Uber kavgasında 'yerli ve milli' taksi önerisi

Uber kavgasında 'yerli ve milli' taksi önerisi
Sarı taksiler ile Uber arasında yaşanan gerginlik için TBMM Ulaştırma Komisyonu Sözcüsü Mustafa Ilıcalı tarafından 'yerli ve milli' bir öneri geldi.

 Ilıcalı'nın önerisine göre 'Taksi A.Ş' ismiyle kurulacak olan bir sistem üzerinden hizmet verilecek.

Ilıcalı, 'yerli ve milli' olarak tanımlanan önerisini şu ifadelerle anlattı:

İstanbul’un ihtiyacı olan ticari taksi sayısının geçmişten bugüne gelen 18 bin olmadığını 35 yıllık bir ulaştırma tecrübesiyle, bu konularda çok fazla teknik hesap yapmış biri olarak söyleyebilirim. Bunun bir talep analizi yapılabilir. Bu boşluğu neyle dolduruyoruz? Uber ile dolduruyoruz. Korsan taksi ile ilgili yasa çıkarmamıza rağmen denetimi ne kadar yapılıyor, illa ki boşluklar oluyor. İl trafik komisyonunda bir karar alınmış, dondurulmuş.

Bu iş bir türlü çözülememiş. Kimse de, “Arkadaş nüfus bu kadar artmış, bilimsel olarak uzmanlara bir talep analizi yaptıralım, buna göre esnafı da mağdur etmeyecek şekilde rakamı güncelleyelim” dememiş. O zaman Uber gibi yazılımlar da boşluğu doldurmuşlar. Adamlar umduklarının çok üzerinde yolcuya ulaştı İstanbul’da. Şimdi ben Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı olarak bir çözüm önerisi ortaya atıyorum ve ilk kez paylaşıyorum: Yerli ve milli ‘Taksi A.Ş.’

Nasıl hayata geçecek bu Taksi A.Ş.?

Tek bir sistemden yönetilecek. İstanbul’un taksi ihtiyacını hesaplayacağız. Farz edelim 40 bin araca ihtiyaç var. Mevcut taksileri bugünkü plaka değerleriyle bu Taksi A.Ş.’ye ortak edeceğiz. Belki ileride borsada da işlem görecek. Mevcut 18 bin taksiyi kullanan emekçilere bir üniversitede akademi açacağız, en yüksek kapasitede eğitimden geçireceğiz. Öyle sıradan bir eğitim değil, aynı Frankfurt’taki gibi. Hangi standartta kaç araba daha lazım, bunları da bölüştürüyoruz. Uber tarzı yazılım şirketlerine de pay verdim. Belediyeye diyorum ki, “Kardeşim senin 5000 taksin mi var, seni de dâhil ediyorum bu sisteme”. Anonim şirket olarak, profesyonel yöneticileri ve hisseleriyle tek merkezden işletilecek bir sistem.

Tek tek açarsak; mesela şoför taksi sahibi değil, ama araçta çalışıyor… Ne olacak?

18 bin taksi… Belki vardiyalı kullanıyorlar, ikiyle çarpalım. 36 bin emekçiyi ziyan etmememiz lazım. Onlara daha iyi imkânlar vereceğiz, sosyal güvenlik şartlarını, maaşını iyileştireceğiz. Onları eğitmemiz, bir meslek sahibi yapmamız lazım. Benim çözümümde bu emekçiler işini kaybetmeyecek. Hatta eğitimle kendine güveni artmış olacak, yabancı dil öğrenecek. Bu gerekiyor, çünkü burası bir dünya şehri. Bu çözümümün birinci ayağı.

Peki taksi plakası sahibi?

Gelelim ona. Herkes zengin olmayabilir. Bir taksi plakası almışsın. Bugün 1.6 milyon lira. 18 bin ile çarptığında acayip bir ekonomi. Ben bu adama da “Kardeşim sen zenginsin, bir şey olmaz” diyemem ki. Belki bazıları da evini barkını satmış, o plakayı almış. Bu kişilerin de bugün kazanmış oldukları hakkı muhafaza etmem lazım. Onları şirketin ortağı yapacağım. Taksinin sahibinin plaka ederini koruyacağım.

Sistem neyi sağlayacak?

Tüm araçlar Uber konforunda olacak. Şoförlerin hepsi aynı standartta olacak. Hepsi Türkiye’nin yerli ve milli taksisi olacak, kazandığının vergisini de buraya ödeyecek.

Esnaf odasının itiraz edeceği bir nokta olur mu?

Neye itiraz edecek, hiçbir elemanı mağdur olmayacak ki.

Kim yönetecek şirketi?

Bunun bir yürütmesi, bir de denetimi olacak. Kuvvetli bir denetim kurulacak.

Ben yolcu olarak nereyi arayacağım?

Ortak bir yazılım olacak. İstanbul 5 bin kilometrekare. Anadolu yakası, Avrupa yakası diye bölgelere de ayırabilirsiniz.

Kaynak: Hürriyet Gazetesi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.