AYM'nin Enis Berberoğlu kararı Resmi Gazete'de
TİGRİS HABER- Gerekçede, yasama dokunulmazlığına ilişkin Anayasanın 83. maddesinin ikinci fıkrasının, milletvekillerinin TBMM'nin kararı olmadıkça tutuklanamayacağı ve yargılanamayacağı güvencesine yer verdiği, aynı kuralın dördüncü fıkrasının ise tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını TBMM'nin yeniden dokunulmazlığı kaldırmasına bağladı. Yargıtay 16. Ceza Dairesinin, temyiz incelemesi için önünde bulunan bir davada, Anayasanın 83. ve geçici 20. maddelerine ilişkin yaptığı yorumun, Anayasaya uygun olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.
“Yorum yoluyla yeni bir istisna getirmek değil, kuralı uygulamak”
Milletvekillerinin geçici olarak dokunulmazlıklarını kaldıran Anayasanın geçici 20. maddesindeki istisnanın, her ceza dava dosyası bakımından değil, Anayasa değişikliğinin kabul edildiği tarihte mevcut yasama dokunulmazlığının kaldırılması taleplerine ilişkin ‘yasama dokunulamazlığının kaldırılmasına ilişkin dosya’ ile sınırlı olduğu belirtilen gerekçede, "Böyle bir durumda, yeniden milletvekili seçilen bir kişi, Anayasanın 83. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca yeniden dokunulmazlık kazandığına ve geçici 20. maddedeki istisna sadece 20 Mayıs 2016 tarihine kadar kuralda sayılan mercilere intikal eden yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin dosyalar bakımından geçerli olduğuna göre yeniden milletvekili seçilen başvurucu da katıldığı seçimlerde milletvekili seçilen diğer milletvekillerinin tabi olduğu genel hukuk rejimine tabi olacaktır. Aksinin kabulü, geçici 20. maddenin norm alanının kapsamına girmeyen bir olaya uygulanması anlamına gelir ve Anayasanın sözüne aykırılık oluşturur. Tekrar seçilen milletvekilinin Anayasanın 83. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca yeniden dokunulmazlık kazanacağı kuralı esastır ve geçirliliğini korumaktadır. Anayasanın geçici 20. maddesinde tekrar seçilen milletvekilinin yasama dokunulmazlığından faydalanmasını engelleyen ayrı ve açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu durumda yapılması gereken istisnanın kapsamını yorum yoluyla genişletmek veya yorum yoluyla yeni bir istisna getirmek değil, kuralı uygulamaktır” denildi.
“Anayasa koyucunun iradesine aykırı bir yorum”
Somut uyuşmazlıkta, genel kural olan 83. maddenin dar, istisna olan geçici 20. maddenin ise geniş yorumlandığı ifade edilen gerekçede, başvurucunun yasama dokunulmazlığını tekrar kazandığının kabul edilmemesinin, maddenin sözüyle çelişen ve anayasa koyucunun iradesine aykırı bir yorum olduğu ifade edildi.
Anayasal kurum olan yasama dokunulmazlığının, milletvekillerinin bir engelle karşılaşmadan yasama faaliyetlerine serbestçe katılmalarını sağlamaya yönelik koruma mekanizması niteliğinde olduğu ifade edilen gerekçede, bu nedenle yasama dokunulmazlığının, temsili demokrasinin işleyişi bakımından önemli bir işleve sahip olduğu vurgulandı.
“Seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır”
Anayasa yargısına hakim olması gereken hak eksenli yaklaşımın yasama dokunulmazlıklarına ilişkin anayasal kuralların yorumlanması için de geçerli olduğunu vurgulanan gerekçede şu ifadelere yer verildi: "Bu nedenlerle, yeniden milletvekili seçilmesine karşın hükmen tutuklu olarak kovuşturma sürdürülüp infaz evresine geçilerek başvurucunun yasama dokunulmazlığını koruyan Anayasanın 83. maddesi hükmüne aykırı davranıldığı, dolayısıyla Anayasanın 67. maddesinde güvence altına alınan seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır."
Başvurucunun 24 Haziran 2018'deki genel seçimlerde yeniden milletvekili seçilmesi dolayısıyla milletvekili seçildiği tarih itibarıyla tekrar yasama dokunulmazlığından yararlanmaya başladığı vurgulanan gerekçede, anılan tarihten sonra tutulmaya devam ettirilmesinin Anayasa'nın 83. maddesiyle bağdaşmadığı ifade edildi.
“Anayasa'nın 83. maddesiyle bağdaşmamaktadır”
Yüksek Mahkemenin gerekçesinde, "Sonuç olarak 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan genel seçimlerde yeniden milletvekili seçilen başvurucunun, buna dayalı tahliye talebi 29 Haziran 2018'den itibaren 20 Eylül 2018'e kadar esas bakımından incelenmemiş ve bu süreç boyunca başvurucunun mahkumiyete bağlı olarak tutulması devam etmiştir. Başvurucunun anılan tarihler arasında hürriyetinden yoksun bırakılması yasama dokunulmazlığına ilişkin güvencelerin yer aldığı Anayasa'nın 83. maddesiyle bağdaşmamaktadır. Açıklanan gerekçelerle başvurucunun Anayasanın 19. maddesinde düzenlenen kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir” ifadelerine yer verildi.
Yeniden yargılama için İstanbul 14. Ağır ceza mahkemesine gönderildi
Gerekçede, seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkı ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunduğu vurgulandı.
Bu nedenle yeniden yargılama yapılmak üzere kararın bir örneğinin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmesine karar verildi. Gerekçede, "İlk derece mahkemesince yapılması gereken ilk iş Yargıtayın onama kararına bağlı sonuçların geri alınması amacıyla yeniden yargılama kararı verdikten sonra başvurucu hakkında yargılamanın durmasına karar vermekten ibarettir” denildi. (İHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.