Yüksekdağ: Bu direnişi asla silemezler

Yüksekdağ: Bu direnişi asla silemezler
Silvan'a geldiği ilk anda işgal manzarasıyla karşılaştığını ifade eden HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Türkiye'nin temel sorunun diktatörlük olduğunu belirterek, "Özyönetim diktatörlüğün panzehiridir" dedi

 

DİYARBAKIR - . "Her yer Silvan olmalı" diyerek Türkiye halklarına seslenen Yüksekdağ, "Silvan'da siviller Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın talimatıyla öldürüldü. İçişleri Bakanı, 'Üç mahalleyi haritadan sileceğiz' diyor. Bizleri, bu halkı asla yok edemezler. Bu direnişi silemezler. Yasak kalkıncaya kadar Silvan'dayız" diye konuştu.

Devletin tank, top ve ağır silahlarla saldırdığı Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde halkın büyük bir direnişle karşılık verirken, sokağa çıkma yasağı 11'inci gününe girdi. Süren sokağa çıkma yasağı ve ablukanın kaldırılması için Silvan'a gelen HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, Silvan'a geldiğinde karşılaştığı manzarayı, polisin kendisine ve HDP'li vekillere dönük saldırılarını değerlendirdi. Yüksekdağ, Silvan'a giriş yaptığı ilk anda bir işgal manzarasıyla karşılaştığını söyledi. 11 gündür sokağa çıkma yasağıyla beraber Silvan halkının yaşam hakkının engellendiğini, yaşam alanlarının yasaklandığına dikkat çeken Yüksekdağ, sadece 3 mahallenin değil, tüm Silvan'ın işgal edildiğini ve halka zulüm yapıldığını ifade etti.

'Mağrur ama dimdik ayakta olan bir halk'

Zulmün karşısında ise büyük bir direniş olduğunu ifade eden Yüksekdağ, "Halk, özyönetime bağlılığını koruyor. Tüm Türkiye, dünyaya saldırının, zulmün olduğu yerde direnişin de olacağının mesajını verdi. Silvan halkı evini, mahallesini koruyor. Ölümün, acının, gözyaşının içerisinde insanlar dimdik ayakta. Zulme teslim olmayan, zulme pabuç bırakmayan bir halk gerçeği var. Silvan'da bunu gördüm mağrur ama dimdik ayakta olan bir halk" dedi. Darbeci ve işgalci siyasete izin vermeyen bir halkın dimdik ayakta durduğunu anlatan Yüksekdağ, insanlık değeri ve demokrasi sınavı için Silvan'da bir sınav verildiğine ve Silvan halkının direnişi, demokrasi mücadelesini kazanarak çıktığını dile getirdi.

'Bize yapılan Silvan'daki vahşetin binde biri değil'

Sokağa çıkma yasağının yaşandığı mahallere yürümek isteyen binlerce kişiyle beraber yürüyüşe geçen HDP'lilere polisin saldırmasını ve polisin kendisini hedef alarak gaz fişeğiyle sıkmasını yorumlayan Yüksekdağ, "Silvan'da bize yapılan saldırı Silvan halkına uygulanan vahşetin binde biri değildir. Bize yapılan saldırının diğer bir anlamı Silvan halkının iradesiyle seçilmiş vekillerine yapılan bir saldırıdır. Silvan'a çocuklarımıza, annelerimize uygulanan şiddete 'dur' demek için geldik. Bize yapılan saldırı bizi yıldırmadı. Yapılan bu saldırı karşısında dimdik karşılayacak güçteyiz" dedi. Halkın iradesine, vekiline dönük bu saldırıyla iktidarın meşrutiyetini yitirdiğini anlatan Yüksekdağ, AKP iktidarının halka barışı sunamadığını, halkın önüne savaşı ve ölümü sunduklarını söyledi.

'Bir adım bile geri atmayacağız'

Yüksekdağ, "Biz hayatımız boyunca böyle aşağılık saldırılarla karşılaştık. Ama yılmadık, direndik saldırılar karşısında. Bugün yapılan saldırı siyasi iktidarın içine düştüğü acizliği gösteriyor. Biz direne direne kazandık. Yine direneceğiz. Ta ki kazanana dek. Bir adım bile geri atmayacağız. Buralarda siyasi iktidar meşrutiyeti kalmamıştır. O saraylarda rahat oturmayacaklar" dedi.

'Özyönetim kazandığımız mevzilerden biridir'

İktidarın tasfiye ve savaş politikalarına izin vermeyeceklerini ifade eden Yüksekdağ, her yerde halkların iradesine ve kazandıkları mevzilerine sahip çıkacaklarını söyledi. Yüksekdağ, "Halkımızın özyönetim ilanlarıyla ortaya koyduğu tutum demokratik olarak kazandığımız mevzilerden biridir. Örgütlü halkımızın kazandığı mevzilerin geri verilmesine izin vermeyeceğiz. Bu mevziler direnerek kazanılmıştır. Bu halkın alın teri emeği, kanı, gözyaşı ve değerleri var" şeklinde konuştu.

'Diktatörlüğe karşı özyönetim inşa ediliyor'

Özyönetim talebini görmezden gelen bir anlayışın Türkiye'de sorunu "hendek sorunu" olarak görmesinin sakat bir yaklaşım olduğunun altını çizen Yüksekdağ, hendeklerin sayısının bir elin parmağını geçmediğini ancak devlet terörünü saymakla bitmeyeceğini söyledi. Yüksekdağ, şöyle devam etti: "Suruç'ta, Ankara'da, Yüksekova'da, Diyarbakır'da, Van'da, YÖK'ü protesto eden öğrenciler, grev yapan öğrenciler katledildi. Bunlar hendek olduğu için mi katledildi? Hendek sorunu değil, devlet terörü var. Türkiye'nin temel sorunu diktatörlük sorunudur. Özyönetim diktatörlüğün panzehiridir. Diktatörlük inşa etmek için savaş yürütüyor. Diğer bir yandan da halk çıkıp; 'Senin diktatörlüğünü istemiyorum. Özyönetimlerimi inşa ediyorum' dedi. Ve büyük bir adım atmış oldu."

'Abluka kaldırılana kadar buradayız'

Silvan'da sokağa çıkma yasağı kaldırana kadar ilçede olacaklarını söyleyen Yüksekdağ, "Silvan'da siviller Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın talimatıyla öldürüldü. Burada her şey onların talimatıyla oldu. Evleri yıkmaya, camileri bombalamaya gönderiyorlar. İçişleri Bakanı bizim vekillerimizi tehdit ederek, 'Üç mahalleyi haritadan sileceğiz' diyor. Bizleri, bu halkı asla yok edemezler. Bu direnişi silemezler. Yürüttükleri savaşı galibiyetle bitiremezler" dedi.

'Her yer Silvan'dır'

Türkiye halklarına çağrı yapan Yüksekdağ, "Her yer Silvan'dır. Her yerde Silvan için demokratik tepkimizi ortaya koyalım. Abluka kaldırılması için harekete geçelim. Demokrasi sadece Silvan'a değil herkese lazım. Onun için her yerde direnişi büyütme zamanı" dedi.(diha)

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.