VİDEO - Tanrıkulu: “Kadın öğrencilere yapılan işkenceleri duyunca ağladık”
TİGRİS HABER - İstanbul’da gözaltına alınan gençlerin Vatan Emniyet’teki gözaltı sürecinden Çağlayan Adliyesi’ne sevk edilmelerine kadar takip eden Tanrıkulu, “Gençler gözaltına alınırken, gözaltı süresince, emniyete getirildiklerinde ve emniyette feci şekilde, düşmanca işkenceye maruz bırakılmışlar” dedi.
“Arkamızı dönüp ağladık”
Katıldığı bir televizyon programında konuşan Tanrıkulu, gençlerin kendisine anlattıklarını kamuoyuyla paylaştı. Özellikle genç üniversiteli kadın öğrencilerin yaşadıklarını anlatan Tanrıkulu, “Bu sürecin ardından ilk defa bir tanıklığımı paylaşacağım, vicdan azabı çekiyorum; genç kadın öğrencilerin bacak aralarına özellikle tekmeyle vurup kanamaya yol açmışlar… Bizzat öğrencilerden dinledim. Arkamızı dönüp ağladık, dayanamadık” ifadeleriyle yaşadıklarını anlattı.
Tanrıkulu’nun kamuoyuyla paylaştığı satır başları şöyle:
“Savcı orada, beyan almadan hepsini tutuklamaya sevk ediyor. Özel durumları aktarmak için avukatlar dilekçe vermek istiyorlar, soruşturma savcısı dilekçe almıyorum diyebilir mi? Bir hakim avukatlara “Çıkın dışarı, hepsini tutukladım” nasıl der?
Gözaltı sırasında bir doktoru alıp emniyete götürmüşler, hepsine sağlam raporu vermiş. Gözaltı uzayınca mecbur sağlık merkezine götürmüşler ve bu işkence izleri hepsi rapora yansımış. Avukatlar da bizim de olduğumuz duruşmada tüm bu işkence izlerini hakime gösterdiler, tutanak altına da alındı.
Avukat Milletvekillerimiz Sibel Suiçmez ve Mahmut Tanal’la birlikte duruşmalardaydık. İstanbul Barosu insan hakları Merkezi avukatları işkence izlerinin fotoğrafını çekiyorlardı. Polis amiri gelip “Çekemezsiniz” dedi. Deliller kayıt altına alınmasın diye engellemeye çalıştı.
Sen kimsin engelliyorsun, fotoğrafını çekeceğim dedim bir anda ortadan kayboldu, bir daha görünmedi.
Çocuğun ayağı kırılmış, 24 saat içerisinde ameliyat olması gerektiğine dair raporu var ama o halde Sulh Ceza Hakimliğine getirildi ve tutuklandı!
18 yaşında, Türkiye derecesi yapmış çok başarılı bir genç, sinir krizleri geçirdi. Tüm avukatlar ağladı. Annesini, kardeşlerini bir faciada yitirmiş, sadece babası var. Bağırarak “Ben ne yaptım, bir fotoğrafım var mı, bir şey yaptığıma dair tek bir delil var mı? Hakim gerekçesini açıklasın beni neden tutukluyor?” diye haykırdı resmen, tutuklandı!
Orada bulunan polisler, İstanbul dışından görevlendirmeyle gelmiş polislerdi. 18 yaşındaki bu genç kızın haykırışına karşı içlerinde ağlayan vardı…
Ayağı kırık cezaevine gönderilemez diye dilekçe yazdı avukatlar ve 7. Kata çıktık beraber. Nöbetçi savcıyla görüşülemiyor. İstanbul Barosu Genel Sekreteri, ben ve dört avukat kendisiyle görüşemedik, ancak bankoda katibine ulaşıp onunla görüştük. Katip savcıya anlatıyor, sonra telefonla bize dönüyor. Savcıyı göremiyorsunuz, böyle bir yargı düzeni olur mu!”
Kaynak:Haber Merkezi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.