Tanrıkulu: "Suskunluk, Narin'in ölümü kadar içimi acıttı"

TİGRİS HABER - Tanrıkulu'nun Halk Tv'deki konuşmasından satır başları şöyle:

Diyarbakır'ın kimliğine vurgu yapan Tanrıkulu, "Diyarbakır medeni, siyasi kimliği olan ve birçok noktayı aşmış bir kent. Dolayısıyla teamüllerin ve örfün adaletin önüne geçmesini kabul etmiyorum." dedi.

Narin'in öldürülmesi konusunda köy içinde bilgi paylaşmaktan kaçınan akrabalara işaret eden Tanrıkulu, "Vicdan ve adalet varsa; örfün de teamülün de önüne geçmesi lazım. Bilgi ve görgü sahibi olup da bunu paylaşmamak vicdansızlıktır. Söz konusu 8 yaşında savunmasız bir çocuk ve canice öldürülüp, bulunulmamak üzere kaybedilmiştir, saklanmıştır" ifadelerini kullandı.

"Suskunluğa bu insanların rıza göstermesini kabul edemiyorum"

Türkiye'nin Narin meselesinde bir vicdan ortaklığında buluştuğunun altını çizen CHP Diyarbakır Milletvekili, "Diyarbakır’ın neredeyse merkezinde bilgi sahibi olup da “aile değerleri” nedeniyle bu bilgileri saklamak kabul edilemez. Bir suskunluğa bu insanların rıza göstermesini kabul edemiyorum" sözleriyle bilgi saklayan aile üyelerine yüklendi.

"Narin’in ölümü kadar içimi acıttı."

Narin'in kaybolmasından sonra köyde yaşanan suskunluğa tepki gösteren Tanrıkulu, "Bu kentten seçilmiş milletvekilleri olarak bizlere düşen görev; tam da bu vicdansızlığın, bu suskunluğun üzerine gidip bunu teşhir etmektir. Kim olursa olsun bu suskunluk, Narin’in ölümü kadar içimi acıttı" ifadelerini kullandı.

Olay hakkında bildiklerini paylaşmayan aile üyeleri hakkında konuşan Tanrıkulu, "19 günün sonunda cansız beden bulundu, susanlardan biri daha önce bilgi vermiş olsaydı, “Bu ailenin mensubu olarak babam, amcam kim olursa olsun ben bunu kabul etmiyorum” deseydi bütün Türkiye onu sahiplenecekti" dedi.