Zilan: Çem u Çem Çu!
AK Partiye oy veren mütedeyyin Kürt seçmenlerin yarısının infial içinde olduğunu ve iktidardan uzaklaştığını belirten Zilan, İstanbul seçimlerinin kaderini belirlemede Kürtlerin etkin olduğunu ve İmamoğlu lehine farkın iki yüz bin civarında açılabileceğini söyledi.
İstanbul seçimlerini kaybeden AK Parti’den uluslararası sermayenin de elini çekeceğini, içeride ise AK Partiden kitlesel kopuşlar yaşanacağı öngörüsünde bulunan Zilan, iktidar partisi için, “Çem u Çem Çu” sözünü hatırlattı.
Adam şanslı
İstanbul seçimlerinde mütedeyyin Kürt seçmenin davranış tarzını değerlendiren Zilan şunları söyledi: “Nasıl ki, Diyarbakır’da AKP’yi devirmek için HDP’ye yükleniyorsun, gönlün Saadet’ten yana olsa da Hüda Par’dan yana olsa da aynı bunun gibi İstanbul’da da AKP’yi kim devirebilecekse ondan yana olmak gerekiyor. Ayrıca İmamoğlu sadece CHP’nin adayı da değil. Yani, yüzde yüz CHP’nin rahle-i tedrisatından geçmiş biri değil. Adı İmamoğlu, babasının ismi Hasan, annesinin ismi Havva, yani adam şanslı.”
AKP’ye oy vermek büyük günahtır, CHP’ye oy vermek küçük günahtır
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cuma namazı çıkışında cami avlusunda, Diyanet İşleri Başkanının yanında muhalefete dönük eleştiride bulunmasının yanlış olduğunun altını çizen Zilan, Dini siyasete karıştırmak hoş değil. Ben de buna karşı siyasi olarak şöyle bir açılım, söylem geliştirdim. Dedim ki, AKP’ye oy vermek büyük günahtır, CHP’ye oy vermek küçük günahtır. Numan Kurtulmuş’un sözlerine de bir karşılıktır. Biz de seçim sonrası tövbe ederiz Allah bizi de affeder. Eski imamım, yani fetva için belgem de vardır. Haliyle biraz latife yaptık. Tabii hiçbir patiye oy vermek günah değildir, isteyen istediği partiye oy verebilir. Ama onlar işin içine din imanı karıştırınca biz de latife yollu bir karşılık verdik. Numan Kurtulmuş bu konuda elimi güçlendirdi, madem o tövbe eder, biz de tövbe ederiz. AKP’ye oy verince tövbeniz kabul oluyorsa CHP’ye de oy verince tövbeniz kabul olur.” İfadelerini kullandı.
31 Mart mahalli İdareler seçimlerinde İstanbul’da sandığa gitmeyen ve AK Parti’ye oy veren muhafazakâr Kürt seçmenin 23 Haziran’da nasıl bir tavır geliştirebileceğini Azadi Hareketi kurucularından Sıdkı Zilan ile konuştuk.
“Borçlu olan Kürtler değil AKP’dir”
10 Haziran 2012’de Azadi Hareketi kurulduğunda iki hedefleri olduğunu belirten Zilan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunlardan biri Fetullah Gülen hareketini diğeri de AKP’yi, Kürt coğrafyasında geriletmekti. Türkiye metropollerinde ise Kürtler kendi menfaatlerine bakar. Tabii menfaatlerini kollarken de ilkesiz davranmazlar. Burada, kazan kazan formülü var. Sen bana hacı de ben sana hoca diyeyim formülü var. Hürmetler karşılıklıdır formülü var. AKP diyor ki, Kürtlere şunu şunu yaptım, iyi de biz de seni iktidar yaptık. Yani borçlu olan Kürtler değil AKP’dir. Erdoğan Sultanbeyli için diyor ki, ‘nankörler’, bu çok yanlış bir hitaptır.”
“Hükümet, PKK üzerinden HDP’yi şeytanlaştırmaya çalıştı”
7 Haziran 2015 seçimlerinde Azadi Hareketi ile HDP arasındaki ittifaka işaret eden Zilan, şöyle konuştu: “Bu ittifakın anlamı neydi, mütedeyyin insanlar siz oyunuzu seküler partilere verebilirsiniz; bunun zımnen anlamı budur. Mütedeyyin insanlarda bir tereddüt vardı, biz biraz da mizah katarak söylersem fetvayı verdik. Şunu anladık, bize namazlı niyazlı, dindar ve ek olarak adil, paylaşımcı, zulmetmeyen bir zihniyet lazım. Fakat bu kriterlerden bakıldığında AKP sınıfta kaldı. Bu seçimde iktidar çoğunluğu yitirdiği için hileye başvurdu. Tabii PKK de şiddete başvurup, hendek kazarak ona yardım etti. Bu atmosferde HDP de darbe aldı. Hükümet, PKK üzerinden HDP’yi şeytanlaştırmaya çalıştı. Nitekim HDP de buna pek fazla direnemedi ve bu süreç Selahattin Demirtaş’ın tutuklanmasına ve tasfiyesine kadar gitti.”
“Kim bizim taleplerimize yanıt verirse biz ona desteğimizi veririz”
Kürtlerin kendi siyasal menfaatlerine göre 23 Haziran seçimlerinde tavır geliştirmeleri gerektiğinin altını çizen Zilan, şunları söyledi: “Şuan seçime 20 gün var, eğer AKP kendini düzeltirse oy dahi verilebilir. Biz bağnaz değiliz. MHP’ye de oy verilebilir, Komünist Partiye de oy verilebilir. HDP’ye de oy verilebilir Hüda Par’a da, Saadet Partisine de oy verilebilir. Biz bir halkız ve haklarımız var, siyasi taleplerimiz var. Kim bizim taleplerimize yanıt verirse biz ona desteğimizi veririz. Ben biraz da mizah katarak söyledim bin tane öğretmen tayin edin ama değil bin tane bir tane dahi öğretmen tayin etmediler. Kaç yıldır Kürtçe seçmeli dersler için bir tane öğretmen tayin etmiyorlar. Afrin meselesinde geri çekileceklerine dair bir irade beyanında bulunsalar ama yok. Afrin’de 200 bin insanımız hicret etmek zorunda kaldı, onların mallarına el konuldu, oralar Araplaştırıldı. İşin özü özeti AKP o gün bu gündür yanlış yaptı. Şimdi yakın tehlike en büyük tehlikedir, niye çünkü iktidar gücü onun elindedir. CHP ile barışık mıyız değiliz ama CHP’de bir değişim de var. CHP’de ulusalcılar, Kemalistler değil Dersimli bir başta. Yani CHP’de Sezgin Tanrıkulu gibi, Mehmet Bekaroğlu gibi demokrat kimseler de var ve bu da diyalog için kolaylaştırıcı oluyor. İstanbul’da mütedeyyin Kürtler ilkelidir, hiçbiri de Kemalizme methiyeler düzmez. Biz sadece nu seçimde CHP’ye geçici olarak destek veriyoruz. Bu ileride nereye evrilir, kalıcı bir ittifaka dönüşür mü bilemiyoruz. Bizim şu anki hedefimiz AKP’yi düşürmektir, çünkü mengenedeyiz ve bundan kurtulmak istiyoruz. Öncelikli olarak tehlikeyi bertaraf etmek, hayatta kalmak için mücadele veriyoruz. Çünkü derin devletle, ulusalcılarla ittifak yapılmış; siyasi talepleri olan Kürtleri boğmaya çalışıyorlar. Biz de Kürtler bu durumdan kurtulsun, nefes alasın istiyoruz. Rojava’da, Güney’de, Kerkük’te hiçbir yerde AKP ve Erdoğan ile anlaşamıyoruz. İçeride de durum farklı değil; insanca davran diyoruz yok.”
“Adil olmayan bir iktidar var ve herkese de zulmediyor”
İktidar partisinin legal, demokratik alanın önünü tıkadığını belirten Zilan, “Sadece Kürtler için de söylemiyorum, KHK ile atılan yüzbinlerce insan var. On bin kadın içeri atıldı ve hiç biri de ‘terörist’ değil. Zulmen getirip bu insanlara ‘terörist’ yaftası vurdular ve ceza verip içeri attılar. HDP’yi kitlesel olarak içeriye attılar. HDP’lilere PKK’nin siyasi ayağı deyip örgüt üyeliğinden ceza veriyorlar. İyi de illegal olanları legalleştirmek dünyadaki bir uygulama siyasi yaklaşım. Hizbullahçılar Hüdaparlaşsın diyoruz. Bir siyasi parti olsunlar, normalleşip topluma katılsınlar. Bu yaklaşım desteklenmelidir. PKK HDPleşsin, silahı, şiddeti bıraksın STK kursun. Ama siz bunu cezalandırdığınızda insanları bir nevi illegaliteye itmiş oluyorsunuz. Peki, çözüm sürecinde niye görüşüyordunuz, o zaman niye legal kabul ediyorsunuz? Selahattin’i siz gönderdiniz Kandil’e. Uzun lafın kısası adil olmayan bir iktidar var ve herkese de zulmediyor.” diye konuştu.
“İmamoğlu sadece CHP’nin adayı değil”
İktidar partisine karşı 23 Haziran seçimlerinde tüm muhalefetin bir araya gelmesi gerektiğine vurgu yapan Zilan, “Bunun için de bir günlüğüne de olsa ona karşı birleşmek lazım. Nasıl ki, Diyarbakır’da AKP’yi devirmek için HDP’ye yükleniyorsun, gönlün Saadet’ten yana olsa da Hüda Par’dan yana olsa da aynı bunun gibi İstanbul’da da AKP’yi kim devirebilecekse ondan yana olmak gerekiyor. Ayrıca İmamoğlu sadece CHP’nin adayı da değil. Yani, yüzde yüz CHP’nin rahle-i tedrisatından geçmiş biri değil. Adı İmamoğlu, babasının ismi Hasan, annesinin ismi Havva, yani adam şanslı.” şeklinde konuştu.
“AKP’ye oy verince tövbeniz kabul oluyorsa CHP’ye de oy verince tövbeniz kabul olur”
İktidar partisince dinin siyasete alet edildiği eleştirisinde bulunan Zilan, şu ifadeleri kullandı: “Cumhurbaşkanı Cuma namazından Diyanet İşleri Başkanı ile birlikte çıkıyor ve parti propagandası yapıyor. Dini siyasete karıştırmak hoş değil. Ben de buna karşı siyasi olarak bir açılım, söylem geliştirdim. Dedim ki, AKP’ye oy vermek büyük günahtır, CHP’ye oy vermek küçük günahtır. Numan Kurtulmuş’un sözlerine de bir karşılıktır. Biz de seçim sonrası tövbe ederiz Allah bizi de affeder. Eski imamım, yani fetva için belgem de vardır. Haliyle biraz latife yaptık. Tabii hiçbir patiye oy vermek günah değildir, isteyen istediği partiye oy verebilir. Ama onlar işin içine din imanı karıştırınca biz de latife yollu bir karşılık verdik. Numan Kurtulmuş bu konuda elimi güçlendirdi, madem o tövbe eder, biz de tövbe ederiz. AKP’ye oy verince tövbeniz kabul oluyorsa CHP’ye de oy verince tövbeniz kabul olur.”
“AKP’ye oy veren Kürtlerin yarısında bir infial var”
Ekrem İmamoğlu’nun Büyükşehir adaylığına ilişkin olarak ise Zilan şunları söyledi: “Aslında başta İmamoğlu’nun CHP adaylığını da desteklemiyordum. Benim gönlümde başka CHP’liler vardı. AKP yanlış yaptı, bir iki ilçeyi Kürtlere verecekti. Ama hep hemşericilik yaptılar. 4 milyon Kürdün yarısı AKP’ye oy veriyordu yarısı HDP’ye oy veriyordu. Ama şimdi AKP’ye oy veren Kürtlerin yarısı oradan koptu. Bir kısmı sandığa gitmedi, bir kısmı da CHP’ye yöneldi. İnancınız olsun AKP’ye oy veren Kürtlerin yarısında bir infial var ve bu seçimde yüklenecekler. AKP 31 Mart’a göre Kürtlere karşı söylemini bir parça yumuşattı ama fiiliyatta bir şey yok. Bir yargı paketi açıkladılar ama içinde bir şey yok. Dayısı olanı bırakıyorlar. Trump iki kişiyi bıraktırdı. Biz ne yapalım, Amerikan vatandaşı mı olalım? Adalet yok, YSK Başkanı istifa ediyor. YSK Başkanı durup dururken istifa eder mi? Yüksek Seçim Kurulunun en tepesindeki en donanımlı isim ve seçimlerin yenilenmesi kararına da muhalif kalmıştı ve bugün istifa ediyor. 250 sayfalık kararın içeriği de boştu. Baştan sona kem küm, somut hiç bir şey yok. Bağlar’da ikinci partiye başkanlığı verenler bir bakıyorsunuz başka yerde encümenler içinden seçiyor, bir başka yerde seçimi yeniliyor. Yani, birbirine hiç uymayan, alakasız kararlar. AKP’nin İstanbul’u kaybetmesi çok önemli. İnşallah İmamoğlu İstanbul’u alır, AKP’de ise kitlesel olarak kaçışlar başlar. Tabii 23 Haziran’da farkın yüz, iki yüz bine çıkması çok önemli.”
“Bence kendilerini bitirdiler, güdük kaldılar”
Eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu’nun Diyarbakır’a gelişini ve yeni parti iddialarını değerlendiren Zilan, “Davutoğlu ve Gül, bunlar kendilerini bitirdiler. Zamanında cezaevine girmeyi göze alarak haksızlıklara karşı çıkmalıydılar. Kitlesel tutuklamalara yanlış deyip, karşı çıkacaklardı. Hakeza Bülent Arınç da öyle, ayıplıyorum. Zamanında Demirtaş gibi karşı çıkacaklardı, hapse girmeyi göze alacaklardı ve içeriden lider olarak çıkıp hedef kitlelerine öncülük edeceklerdi. Bedel ödemeyi göze almayandan siyasetçi olmaz. Davutoğlu madem Diyarbakır’a geldi ve bir beklenti de oluşturdular ama hiçbir şey söyleyemedi. Hiç değilse şunu söyleyebilirdi; bunlar yoldan çıkmışlar, zalim olmuşlar ve geldim size sığındım, bize sahip çıkın. Bence kendilerini bitirdiler, güdük kaldılar. Biz parti kurmak istiyoruz ve Diyarbakır halkına sığındım, Kürtlere sığındım bile demedi. Öyle Armut piş ağzıma düş olmaz siyasette. Ben bu fakir halimle ondan çok daha dik durmuşum, kimseyi de satmam, geri dönüş de yapmam. Şimdi Davutoğlu’nun ne özelliği var. Siyasette tutarlılık, karalılık gerekir. Hadi bir hafta iki hafta sustular, üç yıl susulur mu? Millet üç yıldır ne çekiyor, insanlar gözaltında cinsel tacize maruz kalıyor, intiharın eşiğinde olan insanlar var, susulur mu? Halfeti’de, Ankara’da insanlara yapılan işkence ortada, bir şey söylemek, sesini yükseltmek gerekmez mi ama yok, susuyorlar. Davutoğlu, Arınç, Gül bunu kınadı mı, bu nedir dedi mi hiç, yok. Böyle muhalefet olmaz, böyle siyaset yapılmaz. Kılıçdaroğlu muhalefet adına günlerce yürüdü mü yürüdü, sesini çıkardı mı çıkardı. Bu olumlu bir şeydir.” diye konuştu.
“CHP’de muhatap İmamoğlu’dur”
AK parti için İstanbul seçimlerinin hayati önemde olduğunun altını çizen Zilan, Kürtçe bir sözü hatırlatarak, “İstanbul iktidar için çok önemlidir ve kaybederse Çem u Çem Çu! Yani, sel ve su götürür. İktidar İstanbul’u kaybettiğinde su alıp götürecek, AKP’de kitlesel kopuşlar olacak. 24 Haziran sabahı bambaşka bir Türkiye’ye uyanacağız. Davutoğlu, Gül vs. bunlar içlerinden bunun için dua ediyorlar ama bizim gibi açıkça telaffuz etmiyorlar, hepsi bu. Dışarıda da Erdoğan’a destek İstanbul seçimlerine bağlıdır. İstanbul’u kaybederse ipini çekerler. İstanbul seçimlerini de bence İmamoğlu alır. Aradaki farkı da İki yüz bine kadar bekliyoruz. Zaten artık Kürt cenahında nasıl ki Demirtaş muhataptır, CHP’de de muhatap İmamoğlu’dur.” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.