“Unutursak yine katledeliriz”

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Diyarbakır Şubesi'nde yapılan anmaya, Alevi dedesi, Hidayet Ulugerçek, Av. Behiç Aşçı ve yurttaşlar katıldı.

Maraş ve 19 Aralık cezaevleri katliamı anması, katliamlarda  yaşamını yitirenler için yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.

"MARAŞ KATLİAMI 12 EYLÜL'E ZEMİN HAZIRLAMAK İÇİN YAPILDI"

"Maraş katliamını ve 19 Aralık katliamını unutmadık, unutturmayacağız "  başlığıyla yapılan basın açıklamasını okuyan, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Diyarbakır Şubesi Başkanı Cafer Koluman ; Maraş katliamının üzerinden 37 yıl geçtiğini ve katliamda sorumluluğu bulunanların ya hiç yargılanmadığını ya da göstermelik dosyalarla  yargılanıp beraat ettirildiğini belirterek, " Maraş Katliamı, yakın tarihimizin en acımasız, insanlık adına en utanç verici kitlesel katliamlarından biridir. Katliamda, resmi rakamlara göre 114 canımız katledilmiş, 1000 üzerinde kişi yaralanmış, 552 ev, 289 işyeri yakılıp tahrip edilmiştir. Katliamdan sonra Alevilerin %80'i kenti terk etmiştir" dedi. Koluman, Katliamcıların amacının ise, 12 Eylül darbesine zemin hazırlamak ve Alevileri sindirerek, korkutarak göçe zorlamak olduğunun altını çizerken, ". Böyle büyük ölçekli bir senaryonun devletin derin güçlerinden icazet alınmadan yapılması mümkün değildi. Zaten katliamda baş aktörün "DERİN DEVLET" olduğu yıllar sonra. Başbakanın çekmecesinden çıkan "bilgi not'unda ortaya çıkmıştır" şeklinde konuştu.  Maraş katliamının, insanlık dışı bir kıyım olduğunu söyleyen Koluman, "Katliamlarla yüzleşmenin ve gerçek faillerin bulunmasının gerekliliğine inanıyor, Maraş Katliamının unutulması halinde farklı kimlik ve inançtaki her insanın can ve mal güvenliğine yönelik tehditlerin artarak devam edeceğini görüyoruz "dedi.

"ALEVİLERDEN ÖZÜR DİLENMELİ"

Koluman, "Devlet, geçmişindeki bu utancı temizlemek, geleceğini de aydınlatmak zorundadır.  Bizce bunun çözümü katliamın gizli arşiv belgelerinin açıklanması, karanlıkta kalmış gerçek faillerinin bulunması ve Alevilerden özür dilenmesidir. Yeni Katliamlar yaşamamak için Maraş'ın unutturulması yönündeki girişim ve çabalara set çekmek, toplumun ve devletin yüzleşmesini sağlamak bu açıdan önem taşımaktadır" dedi. Maraş katliamının yıldönümünün aynı zamanda 19 Aralık cezaevleri katliamının da yıldönümü olduğunu hatırlatan Koluman, "19 Aralık 2000 tarihinde 20 cezaevine eş zamanlı yapılan operasyon sonucu 30 tutuklu ve hükümlü yaşamını yitirmiş, 237 civarında tutuklu ve hükümlü ise yaralanmıştır. Bu  operasyon sonrası birçok tutuklu ve hükümlü bulundukları cezaevlerinden sürgün edilerek ağır tecrit koşullarına maruz kalmıştır. Yani bu operasyon hayata dönüş yerine tam anlamıyla hayatı karartan, insanlığı yok sayan bir operasyon olmuştur. Aradan 15 yıl geçmesine rağmen bu operasyonun arkasındaki     karanlık    güçler    ortaya     çıkartılmamış    ve    sorumlular yargılanmamıştır" dedi. Maraş ve 19 Aralık Katliamları üzerinden yıllar geçmesine rağmen katliamlarla yüzleşilmediğini, sorumlular ortaya çıkartılıp adalete teslim edilmediğini belirten Koluman,"İktidarlar, hükümetler değişse de katliam zihniyeti maalesef değişmedi" dedi.

"BARIŞ YOLU YENİDEN İNŞA EDİLMELİ"

Bölgede yürütülen sokağa çıkma yasaklarına da dikkat çeken Koluman, devlete seslenerek: "Bu operasyonlar derhal durdurulsun! Diyalog yolu açılsın. Geçmiş uygulamalardan ders çıkarılsın, geçmişte yapılan uygulamalar kanıtlamıştır ki baskı, şiddet, silah ve operasyonlarla halkı dizayn edemezsiniz. Bu nedenle derhal operasyonlara son verilmeli ve barış yolu yeniden inşa edilmelidir" dedi.

"HALKA KARŞI YAPILAN KATLİAMLARIN SORUMLUSU FAŞİZMDİR"

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Diyarbakır Şubesi'nde yapılan anmaya katılan ve 19 Aralık Cezaevleri katliamı sürecini değerlendiren Av. Behiç Aşçı ise, " Halka karşı yapılan katliamların sorumlusu faşizmdir. Alevi Sünni diye halkları bölen faşizmdir. Halkları birleştiren ise, sosyalizmdir.Alevi Sünni çatışması gibi gösterilen katliamlar faşizmin katliamlarıdır. Katliamları unutmayacağız, unutturmayacağız, unutursak yine katlediliriz" şeklinde konuştu. Marks'ın 'sosyalizm insan olma mücadelesidir' sözünü hatırlatan Aşçı, " Faşizmin tek ölçütü, faşizmden yana mısın, faşizme karşı mısın. Faşizme karşıysan katledilirsin" dedi. 19 - 22  Aralık cezaevleri sürecine dair değerlendirmelerde bulunan Açı, " 1o bin asker ve çok sayıda özel birlikler kullanıldı.Toplam 28 tutsak katledildi. 2 asker yaşamını yitirdi. 19 Aralık katliamı 5 - 6 yıllık bir hazırlığın ardından yapıldı. Son bir yılda katliamın askeri hazırlığı yapıldı. Katliamda, tamamı subay ve astsubaylardan oluşan özel birlikler ve silahlı kuvvetler envanterinde olmayan silahlar kullanıldı" şeklinde konuştu. 19 Aralık cezaevleri operasyonunda 20 cezaevine yönelik 20 bin bombanın kullanıldığını söyleyen Aşçı, " Sadece Çanakkale Cezaevine 4 bin bomba atıldı. 'Beyaz Fosfor' kullanıldı. Atıldığı ortamda, eşyaları yakmayan ama insanların etlerini yakan, derilerini döken bombalar... Cesetler içinde iki tanesinin kimliği tespit edilemedi, çünkü o iki insanın cesedi,  kapkara bir kömür yumağı haline gelmişti. Aileler yakınlarını tespit edemedikleri için o iki cenazeden birini rast gele alıp gittiler " dedi.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Diyarbakır Şubesi'nde yapılan Maraş katliamı ve 19 Aralık Cezaevleri katliamı anması, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği  gençliğinin müzik dinletisiyle son buldu.

Haber: Ali Abbas YILMAZ