VİDEO - Diyarbakırlı çiftçilerin taban fiyat tepkisi artarak devam ediyor; "Çiftçiliği bırakacağız" uyarısı!
Sait BAYRAM - Özel Haber
TİGRİS HABER - Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) geçtiğimiz günlerde açıkladığı buğday taban fiyatına tepkiler çığ gibi büyüyor. Diyarbakır’daki Ziraat Odası temsilcilerinin tepkili açıklamalarının ardından çiftçiler de taban fiyatına tepki göstererek, acilen buğday taban fiyatının revize edilmesi gerektiğini söyledi. Bazı çiftçiler, çiftçiliği bırakacakları uyarısı yaparken, bazıları da çiftçi olarak girdi maliyetlerinin arttığına dikkat çekerek, taban fiyatının makul rakamlara çekilmesi çağrısında bulundu. Bazı çiftçiler ise, taban fiyatının artmaması halinde, çiftçilerin önce tüccarın, sonra da tefecilerin eline düşeceğini savundu.
Diyarbakır merkez ve ilçelerde, tohum ekiminden, gübresine kadar verilen alın teri ve emekle geçin bir yıl sonra hasadın başladığı bu günlerde açıklanan buğday taban fiyatı, çiftçilerde soğuk duş etkisi yarattı. 45 dereceye varan hava sıcaklığı altında biçerdöverle hasatlarını toplayan çiftçiler, alın terlerinin hakkını istiyor.
"Mağdur ve zor durumdayız"
Diyarbakır’ın Merkez Sur ilçesine bağlı kırsal Kengerli Mahallesi çiftçilerinden Abdurrahman Aydın Alakuş, Diyarbakırlı çiftçilerin mağdur ve zor durumda olduklarını belirterek, "Tarım girdilerine bakıyoruz; yüzde 80 ile yüzde 120 arası artışlar var. Gübre yüzde 100, mazot yüzde 120, ilaç yüzde 80, işçilik maliyeti yüzde 150 artmış. Girdilerin maliyetini hesaplıyoruz. Ortalama yüzde 80 ile yüzde 90 artmış. Hububatın taban fiyat artırımı ise yüzde 12’lerde. Ekmeklik buğdayın 2023 yılı fiyatı 8 lira 25 kuruş, 2024 yılı fiyatı ise 9 lira 25 kuruş. O yüzden Arpanın fiyatı 10, Ekmeklik buğday 12-13, Makarnalık buğdayın ise 14-15’lerde olmalı" diye konuştu.
"Bakanların yüzde 20'si meclisten olmalı"
"Çiftçi bağırıyor haykırıyor. Ancak, çiftçinin derdini dinleyen yok" diyen Alakuş, "Ben bunu Cumhurbaşkanlık sistemine bağlıyorum. Acilen buğday fiyatına revize gerektiği gibi bakanlık sistemi de revize edilmeli. Bakanların yüzde 80’ni meclisten olmalı. Eğer 10 bakanlık varsa, 2 bakanın Cumhurbaşkanı dışarıdan atama yetkisinde olsun. 8 bakan da meclisten çıksın ki halkın derdinden anlayabilsin" dedi.
"Çiftçilerimiz sahipsiz"
Çiftçilerin sahipsizliğinden yakınan Alakuş, "Çiftçileri temsil eden Ziraat Odalarımız etkisiz ve yetersizler. Ziraat Odaları, hükümetle ters düşmemek istiyor. 'Aidat alalım' mantığı ile asla çiftçi tarafı olmamışlar. 1880’lerde kurulan Ziraat Odalarının başkanları, bu süreçte aidatları çarçur edeceklerine, çiftçilerin hizmeti için harcamış olsalardı, bugün de cesur bir şekilde çiftçileri savunacaklardı. Çiftçilere o güveni verseydiler inanın bugün Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı da, hububat fiyatı açıklanırken bakan ile pazarlık yapabilecekti. İki yıldır hükümet çiftçileri size yönlendirmiyor. Düşünceniz diyorsunuz; hükümetle ters düşmeyelim, hükümet bize çiftçileri yönlendirsin, aidatları alalım, saltanatımızı sürdürelim. Korkmayın! Çiftçiye güven verin, çiftçi size aidatta verir, size sahip de çıkar, elinizi de güçlendirir" şeklinde konuştu.
"TMO keşke o fiyatı açıklamasaydı!"
Çiftçi Fesih Alakuş ise, Toprak Mahsuller Ofisi'nin bu yıl ki buğday taban fiyatını açıklamasının faydadan çok, zarar getirdiğine dikkat çekerek, "Fiyat açıklamadan önce borsalarda veriler belli. Makarnalık buğday 11.415, TMO’nun fiyat açıklamasından sonra şuan makarnalık buğday şuan 9 bin 850, Ekmeklik buğday 10 bin liradan 8 bin 500 liraya düştü. Arpa zaten rezil oldu. Kimse almıyor. Fiyatı 6 bin 500 lira. TMO’nun fiyat açıklaması bize faydadan çok zararı dokundu. TMO genel Müdürü yaptığı açıklamada, ‘verdiğimiz fiyat dünya fiyatlarının üzerinde’ diyor. Peki, TMO Genel Müdürü Türkiye’deki ve Avrupa’daki enflasyonu karşılaştırmıyor mu? Haberi yok mu? TÜİK’in hesaplamalarına göre enflasyon yüzde 25. Girdi maliyetler yüzde 49. Fiyat farkı buğdayda yüzde 12. Bu fiyatlar çiftçiyi nasıl kurtaracak" diye konuştu.
"Çiftçiliği bırakmayı düşünüyorum"
Hububat taban fiyatının artırılmaması halinde, bu yıldan itibaren çiftçiliği bırakmayı düşündüğüne vurgu yapan Alakuş, "İki yıl pamuk ektim, zarar ettim. Bu yıl buğdaya yöneldim. Buğdayda da zarar ediyorum. Taban fiyatlarından dolayı, zarar ettim. Buğdayı satamıyoruz. Şu an TMO 9 bin 250 TL fiyat açıklamış. Ancak şuan tüm buğdayları 8,75’ten alıyor. Bunun 650-700 TL masrafı gidiyor. Elinde 8 lira kalıyor. Bu taban fiyatı geçen yılın çok altında kaldı. Bu gidişle herkes benim gib içiftçiliği bırakabilir" ifadelerini kullandı.
"Randevuda sıkıntı giderilmiyor"
TMO’nun bu yıl hayata geçirdiği randevu sisteminin, geçen yıl yaşanan randevu sıkıntısını çözmek için olduğunu hatırlatan Alakuş, şunları söyledi:
"Bir çiftçi 2 randevu aldığı zaman, üçüncüsünü alamıyor. Bir tanesini boşaltmadan diğer randevuyu alamıyor. Randevular dolu. Benim malım fazla 120 ton randevu almışım. Malımı dökmeden üçüncü randevuyu alamıyorum" şeklinde sözlerine ekledi.
"Çiftçi önce tüccarın sonra tefecinin eline düşecek"
Taban fiyatının artmaması halinde çiftçinin, önce tüccarın, sonra da tefecinin eline düşeceğine işaret eden Alakuş, "Şuanda tüccarın insafına bırakılmış. Şuan buğday pazarında buğday, 7, 7.50 ve 7.70 lira. Orada bekleme yok ama zarar var. Her iki tarafta da zarar var. Çiftçinin borcu var. Banka ödemeleri olduğundan dolayı çiftçi malını satmak zorunda. Şuan hiçbir çiftçinin malını bekletme gibi bir lüksü yok. Bundan dolayı çiftçiler zorunlu olarak ya buğday pazarına götürüyor" şeklinde konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.