“ABLUKA KALDIRILSIN, SİYASET AKTİF ROL ALSIN”

“ABLUKA KALDIRILSIN, SİYASET AKTİF ROL ALSIN”
Barış doktorları, ‘Beyaz Forum’ eylemlerinin 14. Gününde ‘ Barış İçin Beyaz Forum Deklarasyonu’ açıkladı.

Diyarbakır Büyük Şehir Belediyesi önünde bugün yaptıkları basın açıklamasıyla bir deklarasyon yayımlayan barış doktorları, “Varmak istediğimiz nihai nokta, ablukaların kaldırılması, savaşın sonlandırılarak ölüm ve yaralanmaların son bulması, anlaşmazlıkların diyalogla çözülmesi için siyaset kurumunun bir an önce aktif rol almasıdır. Ancak savaşın son bulmaması halinde ise tüm risklerine rağmen, sağlıkçı sorumluluğumuzu yerine getirebilmemiz için tarafların, çatışma alanlarına girmemize izin vermesidir” şeklinde açıklamada bulundu.

Barış doktorları,  Diyarbakır Büyük Şehir Belediyesi önünde sürdürdükleri ‘Beyaz Forum’ eylemlerinin 14. Gününde ‘ Barış İçin Beyaz Forum Deklarasyonu’  yayınladılar. Diyarbakır Büyük Şehir Belediyesi önünde dün yaptıkları bir basın açıklamasıyla paylaşılan deklarasyonu barış doktorları tarafından okundu. Deklarasyonu barış doktorlarından Cigerxwin Polat okudu.

 “Sağlıkçılar öldürülüyor”

Polat, “Abluka altında yaşayan insanlar, yaşam, temiz su ve gıdaya ulaşım, sağlık ve bilişim haklarından mahrumdur. Siviller öldürülmektedir. Sağlık hakkı mücadelesi veren ve bu ahlaki duruşu yaşamında somutlaştıran sağlıkçılar sivil yaralılara yardım ettikleri sırada öldürülmektedir. Öldürülen insanların cenazeleri başka bir dramın başlangıcı halindedir. Günlerce defnedilmeyi bekleyen ve evlerde muhafaza edilmek zorunda kalınan cenazeler insanlık adına utanmamız için yeterli gerekçeyi oluşturmaktadır.

“İnsanlar göçe zorlanıyor”

 Abluka bir yönüyle alanın içindeki insanların haklarını gasp ederken, diğer yandan abluka dışındaki insanların özgür düşünme ve sıradanlığını imkânsızlaştırarak, ikili abluka fonksiyonu görmektedir, insanlar kendi yurtlarından, evlerinden çıkarılmış, göçe zorlanmıştır. Göç etmeyen ya da edemeyen herkes terörist olarak yaftalanmış, öldürülmeleri meşrulaştırılmaya çalışılmıştır. Hastaneler ve okullar yeni nesil askeri karargâhlar haline getirilmiştir. Savaş hukuku bile çiğnenmektedir. Sağlık Bakanlığı, Savaş ve Propaganda Bakanlığına dönüşmüş, sağlıkçıların tarafsızlığı zedelenerek sağlıkçılar hedef haline getirilmiştir. Topluma bir zehir gibi enjekte edilen otoriter, tekçi bakış açısı dayatılmıştır.

 “Abluka kaldırılsın, siyaset kurumu aktif rol alsın”

Ablukanın ve savaşın devam ettiği Sur İlçesi'ne girmek için girişimlerde bulunmaya devam ediyoruz. Varmak istediğimiz nihai nokta, ablukaların kaldırılması, savaşın sonlandırılarak ölüm ve yaralanmaların son bulması, anlaşmazlıkların diyalogla çözülmesi için siyaset kurumunun bir an önce aktif rol almasıdır. Ancak savaşın son bulmaması halinde ise tüm risklerine rağmen, sağlıkçı sorumluluğumuzu yerine getirebilmemiz için tarafların, çatışma alanlarına girmemize izin vermesidir.

“Sağlıkçıların hedef alınması savaş suçu olarak görülmeli”

Hedeflediğimiz noktalara ulaşmaya çalışırken, dayanaklarımızı; insan hakları, tıbbi etik ve uluslararası insancıl hukuk olarak belirliyoruz. Tüm insanların barış içinde yaşama hakkı, sağlık hakkı, barış hakkı, gıdaya ve temiz suya ulaşım hakkı, barınma hakkı ve iletişim hakkına sahip olması gerekir. İnsanlar din, dil, ırk, cinsiyet, etnik yapı ve siyasi görüşüne bakılmaksızın sağlık hakkına sahip olmalıdır. Tıpta hasta ve sağlıklı insan olabilir, düşman, terörist, polis, asker veya sivil gibi kavramlar tıbba ait terimler değildir ve sağlık bu terimler üzerinden tanımlanamaz. Uluslararası insancıl hukuk ise çatışma ve savaş alanlarında uygulanacak hukuktur. 1949 ve 1977 Cenevre sözleşmeleri ve ek protokolleri gereği sağlıkçıların savaş alanlarında, siviller ile savaşma yeteneğini kaybetmiş savaşçılara sağlık bakım ve yardımı yapma sorumluluğu vardır. Bu sorumluluk nedeniyle sağlıkçıların çatışma ve savaş alanlarına girme hakkı bulunmaktadır. Bu çerçevede bölgede devlet silahlı güçlerinin hastanelerin içine ve çevresine konuşlandırılması bir ihlaldir.  Sağlıkçıların hedef alınarak başından vurulması ihlaldir ve savaş suçu olarak görülmelidir” denildi.

Haber: Ali Abbas YILMAZ

 

 

 

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.