VİDEO - Baro Başkanı Eren: 'Bir dönem daha sorumluluk almak istiyorum'
Haber: Mahsum Kara
Kamera: Mahsum Rençber
TİGRİS HABER - Mevcut Başkan Nahit Eren, “Bir dönem daha sorumluluk almak istiyorum” dedi.
Baro’nun Olağan Genel Kuruluna sayılı günler kala başkanlık için yarışan adayların çalışmaları da yoğunlaştı. 48'inci Olağan Genel Kurul’da yeniden Diyarbakır Baro başkanlığına aday olan Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren ile adaylığıyla ilgili ve başkan seçilirse yeni dönemde yapacakları projelere dair konuştuk.
Yeniden sorumluluk almak istedim
Geçen dönem pandemi nedeniyle baro seçimlerini altı ay gecikmeli yaptıklarını hatırlatan Nahit Eren “Gerçekleşecek olan genel kurul seçimlerine kadar görev süremiz bir buçuk yıl olacak. Bu anlamda kısa bir süre Diyarbakır Baro Başkanlığı yaptım. Diyarbakır Barosu önemli bir hukuk örgütü. Hala Türkiye'de uluslararası camiada saygın bir meslek örgütü. Bu anlamda bakıldığında iş yükü sorumluluğu ağır. Barodan yıllardır edindiğim tecrübeyle bir dönem daha sorumluluk almak istedim. Bundan dolayı önümüzdeki Genel Kurul seçimlerinde yeniden Baro Başkanı adayı olmaya karar verdim” dedi.
Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren
Çok yoğun bir süreç geçirdik
Baroların farklı sorumlulukları olduğunu ifade eden Eren, iki yıllık baro başkanı sürecinin kendisi için yoğun geçtiğini belirtti. Eren, "Barolar, bildiğiniz gibi kamu kurumu niteliğinde bir meslek örgütü. Avukatlık kanunu bize insan haklarını savunmak, hukukun üstünlüğünü savunmak gibi aynı zamanda bir sivil toplum örgütü olma görev ve sorumluğu da yüklüyor. Bu anlamda Türkiye'nin içinde bulunduğu siyasal iklime bağlı olarak yoğun bir yıl oldu. Yaşanan hak ihlalleri, hukuki ve yasal düzenlemeler konusunda Diyarbakır Barosu üzerine düşen sorumluluktan bir müdahale yürütmek zorunda kaldı. Özellikle insan hakları ihlallerine yönelik yıllardır süre gelen Diyarbakır Barosu'nun tutumuyla uyumlu bir şekilde bu ihlalleri raporlamak, kamuoyuyla paylaşmak, hukuki başvurular yapmak gibi sorumluluk bilinciyle hareket ettiğimiz için yoğun bir süreç geçirdik. Yorgunluğumuz ülkedeki hukuka aykırılık ile orantılıdır” dedi.
Herkesin sesi olmaya devam edeceğiz
Eren, başkan olarak kim seçilirse seçilsin Diyarbakır Barosu’nun ülkedeki bütün hukukçuların ve sivil toplum örgütlerinin bildiği tarihi misyona göre hareket etmeye devam edeceğini söyledi. Ülkede hak, hukuk ve adalet mücadelesinde herkesin sesi olmaya devam edeceklerini ifade eden Eren sözlerine şöyle devam etti: “Kamusal alandan gelen hak ihalelerine karşı mücadele yürütmek, raporlamak, kamuoyuna paylaşmak gibi sorumluluklarımız devam edeceğiz. En önemli konu ise şu an Türkiye'de avukatların ciddi ekonomik sorunları var. Avukatlar mesleğini icra ederken bir yıl içinde intihar eden avukatlarımız, silahlı ya da fiziki saldırıya uğrayıp yaşamını yitiren avukatlarımız oldu. Avukatlık mesleğinin ülkede gelmiş olduğu aşama pek iç açıcı değil. Bu anlamda hem sivil toplum örgütü olmanın verdiği sorumluluktan dolayı üzerimize düşen yükümlülüklerimizi yerine getirmeye devam edeceğiz. En önemlisi meslektaşlarımızın ve mesleğimize yönelik gelişen olumsuzlukları giderme aşamasında üstümüze düşeni yerine getireceğiz.”
Diyarbakır Barosu hızla büyüyen bir baro
Diyarbakır Barosu’nun her yönde hızla büyüyen bir baro olduğuna dikkat çeken Eren, “Türkiye’de düzensiz bir şekilde altyapısı oluşturulmadan hemen, hemen her ilde hukuk fakülteleri açılıyor. Bundan dolayı iş alanı daralırken sayı olarak da artan bir meslek haline geldi. Bu durumda doğal olarak mesleğe yeni başlayan avukatlarımızın ciddi bir sorunla başlamalarına neden oluyor. Bu gün Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik sorununu dikkate aldığımız zaman bir avukatın şu anda mesleğe başlarken bir büro açması ve o büroyu mesleği icra edebilmesi gerçekten çok zorlaştı. Bu anlamda biz mesleğe yeni başlayan avukatlarında temel geçim kaynağını olan CMK zorunlu müdafilik görevlendirmelerle ilgili uygun bir ücret iyileştirmeleri ile ilgili yakın bir zamanda bir eylem sürecine girmiştik ve bakanlıkla görüşmeler devam ediyor. Bu alanda ciddi bir iyileştirmeye ihtiyaç var” dedi.
Türkiye’de yargının tarafsızlık sorunu var
Türkiye’de ciddi bir şekilde yargının tarafsızlık ve bağımsızlık sorunu olduğunu ifade eden Eren, “Siz bağımlı olmaktan çıkarmadığınız sürece ülke dünyanın en iyi hukuk normlarına sahip olsa bile yargının o bağımlı tutumu maalesef ciddi sorunlar yaratıyor. Zaman, zaman ülkede yargıya nasıl müdahale edildiğine hepimiz tanıklık ettik. Türkiye’de hukukun üstünlüğü açısından yargının tarafsızlığı ve bağımsızlığı çok önemli. Öte taraftan yargının vermiş olduğu kararlarında ya uluslar ya da uluslararası yargı mecralarının vermiş olduğu kararların uygulanmıyor olması da ülkenin hukuk düzeni açısından kabul edilemez bir durum. Bu anlamda Türkiye’de yargının kronik sorunları, nitelikli yargı ve savcı sorununun yanı sıra yargının bu dönemde özellikle 2015-16’dan sonra yargının ciddi bir şekilde binlerce ihracın olması, sonrasında liyakat esas alınmadan hâkim savcı alımlarının yapılması maalesef bir bağımlı yargı pratiğini geliştirdi. Bugün herhangi bir referansınız olmasa iktidar ya da bürokratik anlamda maalesef mülakattan elenip hâkim ya da savcı olamıyorsunuz. Genel anlamda iyi hâkim ve savcı sorunu var” diye konuştu.
Yapacağımız çok şeyin farkındayız
Baro seçimlerini bir bayrak yarışı olarak gördüklerini belirten Eren, “ Diyarbakır Barosuna kim başkan seçilirse seçilsin, bu kentin, bu toplumun sorun alanlarına uzak bir başkanlık pratiği olamaz. Bu baronun yıllardır ortaya koyduğu tutum ve misyona uygun bir başkanlık yapacağından hiç kimsenin şüphesi olmasın. Diyarbakır barosunun ülke hukuk düzenine ve toplumsal sorunlara yönelik yapacağı çok şeyin olduğunun farkındayız” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.