Anne Güran'ın avukatı: "Nevzat Narin'e ahırda bir eylemde bulundu"
TİGRİS HABER-Narin Güran cinayetine ilişkin 4 tutuklu sanığın yargılanmasıyla başlayan davanın ikinci duruşması, üçüncü gününde devam ediyor. Tutuklu sanıklardan Nevzat Bahtiyar'ın avukatlarının yaptıkları savunmaların ardından anne Yüksel Güran'ın savunmasına geçildi.
Sabah 10.00'da başlayan duruşmaya 14.00'de ara verildi. 16.00'da devam eden duruşmaya başlamadan önce Mahkeme Başkanı, tüm Türkiye'nin beklediği "Karar bugün çıkacak mı?" sorusuna da yanıt verdi.
Mahkeme Başkanı duruşmaya başlamadan önce "Bir aksilik olmazsa bugün gece 1-2'ye kadar kalıp bitireceğiz" dedi.
Daha sonra sözü anne Yüksel Güran'ın avukatı Yılmaz Demiroğlu aldı. Demiroğlu, "Bize göre Nevzat, Narin'i konuşma bahanesiyle çağırdı ve ahırda kendisine yönelik bir eylemde bulundu" dedi.
Demiroğlu'nun savunması şöyle:
"Narin'imizin annesinin avukatı olarak buradayız. Öncelikli amacımız adalete hizmet etmek ve maddi hakikatin somut verilerle ortaya çıkmasıdır... Bugüne kadar bu dava dosyası üzerinde çok sayıda dayanaksız senaryolar üretildi, farkındayız. Bu senaryoları üretenler somut delilleri görmelerine rağmen hakikatin açığa çıkmasını ve yanılmış olmayı hazmedemediler.
Bir senaryo üretirken akıl, mantık, bilim, vicdan; bunları bir kenara bırakamayız. Bu dosyada şunu gördük; toplumsal cinnet hali var. Masum insanlar henüz dava dosyası açılmadan, iddianame bile hazırlanmadan masumiyet karinesi ihlal edildi. Kesin hüküm verilircesine hüküm kuruldu, mahkemenize talimat verilmeye çalışıldı. Bu süreç adil yargılanma beklentisi olan sanıklar nezdinde (Nevzat dahil) endişeye yol açıyor.
Bugün anneye yöneltilen suçlama bir jandarmanın niyet okumasına yönelik tutanaktır. Bütün dünyaya da duyuracağım. Bu dosyada mevcut delillerle anneyi hangi noktaya koyacağız? Bunu nasıl ilişkilendiriyorsunuz? Anne, suçun aslı maddi faili midir? Ya da oğlu bu eylemi gerçekleştirdi de oğlunu mu korudu diyorsunuz, bunu da anlamadık. Salim'i mi, Nevzat'ı mı koruyor?
-zaten karar verilmiş- diyerek adalet arayışımızı engellemeye çalışanlar oldu, sizi de töhmet altında bıraktılar, biz bunları es geçtik. İlk ihbar daima önemlidir. İlk ihbar Salim Güran'dan gitmiştir ve kayıp saat olarak 15-15.30 olarak belirtilmiştir. Bu kayıtlarda mevcuttur. İhbar içeriğinde şüphelenilen çingeden bahsedildiği, köylülerden gelen bir sesin de kırmızı araçtan bahsedildiği aşikardır. Jandarma personeline böyle bir bilgi gittiği zaman en azından bir tutanak tutulmaz mı? Jandarma başka tutanakları tutmayı biliyor da böyle bir kritik noktada neden tutanak tutmuyor? Neden kırmızı araçla ilgili bir araştırma yapmadı? Bu kusurun, eksikliğin faturası bugün aileye kesilmiştir.
İddianame ve mütalaada suçlamanın yegane dayanağı olarak gösterilen delil daraltmış baz raporu. Bizler bu çalışmayla ilgili raporu gördüğümüzde işin uzmanlarından görüş almaya çalıştık, araştırdık. Ancak hiç kimse aklımızla alay etmesin, ülkeyi kandırmasın. Önümüze konulan raporda oda oda kişilerin tespiti asla ve asla mümkün değildir.
Uzmanlardan öğrendiğimiz kadarıyla geçmişe dönük baz sinyal verilerinin tespiti mümkün değildir. Eski sinyal gücünü yakalamanız mümkün değil. Her şey bu sinyali etkileyebilecek güçtedir. Daraltılmış bazın noktasal olarak doğru veri sunmayacağını biliyoruz ve hiçbir ceza dosyasında da böyle bir delil, kesin delilmiş gibi önümüze koyulmamalı.
Biz bu dava dosyasının çözümü için bazdan ziyade maddi delillere ulaşarak bir çözüm geliştirileceği kanaatindeyiz. Nevzat'ın beyanlarının çelişkili olup olmadığını, akşa mantığa uygun olup olmadığını değerlendirmek zorundayız. Nevzat'ın beyanlarına bir üstünlük tanınamaz. Neden? Aracının Eğertutmaz Deresi'nde tespitinde sonra yakalanıp ifadesine başvurulmuş, ilk beyanlarında okulun alt tarafındaki parke yolda Salim'in kendisini durdurduğunu, araçlar içerisinde transfer gerçekleştiğini, kendisine de işaret edilerek gömeceği yerin gösterildiğini söylüyor. Sonra beyan değişiyor, cesedi farklı yerden aldığını söylüyor. Sonra yine beyan değişiyor, bu sefer başka yerden teslim aldığını söylüyor.
Bize göre Nevzat, Narin'i konuşma bahanesiyle çağırdı ve ahırda kendisine yönelik bir eylemde bulundu. 15.41'de aracının görüldüğü yerde, 30 dakikalık bir zaman diliminde Narin'imize kötü şeyler yapmış olma ihtimalini de gözeterek bu zaman dilimi içerisinde hızlıca cesetten kurtulmaya çalıştı.
İddia makamının müvekkille ilgili eylem tarifinde, müvekkilin somut olarak bu olaya nasıl bir katkısı olduğuna dair bir izahat göremiyoruz. 2 Eylül tarihli jandarma tutanağında jandarma personeli niyet okuma girişiminde bulunarak müvekkile Enes ile ilgili basında çıkan haberleri soruyor. Müvekkilim de doğal olarak 'Oğlum ne olacak?' diye refleks gösterecek.
Oğlu ile ilgili endişelenmesi doğal değil midir? Ancak bu refleksi, 'Enes'i koruyucu davranışlar' ve 'Narin'in öldüğünden emin şekilde' şeklinde nasıl böyle bir tutanak tutulmuş anlamakta güçlük çekiyoruz. Anne yönünden bunun delil değeri yoktur. Bunun iddianamede işlenmesinin bizce hukuken hiçbir değeri yoktur. Bunun mahkemenizce dikkate alınmasını istiyorum.
Nevzat'ın hikayesine inanılmaması gerektiğinin bir diğer göstergesi ise, olay günü ve geçmişe ilişkin kayıtları incelediğimizde, Yüksel ile Salim arasında 30 Temmuz'daki hatalı arama dışında hiçbir arama yok. Evden aldıysan cesedi en azından olay gününe ilişkin bir arama olsaydı, o da yok. Anne ile ilgili hiçbir delil olmamasına rağmen yapılan bu haksızlığa, hukuksuzluğa bizler müdafiisi olarak her yerde karşı çıkacağız.
Güran ailesinin hukuka saygısı vardır. Bunu nereden öğreniyoruz? Kendi aile fertlerinden biri daha önce cinayete kurban gitmiştir. (Olaya ilişkin mahkeme kararını başkana sundu.) Hiçbir zaman o aileyi hedef alan veya eylemi gerçekleştiren kişi dışında masum birilerini hedef alan bir tavır sergilememiştir. Onlar hukukun, adaletin sonucunu bekliyor ve sizin de Narin'i katleden kişiyi cezalandıracağına inançları tamdır. Asla dışarıda tanımlanan gibi bir aile değildir.
Şüpheden sanık yararlanır ilkesini asla ve asla unutmamalıyız. Açılan haksız bir dava nedeniyle anne lekelendi. Biz bu lekeyi kaldırma derdindeydik. Ama maalesef bizim elimizde laboratuvarlar, teknik imkanlar yok. Keşke olsaydı da şüphe duyulmayacak şekilde masum olduğunu gösterebilseydik."
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.