı Süleyman Nazlıcan, Suriye'de Esed rejiminin, klor gazı içerikli kimyasal silah saldırısının tek kelimeyle vahşet olduğunu söyledi.
Yaşanan vahşeti dünyanın sessiz bir şekilde seyrettiğini kaydeden Nazlıcan, saldırının hiçbir şekilde kabul edilebilir olmadığını belirtti.
"Bu saldırı karşısında suskun kalmak vahşete ortak olmak demektir. Buna sessiz kalınması halinde bu ve benzeri vahim olaylar yeniden yaşanır. Maalesef iki yüzlü politik bir suskunluk söz konusu." diyen Nazlıcan, acilen bütün ülkelerin, duyarlı insanların buna müdahale etmesi ve Esed zulmüne "dur" demesi gerektiğini bildirdi.
- Bingöl
Bingöl Muhtarlar Derneği Başkanı Abdullah Butaku da Esed'in yıllardır kendi insanını tankla tüfekle öldürdüğünü, şimdi de çoluk çocuk demeden kimyasal silahla insanları katlettiğini belirtti.
Bütün dünya ve Birleşmiş Milletler'in (BM) bunu seyrettiğini, birilerinin artık buna "dur" demesi gerektiğine dikkati çeken Butaku, ölenlerin kanının bütün insanlığın eline bulaştığını kaydetti.
Butaku, "Söz demokrasiye gelince AB ülkeleri mangalda kül bırakmıyorlar ama söz konusu Müslüman kanı olunca dut yemiş bülbüle dönüyorlar. Esed rejiminin bu saldırılarını nefretle kınıyorum ve Suriye'deki bu savaşın bir an önce durulmasını temenni ediyorum." ifadelerini kullandı.
- Elazığ
Memur Sen Elazığı Şube Başkanı İbrahim Bahşi de Esed rejiminin İdlib'in Han Şeyhun beldesine düzenlediği kimyasal silah saldırısında sivillerin öldürülmesine tepki gösterdi.
Esed rejiminin Suriye'deki olayların başladığı günden beri oradaki halka kan kusturduğunu ifade eden Bahşi, her geçen gün saldırılara bir yenisinin eklendiğini, çocuk, kadın, yaşlı demeden insanların katledildiğini dile getirdi.
Klor gazı saldırısını nefretle kınadıklarını aktaran Bahşi, şunları kaydetti:
"Esed rejimi, barbarca saldırılarına bir yenisini ekledi. Bu saldırıda masum insanlara yönelik kimyasal silah kullanıldı. Bunun insanlıkla bağdaşır hiçbir yanı yok. Onların işi ancak çocukları ve mazlumları öldürmek. Sözde insan hakları savunuculuğu yapan Batılı devletler bu saldırılar karşısında sessiz kalıyor. Ben Müslüman devlet yöneticilerini ve halklarına yapılan bu zulme karşı durmaya çağırıyorum."
- Batman
Batman'daki Güneydoğu Mum Işığı Yetimler Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Zeynep Doğantay, bir güne daha bebek katillerinin kanlı saldırılarıyla uyandıklarını, yıllardır bebek, çocuk, yaşlı, kadın demeden insanların, mazlumların kanından beslenen zalim Esed'in yine kimyasal silahlarla bebekleri canından ettiğini söyledi.
Zalim Esed ve yandaşlarının ideolojik ya da siyasi düşünceleri ne olursa olsun tüyü bitmemiş henüz daha kundaktaki bebekleri, elinde oyuncakları ile oynayan çocukları bombaladığını aktaran Doğantay, şöyle konuştu:
"Yerin dibine batın. Sizin o kanlı ellerinizi tutan kalleş ellerin insanlığından da şüphe ediyoruz. İnanıyoruz ki Peygamber Efendimize kanatlanarak uçan o bebeklerin, o çocukların kanında boğulacaksınız. Ey dünya duyun artık bu bebelerin çığlıklarını, hiç mi rüyalarınıza girmiyor o gözü açık şekilde katledilen bebeklerin silüetleri? Sizlerin çocukları yok mu? Sadece bir saniyeliğine gözünüzü açıp kapatın ve empati kurun; ya o bebekler, çocuklar sizin olsaydı."
- Mardin
Uluslararası Stratejik Tahlil ve Araştırma Merkezi (USTAD) Başkanı Ahmet Akgül, Esed güçlerinin halkına karşı uyguladığı kimyasal katliamının sadece İdlib'ten ibaret olmadığını, Suriye'deki iç savaşın başlamasından bu yana kimyasal bomba kullanıldığını aktardı.
Tüm dünyanın gözü önünde İdlib'te onlarca sivil masum çocuğun öldüğünü, yüzlercesinin sakat kaldığını vurgulayan Akgül, bunun bir soykırım olduğunu bildirdi.
Esed güçlerinin kimyasal bombayla yaptığı katliamlara seyirci kalan, karşı tedbir geliştirmeyen herkesin bu soykırımın ortağı olarak anılacağını belirten Akgül, şöyle devam etti:
"Başta batı ülkeleri olmak üzere bölgede Esed ile hareket eden terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD ve İran en az Esed kadar bu katliamdan sorumludurlar. Esed rejiminin İdlib'te kimyasal silah kullanmak suretiyle öldürdüğü kişiler gayrimüslim veya şii bir gruba ait olsaydı BM duruma 5 yıl öncesinden müdahale eder, Esed rejimine dünyayı dar ederdi. Ne acı ki ölenler Müslüman, masum halk olunca dünya üç maymunu oynamaya devam etmektedir."
- Şırnak
Şırnak Eğitim Bir-Sen İl Başkanı Abdullah Çatı, Suriye'de insanların 5 yıldır vatansız kaldığını, çocukların ana babasız bırakıldığını kaydederek, Esed ve Rusya işbirliği ile İdlib'te kimyasal silahla saldırı sonucu sivillerin hunharca katledildiğini söyledi.
Çatı, 5 yıldır Suriye'de katliam yapan zalim Esed rejiminin katliamlarının had safhaya ulaştığını anlatarak, mazlum Suriye halkının öldürülmesine karşı olduklarını ve saldırıyı lanetlediklerini bildirdi.
Uluslararası duyarlı güçleri bu vahşeti durdurmaya davet ettiklerini dile getiren Çatı, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Kimyasal silah kullanarak masum sivil insanları katleden ve Suriye'de her türlü katliamı yapan alçak Esed rejimi katlettiği sivil canların ve çocukların hesabını vermelidir. Suriye'ye barışın ve huzurun gelmesini temenni ediyoruz. Bu vesileyle Suriye şehitlerine Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa diliyoruz. Savaş suçu sayılan ve kimyasal silahlarla yapılan İdlib katliamını şiddetle lanetliyoruz."(aa)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.