VİDEO - Bedensel engelliler tarihi yapılara giremiyor
Ramazan Yavuz - Özel
TİGRİS HABER - Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesindeki tarihi ve turistik yapıları Türkiye’nin yanı sıra yurtdışından her gün binlerce turist ziyaret ediyor. Sur ilçesindeki yerli ve yabancı turist sirkülâsyonunun günden güne daha da artması sadece Sur ilçesindeki esnaflar açısından değil, kentin tümü için çok olumlu ve önemli bir gelişme.
Sur ilçesini çevreleyen 5,5 kilometre uzunluğundaki kuş bakışı kalkan balığı şeklindeki Surların yanı sıra Sur ilçesindeki camiler, kiliseler, medreseler, hanlar, hamamlar, avlulu eski taş evler, sahabe mezarları ve daha nice tarihi yapı görenleri kendine hayran bırakıyor. Yani yolu ilk kez bu kadim kente düşenler mutlaka ikinci kez ve daha kalabalık bir şekilde görmeye geliyor. Zaten kenti ilk kez görenlerle yaptığınız sohbette bu muhteşem tarihi yapılar karşısındaki hayranlıklarını hemen dile getiriyor.
Diyarbakır insanı yormuyor
Bir keresinde Dağ kapı’da Şeyh Sait Meydanındaki bankta yanıma gelip oturan yaşlı biri, Diyarbakır’a ilk kez geldiğini söyledi, tarihi mekânları öve öve bitiremedi. “çok yer gezdim. Diyarbakır’a ilk kez geliyorum, bu kent insanı yormuyor. Çünkü bütün tarihi yapılar adeta iç içe, birinden çıkıp diğerine gidiyorsunuz. Camiden çıkıyorsunuz kilise karşıda, oraya, oradan ise hanlara, hamamlara, medreselere geçiyorsunuz. Diyarbakır muhteşem bir tarihe sahip” demişti. Hakikaten de aynen öyle. Adam iyi gözlem yapmıştı.
Bedensel engelli sadece izliyor
Şimdi gelelim asıl meseleye; Sorun öyle es geçilecek gibi değil. Çünkü Binlerce bedensel engelliyi ilgilendiriyor. Sorun, kenti yönetenlere defalarca iletilmiş ama bir çözüm yolu bulunmamış veya bulunamamış. Sanırım tarihi mekânlar konu olunca yetkililer temkinli davranmışlar. Ancak, ele alınması ve uygun bir yolla çözülmesi gereken bir sorun. Uygun yolu da kenti yönetenler bir şekliyle bulabilmeli.
Peki, mağduriyet ne?
Mağduriyet, gerek kentte yaşayan ve gerekse kenti başka şehirlerden görmeye gelen bedensel engellilerin bu tarihi mekânları gezmekten yoksun kalması. Yani ziyaret edememesi, içeri girememesi. Bedensel sağlığı yerinde olanlar önlerinden geçip tarihi mekânları ziyaret ederken onların ise öyle uzaktan iç geçirerek bakması. Bunun nedeni ise, Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki hiçbir tarihi yapıda bedensel engelliler için iniş rampası bulunmaması.
Tuvaletlerde bedensel engelli yeri var ama girebilen yok
Ulu caminin 3 girişi bulunuyor ve bu 3 kapıdan da merdivenle inilerek camiye girilebiliyor. İşin ilginç tarafı ise tuvaletler kısmında kendini gösteriyor. Bu tuvaletlerde bedensel engelliler için bölümler de bulunuyor ve bedensel engellilerin kullanabileceğiyle ilgili işaretlerde var. Var olmasına var ama bedensel engelli içeri girip kullanamadıktan sonra bunun hiçbir önemi yok.
Hemen her gün ulu caminin önüne Elektrikli tekerlekli sandalyesi ile gelen bazı bedensel engelliler, Ulu camini ziyarete gelen yöneticilere sorunu defalarca aktarmalarına rağmen çözüm bulunamamasından yakınıyor.
İniş rampası konulsun
Gazeteci olduğumu öğrenen bir bedensel engelli adeta veryansın ediyor. Kendi durumlarına duyarsız kalınmasından yakınan bedensel engelli, “ezan okunuyor. Bizde hiç olmazsa avluya girip en yakın yerde cemaatle kılmak istiyoruz, ancak iniş rampası olmadığı için içeri giremiyoruz. Öylece uzaktan bakıyoruz. Bir iki kez vatandaşlar elektrikli tekerlekli sandalyemi tutarak sağ olsunlar beni avluya indirdiler. Çıkışta bu kez sorun yaşadık. Çünkü elektrikli tekerlekli sandalye çok ağır. 6-7 kişi zorlukla çıkarabildi camiden. Bende bir daha bu şekilde girmek istemedim. Camideki tuvaletlerde bizim için özel yer yapılmış ancak içeri giremediğimiz işçin kullanamıyoruz. Tuvalete başka yerlerde gidebilmek için büyük güçlükler yaşıyoruz. Yetkililerden ricamız, Sur’daki bu tarihi yapıların girişine iniş rampaları koyması. Bir iki kez kendilerine söyledik, tarihi yapı olduğu için müdahale edemiyorlarmış. Ancak demirden de olsa görüntüyü bozmayacak şekilde merdivenlerin uygun bir yerine konulabilir’ dedi.
Dernek başkanı: Devlet engelli vatandaşını düşünmeli
Sorunu birde Diyarbakır Bedensel Engelliler Derneği Başkanı Ömer Askan’la görüştüm. O da yetkililerin bu konudaki duyarsızlığından yakındı. Tarihi yapıların bazısında bedensel engellilerin girişi için çalışma yapılmak istendiğini, ancak bir sonuç alınamadığını dile getiren Ömer Askan, “Maalesef biz bedensel engelliler Sur ilçemizdeki hiçbir tarihi yapıya giremiyoruz. Tarihi yapılar bedensel engellilerin ziyaretine uygun değil. Bir ara Dicle Üniversitesi Mimarlık Fakültesi konuyu ele alarak çalışma yaptı. Bizi de bu çalışmaya kattı ancak bir sonuç çıkmadı. Konuyu defalarca yetkililere aktardık. Çözeceklerini söylediler. Ancak tarihi eser olduğu için bir şey yapamadılar. Tarihi eseri bozun falan demiyoruz zaten. Merdivenlerin uygun bir yerine tarihi dokuyu bozmadan bir iniş rampası yapılabilir. Sadece bu tarihi yapıların engellilere uygun hale getirilmesi de yeterli değil. Mesela milyonluk binalar yapılıyor. Ancak lütfedip kimse engelli vatandaşı düşünmüyor. Sadece binayı yapanın düşünmesi yeterli değil. Devlet bedensel engelli vatandaşını düşünecek. Sadece bedensel engelliler değil, görme engellilerde bu mağduriyeti yaşıyor ” diyor.
Bebekli aileler de sıkıntı yaşıyor
Ulucami ve diğer tarihi mekânlarda yaptığımız gözlemlerde bu sorundan sadece bedensel engellilerin değil, bebekleri bulunan ailelerinde olumsuz etkilendiğine tanık olduk. Tarihi mekanlara bebek arabalarıyla gelen çiftler, camilere, hanlara, medreselere girerken iniş rampaları olmadığı için çocuk arabalarını giriş ve çıkışlarda güçlükle taşımak zorunda kalıyor. Kenti yönetenlerin tarihi yapıların dokusunu bozmadan bu soruna el atması ve sağlıklı bireyler gibi bedensel engellilerinde bu mekânları ziyaret edebilmeleri için önlem almalarını gerekiyor. Bunu yaparlarsa sayıları küçümsenmeyecek düzeyde olan bedensel engellilerin bu özlemini de gidermiş olurlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.