Vali Karaloğlu’na 'Diyarbakır surlarına ve turizmine sahip çıkılması' çağrısı
TİGRİS HABER - 33 medeniyete ev sahipliği yapan, içinde UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde bulunan Hevsel Bahçeleri ile surları, UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesinde bulanan Zerzevan Kalesini barındıran tarih ve turizm kenti Diyarbakır’da halk, tahrip olan birçok eserin onarılıp turizme kazandırılmasını istiyor. DİKTUM-DER Başkanı Kenan Aksu, Diyarbakır surlarının restore edileceğinin söylendiğini ve bunun takipçisi olacaklarını söyledi. Aksu, kente yeni atanan Vali Münir Karaloğlu’ndan umutlu olduklarını aktararak, kentlerin kaderlerinin valiler tarafından değiştirildiğini ifade etti. Suriçi'nin değerlendirilmesinin 100 fabrikaya bedel olduğunu vurgulayan Aksu, bu şekilde işsizliğin azalıp vatandaşların sağa sola gitmesinin önünü kesileceğini dile getirdi.
"Surların turizme kazandırılması için bakımı yapılması lazım"
Yeni valinin Diyarbakır’ın kaderini değiştirebileceğini anlatan Aksu, “Diyarbakır, 7 bin senedir sürekli şehir durumunda. 639’da burası İslam orduları tarafından fethedilmiş ve bütün Türkiye’ye, Anadolu’ya İslamiyet buradan gitmiş. Yani Diyarbakır bir ana olarak kabul edersek, ana olmazsa çocuklarını, torunlarının bir anlamı olmaz. 1453 güzel, İstanbul’un fethi. Ama Diyarbakır olmazsa İslam girmezse ve buradan yayılmasa bunların konuşulması bile olmaz. İnanç turizmi açısından da Diyarbakır merkez olur, olmaması içinde bir sebep yok. İnanç turizmi işlenmesi lazım, bununla ilgili konferansların, toplantıların yapılması lazım burada. Körtik Tepe 12 bin 400 sene geçmişe sahip, yaşamın başladığı bir yer. Kale ve yükseklik, genişlik açısından Diyarbakır surları şuanda dimdik ayakta olan dünyada tek örnektir. Surlar başlı başına bir turizm getirisi sağlayacak önemli bir eser. Bunların işlenmesi lazım, surların bakımının yapılması lazım, korunması lazım, surların turizme kazandırılması için bakımı yapılması lazım. Bununla ilgili geçmişte valimiz 13 buçuk milyon bir para geldiğini söyledi. Fakat şuanda bir çalışma göremiyoruz. Yeni gelen valimizden bundan talebimiz var. İvedilikle surların onarılıp fiziki durumunun iyileştirilmesi lazım. Turizm zabıtası surlarda dolaşacak veya motorize olacak. Surların içinde dolaşacak. Surların onarımı, turizm zabıtası veya polisinin biran evvel kurulması gerekiyor” dedi.
"Diyarbakır’ın içi kadar dışının da önemli bir tarihi var"
Diyarbakır’ın sadece içinin değil dışının da çok önemli bir tarihi olduğunu belirten getiren Aksu, “İçinde Ulu Cami, Hz. Süleyman Camii, Meryem Ana Kilisesi var. Mesudiye Medresesi dünyanın en çok ilim, bilim kültür yetiştiren, astronominin işlendiği bir yer. Bunların tanıtılması ve anlatılması gerekiyor. Bir Dicle Vadisi Projesi var, hayata geçmesi lazım. Burası önemli, burada da 10 bin sene sürekli tarımın yapıldığı dünyada tek yer. Zerzevan Kalesi, bu yine Diyarbakır’ın önemini gösterir. Çünkü o kale, Diyarbakır’ın korunması için doğuda kurulan bir kale. Yine etrafımızda Hasuni Mağaraları var. 12 bin yıldan fazla geçmişe sahip. Burada da tripleks dediğimiz mağaralar var. Bizler şuanda tripleks, dubleks evler derken, orada mağaralar var. Eğil’e geliyoruz Eğil’de peygamberle kabri var. Ergani’ye geliyoruz, Ergani’de Hilar Mağaraları var. Çayönü var, Çayönü de insanların ilk toprağı ektikleri yerlerden birisi. Orası da 10 seneden eski bir yer” diye konuştu.
"80 burca her ilin ismi verilebilir"
Diyarbakır’ın her tarafının tarih, kültür ve maneviyat olduğunu ifade eden Aksu, sözlerine şöyle devam etti:
“Diyarbakır’ın kalkındırılması cazibe merkezleriyle olacak. Diyarbakır Suriçi bin fabrikadır. Valimiz, bu memleketin turizmine, kültürüne, tarihine surlarına, Suriçi’ne el atıyor, el attığını da görüyoruz. İcraat konusunda da biz takipçisi olacağız. Sivil toplum olarak takip ediyoruz. Söylenenler yapılırsa, ben iddia ediyorum, bu bölgede ne terör kalır, ne insanlar işsiz kalır. Ne kapkaç olur ne de insanlar dağa gider. Diyarbakır okunmamış bir kitaptır. Diyarbakır’ın surlarında 82 tane burç var, öyle biliyoruz. Aslında 100 tane burçtur. 12 tanede İç Kalede’dir. Biz 82 tane burcu baz alırsak, o burçların her birisinin 2 tanesini Diyarbakır’a, 80 tane burcu da illerimizin ismini verebiliriz. Gelirler burada kendi kültür değerlerini yayarlar, değişik kültürel değerlerini oluştururlar. Hatta her ay bir ilin festivali yapılabilir. Bir tanesi Cumhurbaşkanımızın ismi verilir, diğerine de Diyarbakır Burcu deriz ve diğer burçları da illere veririz. Hem sahiplenilir hem işlev kazanılır.” (İHA)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.