Tatilde az ders bol oyun

Tatilde az ders bol oyun
Özel Doğa Kolejinde Rehberlik ve Binicilik öğretmeni olan Didem Aydemir, uzunca bir eğitim öğretim döneminin ardından çocukların iple çektikleri yaz tatilinde ailelerin çocuklara davranışları üzerine önemli uyarılarda bulundu.

Karnesindeki başarı düşüklüğü olan çocuklara ailenin olumsuz yaklaşımının çocuk üzerinde kaygıya yol açacağını belirten Aydemir, çocukların aşırı ödüllendirilmesinin de doğru olmadığı konusunda ailelere uyarıda bulundu. Aydemir, şöyle konuştu: “Tabii ki, karne karşılığında çocuğa bir hediye almak olumlu anlamda bir pekiştireçtir ama bu hediyelerin fazlalaşması ve bir seremoni haline dönüşmesi, çocukta bir süre sonra doyumsuzluk yaratacaktır ve bu tür davranışlar bir süre sonra çocuğu tatmin etmeyecektir.”

Yaz tatili döneminde ailelerin çocuklara yaklaşımı üzerine konuşan Aydemir, “Karnesi kötü olan bir çocuğu tüm yaz boyunca eve kapatmak doğru değildir. Ya da karnesi iyi olan bir çocuğa yaz boyunca hiç ders çalışma demek de doğru bir davranış değildir. Okul temposundan daha hafif bir tempo ile çocuğun yaz dönemini geçirmesi çocuk açısından faydalı olacaktır” dedi.

Mevsimlik işçi ailelerinin çocuklarının yaz tatilinde aileleriyle birlikte farklı yerlere giderek çalışmak zorunda kalmaların çocuklar üzerindeki etkisini yaşadığı bir örnek üzerinden değerlendiren Aydemir, “Sur, Lale Bey mahallesinde konuştuğum mevsimlik işçi ailesi çocuklar yaz tatillerinde fındık toplamaya gittiklerinde bu değişikliğin çocuklara bir eğlence gibi geldiğine tanık oldum. Yaşadıkları somut mekândan çıkarak başka bir mekâna gitmek aslında çocuğa olumlu katkı sağlıyor. Evet, çocuklar bu durumda çalışıyorlar ve kendilerini çalışmakta zorunlu hissediyorlar ama konuştuğum çocukların çok mutlu olduğunu gördüm. Çocuklar fındık toplarken yoruluyorlar ama değişik bir ortam görmenin verdiği mutluluk daha baskın geliyor. Mesela yaz günü Diyarbakır sıcağından Karadeniz’in serinliğine gitmek çocukları çok mutlu ediyor. Bazen biz çocukların yerine çok düşünüyoruz. Aslında bizim çocukların yerine çokta düşünmememiz lazım” diye konuştu.

 

Doğa Kolejleri Rehberlik ve Binicilik Öğretmeni Didem Aydemir ile yaz tatiline çıkan çocuklara ailelerin davranışlarının nasıl olması gerektiği üzerine konuştuk.

Ders baskısı kaygı, aşırı hediye tatminsizlik yaratır

“Karne dönemi, sene sonunda çocuklar tarafından heyecanla olumlu ya da olumsuz anlamda beklenir. Karnenin olumlu olması noktasında, velinin beklentisinin karşıladığı durumda velide bir kaç tane tepki ortaya çıkıyor. Bir bu sene böyle yaptın seneye ne yapacaksın deyip çocuğun kaygı düzeyini arttırıcı yönde yaklaşımı kesinlikle olmamalıdır. İkincisi çocuğa istediği hediyeleri alarak çocuğun beklentisini daha yükseğe çıkararak çocukta bir doyumsuzluk durumu yaratabilir. Tabii ki, karne karşılığında çocuğa bir hediye almak olumlu anlamda bir pekiştireçtir ama bu hediyelerin fazlalaşması ve bir seremoni haline dönüşmesi, çocukta bir süre sonra doyumsuzluk yaratacaktır ve bu tür davranışlar bir süre sonra çocuğu tatmin etmeyecektir.

 

 

‘Kaygı bozukluğuna ve depresyona sebep olur’

 Olumsuz karne karşısında ise velinin kesinlikle sinirli, agresif, aşırı ısrarcı bir şekilde hemen karneye bakıp sonra bir kenara atıp, bu mudur deyip başka çocuklarla karşılaştırması ve kendisini eksik görmesini hissetmesine neden olmamalıdır. Üç, kendisini değersiz görmelere neden olacak cümleler sarf edilmemelidir. Çünkü ilerde çocukta kaygı bozukluğuna ve depresyona sebep olur. Aslında veli de karneyi bir sonuçtan ziyade çocuğun ileriki eğitim hayatında onu daha ileriye taşıyacak bir ölçtü olarak görmelidir. İşte sözel dersleri çok iyidir ama sayısal dersleri kötüdür. Bundan şunu çıkarabiliriz ya sayısal derslerine daha ağırlıklı vermeliyiz ya da sözel zekâsı daha yükseltecek şeyler yapmalıyız. Resim, müzik gibi sosyal zekâ gerektiren durumlarda çocuğumuzu ona yönlendirebiliriz. Mesela şöyle bir spesifik bir örnek verelim. Diyelim ki İngilizce dersi kötü gelmiş diğer derslerine nazaran bu durumda velinin çocuğa İngilizce eğitimli oyunlar ya da şarkılar alınmalıdır, bunu yaparken de çocuğu çok boğmadan bütün bir yazını cehenneme çevirerek değil de önüne İngilizce oyunlar, kitaplar koyarak vs şekilde beraber yaparak daha zevkli hale getirilmeye çalışılmalıdır. Bu şekilde yaparak çocuğa eğlenceli bir şekilde İngilizce eğitimine katkı yapılabilir. Bunu ağır bir sorumluluk altına girerek değil de daha çok çocuklara ağır sorumluluklar yüklediğimiz de ilerleyen günlerde ya da ergenlik günlerinde tabi sonraki dönemlerinde de patolojik durumlarca karşılaşabiliriz. O yüzden olumlu- olumsuz olduğu noktalarda çocuklarımıza çok hassas yaklaşılmalıdır. Velinin çocuğa kızması onu bir süre olumlu ilerletebilir daha sonra olumsuz yönde ilerletir ama bir süre sonra aileye karşı, kendisine karşı, etrafa karşı, çevreye karşı agresif tavırlar sergileyebilir. Depresyon ve kaygı bozuklukları da zaten çabası. Yaşını ilerlediği dönemlerde aileden kopya başladığı dönemlerde çocuklarda sigara alkol ve uyuşturucu maddelere karşı bir bağımlılık ortaya çıkabilir.

Yaz tatilinde kitap okuma etkinliği yapılmalı

 Yaz dönemini de çocuklar şöyle geçirebilirler. Burada özellikle velinin yaklaşımı çok önemlidir. Sen git odada çalış, zaten çok kötü bir karnen vardı değil de çocuklarla konuşarak ona göre bir yönelge sağlanılabilir. Çocuklara günün belirli saatlerinde yarım saat veya bir saat okuma etkinlikler yapılarak çocuk rahatlatılmalıdır. Böyle olunca sevmeye başlıyor çocuk, hani sonuçta bunu ailemle de yaptım, ben demek yapabilirim düşüncesi olur. İlerleyen zamanlarda çocukta bunu tek başına yaptığını görecektir. Bu da yürümeye başlayan çocuk gibi bir süre ailesinden destek alarak yürür ama daha sonra tek başına yürümeye çalışır ve başarır işte bunların hepsi bir süreçtir.

Yaz tatilinde hafif dozda ders çalışma faydalı olacaktır

 Ebetteki, her çocuk için ailesiyle birlikte tatile gitmek iyi olur ancak tabii burada şimdi her çocuğun ailesi bir arada olmayabilir. O tarz durumlarda da çeşitli durumlar ortaya çıkabilir. Anne, baba ya da anne-baba ile birlikte bu durum tolere edilebilir. Burada şu çok önemli, çocuğumuzla bu dönemi sağlıklı geçirmek, beslenmesinden uyku düzenine kadar ya da arkadaşlarıyla geçirmek istediği zaman dilimleri düzenlenebilir. Karnesi kötü olan bir çocuğu tüm yaz boyunca eve kapatmak doğru değildir. Ya da karnesi iyi olan bir çocuğa yaz boyunca hiç ders çalışma demek de doğru bir davranış değildir. Okul temposundan daha hafif bir tempo ile çocuğun yaz dönemini geçirmesi çocuk açısından faydalı olacaktır. Yaz döneminde çocuklara eksik olan derslerini tamamlayabilme koşullarının sağlanması çocuğun başarısı geliştirmek açısından çok önemlidir. Tabii ki, bu çalışma programı hafif dozda olmalı ve çocuğun tatil yapma zamanlarını boğmamalıdır. Bir diğer etkinlik ise kitap okumadır. Kitap okumak, yaz tatili boyunca çocukları sosyal ve bilişsel anlamda geliştiren bir etkinlik olacaktır. Özellikle televizyon önünde çocuklar kesinlikle uzun süre kalmamalıdır. Yine, çocukların eline tabletleri verip gün boyu onları bir kenara bırakmamalıyız.

Mevsimlik işçi ailelerinin çocuklarının yaz tatili

Her çocuğun hayali yaz tatilidir ancak her ailenin çocuğunun tatile yollayacak maddi imkânları yoktur. Mesela mevsimlik işçi ailelerinin çocuklarını bir yaz kampına ya da okuluna gönderme olanakları ne yazık ki olamayacaktır. Ancak mevsimlik işçi ailelerinin çocukları da yaz tatillerinde aileleriyle birlikte çeşitli bölgelere giderek farklı bir ortamda bulunabiliyorlar. Tam da bu konuyla ilgili Sur’daki çocuklarla konuşma fırsatı bulabilmiştim. Sur, Lale Bey mahallesinde konuştuğum mevsimlik işçi ailesi çocuklar yaz tatillerinde fındık toplamaya gittiklerinde bu değişikliğin çocuklara bir eğlence gibi geldiğine tanık oldum. Yaşadıkları somut mekândan çıkarak başka bir mekâna gitmek aslında çocuğa olumlu katkı sağlıyor. Evet, çocuklar bu durumda çalışıyorlar ve kendilerini çalışmakta zorunlu hissediyorlar ama konuştuğum çocukların çok mutlu olduğunu gördüm. Çocuklar fındık toplarken yoruluyorlar ama değişik bir ortam görmenin verdiği mutluluk daha baskın geliyor. Mesela yaz günü Diyarbakır sıcağından Karadeniz’in serinliğine gitmek çocukları çok mutlu ediyor. Bazen biz çocukların yerine çok düşünüyoruz. Aslında bizim çocukların yerine çokta düşünmememiz lazım. Mevsimlik işçilerin çocuklarının yaz tatili serüveni ile ilgili genel kanı budur diyemem ancak karşılaştığım çocuklardan edindiğim izlenim böyledir.

Rehber öğretmenlerden uzman yardımı alınmalı

Mevsimlik işçi çocukların aileleriyle ilgili bir hususa da değinmeden geçemeyeceğim. Mevsimlik işçilerin ekonomik gelir düzeylerinin düşüklüğünün yanı sıra eğitim olarak da pek ileri düzeyde olmadıkları bir gerçek. O yüzden mevsimlik işçi ailelerin çocuklarına yaz tatilinde nasıl davranmaları konusunda rehber öğretmenlerden yardım almaları gerektiği kanaatindeyim. Çocuklara kesinlikle şiddet uygulamamaları noktasında özellikle uyarılmaları ve çocuğa ılımlı yaklaşmaları yönünde uzman yardımının etkisinin önemi yadsınamaz. Bölge gerçekliği ve ailelerin eğitim düzeyi göz önüne alındığında o ailelerin çocuklarıyla birlikte kitap okumalarını beklemiyoruz. Belki kendilerinin de okuma yazması olmayabilir ancak bu ailelerin çocuklarına kitap okuma zamanı ayırmalarına engel değil. Aileler, çocuklarını biz okuyamadık ama sen okuyabilirsin diye yönlendirebilirler. Burada da özellikle okul kapanmadan önce rehber öğretmenlerin mevsimlik işçi aileleriyle iletişim kurarak onlara gerekli yönlendirmeyi yapmaları yararlı olacaktır.

‘Surdaki çocuklar daha direngen’

Suriçi'nde mevsimlik işçi ailelerinin çocuklarıyla konuştuğum da gözlediğim bir başka şey de şuydu: Surdaki çocukların daha direngen olduğunu gördüm. Evet, onların da birçok psikolojik problemleri var ancak ekonomik durumları iyi ama toplumdan soyut yaşamış çocuklardan daha dirençli olduklarına tanık oldum. Zaten o çocukların kimisi yaz tatilinde çalışmanın sorumluluğunun kendileri üzerlerine alıyorlar. Çünkü çocuklar anne babanın fakir olduğunu biliyor ve yaz tatillerinde aile bütçesine katkı sağlamaları gerektiğini kendileri hissede biliyorlar. Kimi zaman çocuklar bu durumu gelip öğretmenlerine bile danışabiliyorlar. Tabii ki ailelerinin yaşadığı ekonomik sıkıntılar çocukların da sorumluluk üstlenmelerini ve erken yaşta zorunlu da olsa daha çabuk büyümek zorunda kalmalarına yol açıyor.

Yaz okulları faydalı

Yaz tatillerin de imkânı olan kimi çocuklar için yaz okullarının ve yaz kamplarında çocukların gelişiminde rolü vardır. Böylesi ortamlarda çocuklar farklı okullarda birçok çocukla bir arada olabilme arkadaşlık kurabilme olanağı yakalayabilmektedir. Yaz okullarında çocukların edindiği arkadaşlıklar hem onların sosyal gelişimlerine katkı sunacağı gibi hem de eksik olan derslerinde arkadaşlarıyla fikir alışverişi yaparak eğitimdeki eksikliklerini giderebilirler. Çocuklar birbirlerinden daha kolay öğrenebilirler. Çocuklar kendi izole hayatlarının dışında başka bir hayatında olabildiğini böylesi ortamlardan görme şansını elde edebiliyorlar. Yaz okulunda çocuklar daha küçük gruplar halinde iletişim kurabildikleri ve birlikte daha çok zaman geçirebildikleri için daha verimli bir sosyalleşme imkânı bulabiliyorlar. Tabii ki yaz okulları çocukların güzel anılar biriktirebilmelerinin de zeminini sağlıyor.

Veli, rehber öğretmen iletişiminin önemi

Son olarak şunu vurgulamakta yarar görüyorum; karnelerindeki notların ne olduğuna bakılmaksızın tüm çocukların iyi bir tatil geçirmelerinin önemini ailelerin kavramsı için rehber öğretmenlerin ailelerle iletişimi çok önemli. Sonuçta, gelir düzeyi, eğitim seviyesi, kültürel birikimleri ne olursa olsun tüm ailelerle öğretmenlerin çok sıkı bir iletişimi olmalı. Çocukların yaşadığı sorunların zamanında tespit edilebilmesi ve etkili bir müdahalenin anında yapılması için aile – rehber öğretmen diyalogu çok belirleyicidir. Ayrıca psikolojik problem yaşayan çocukların durumuna ilişkin olarak ailelerin uzman yardımı almaları konusu ihmal edilmemelidir. ”

Ali Abbas Yılmaz / Özel

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.