STK ve parti il başkanlarından yeni kabine yorumu: Ülke için umut vaat ediyor!
Mahsum Kara
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yeni kabineyi açıkladı. Yeni kabineyi değerlendiren Diyarbakır’daki STK temsilcileri ve parti il başkanları, yeni bakanlar kurulunun umut verici olduğunu ifade ederek, ekonomik odaklı, ekonomiyi biraz daha ön planda tutan bir yol haritası izleyecekleri yönünde yorum yaptı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yeni kabineyi açıkladı. İçişleri Bakanlığı’na eski İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Milli Savunma Bakanı Başkanı Yaşar Güler oldu. Hakan Fidan’dan boşalan MİT Başkanlığı’na ise İbrahim Kalın getirildi. Cumhurbaşkanlığı kabinesinde geçmiş dönemden sadece Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy yer alırken, 15 yeni isim kabinede yer buldu.
Diyarbakır’da bulunan sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve siyasi parti il başkanları, yeni Bakanlar Kurulu’nun Tigris Haber’e değerlendirdi.
Büyüme ve Kalkınmaya Odaklanmalıyız
Diyarbakır Ticaret Borsası (DTB) Başkanı Engin Yeşil, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin ülke için hayırlı olmasını temenni ederek bakanlara yeni görevlerinde başarılar diledi.
Ülkece el birliğiyle üretmenin ve her zamankinden daha fazla çalışmanın gerektiği bir zamandan geçildiğini belirten DTB Başkanı Engin Yeşil, "Yalnızca Diyarbakır'ın değil tüm Türkiye'nin beklentisi acilen yatırımların yapılmasıdır. En büyük beklenti, ekonomik reformlardır. Özellikle bürokrasiyi azaltarak karar alma ve kalkınma hızını artırarak, bundan sonraki süreçte hiç vakit kaybetmeden büyüme ve kalkınmaya odaklanmalıyız” dedi.
Toplumu kucaklayacak bir bakanlar kurulu izlenimi var
“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yemin töreninde yaptığı kapsayıcı konuşması ve bakanlar kurulunda yapılan önemli değişikliklere baktığımızda iki ekseni görebiliyoruz” diyen Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Mehmet Kaya, şu değerlendirmeyi yaptı; “Bu iki eksen de ülkede yaşanan sorunlarla örtüşen eksenler. Sorunun çözümüne yönelik doğru eksende yol alındığını göre biliyoruz. Bu durum bize umut olarak yansıyor. Birincisi; şu an Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik durumunun önemini bilerek, ekonomik anlamda güçlü aktörlere yer verdi. İkinci eksen ise daha teknokrat ve siyaseti kapsayıcı yapan bir kadro olduğunu gözlemliyoruz. Mevcut bakanların geçmişte yaptığı görevler anlamında olsun gerekse bulundukları yer ve izledikleri politika anlamında olsun kutuplaştırmaktan çok haz etmeyen, kapsayıcı bir dil kullanan bir kadro var karşımızda. Bir önceki dönemin kabinesinde kutuplaştırıcı dil kullanan ve güveliği ekonominin önüne geçiren bir anlayış hâkimdi. Bu durumdan uzaklaşarak ekonomik anlamda doğru adımlar atacak, hem siyaseti hem muhalefeti hem de toplumu kucaklayacak bir bakanlar kurulu izlenimi var.”
Demokrasi, adalet ve ekonomiye önem verilmeli
Yeni bakanlar kurulunun ülke ihtiyaçlarına öncelik verip hızlı bir şekilde hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Kaya, “Nedir bu öncelikler? Birincisi ülkenin ekonomik durumu ile ilgili adımları hızlı bir şekilde muhalefeti de kapsayacak şekilde adım atılması gerekmektedir. İkincisi ise; Türkiye’nin demokrasisine, adaletine ilişkin gerekli adımlar atılmalıdır. Bu iki adım atıldığı taktirde bu ülke mevcut kutuplaşma ve ekonomik sorunun büyüklüğünden hızla uzaklaşabilir” ifadelerine yer verdi.
Bölgede baskı ve güvenlik politikaları artacaktır
Önceden uygulanan politikalardan dolayı yeni kabineden bir beklenti içerisinde olmadıklarını söyleyen Yeşil Sol Parti Diyarbakır İl Eş Sözcüsü Abbas Şahin, şunları dile getirdi; “AKP ve MHP’nin uyguladığı politikalardan dolayı özellikle demokrasi, hukuk ve insan hakları konusunda farklı politikalar uygulayacağını düşünmüyoruz. Ancak ekonomi noktasında baktığımız zaman, Hazine ve Maliye Bakanlığına Mehmet Şimşek’in getirilmesin bir sebebi vardı. Şu ana kadar milli bir ekonomiyi geliştirmeye çalıştıklarını söylediler topluma. Fakat hiçbir anlamda olumlu olmayan, sadece toplumu kutuplaştıran yapay bir ekonomik yapı oluşturdular. Ve bunun etkisini de ileriki süreçte çok ciddi bir şekilde göreceğiz. Özelikle fiyat artışları noktasında, memur, emekli ve çalışanlar noktasında ciddi sıkıntılar yaşayacağız. Özelikle son altı yıldır üretim hiç yok, tamamen tüketim toplumu üzerinden bir sistem oluşturulduğunun farkındayız. Bunu nereden anlıyoruz; özellikle inşat üzerinde kurulan bir yönetim mevcuttu. Depremde biz gördük ki verilen yapı izinlerinin felaketle sonuçlandı. TL’deki kayıp ve halkın neler yaşadığını bizler gördük. Atılan adımlarla aslında hiçbir şeyin değişmediğini görüyoruz. Özelikle göreve gelen yeni Milli Eğitim Bakanının önceki söylemlerine baktığımızda karma eğitime karşı olan bir duruşu var. Özelikle tarikat ve cemaatlerin bölgemizde yoğun bir şekilde konumlanacağını görüyoruz. Bölgede baskı ve güvenlik politikaları artacaktır.”
Zor bir zamanda zor bir görev üstlendiler
Yeni kabinenin zor bir zamanda zor bir görev üslendiğini ifade eden AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Muhammet Şerif Aydın, “Öncelikle yeni kabinemizde görev alan tüm bakanlarımıza hem memleketimize hem ülkemize hayırlı hizmetler yapmalarını diliyorum. Kabineye baktığımız zaman ne bir şekilde görülmektedir ki, bir format değişikliği söz konusu. Özelikle Cumhurbaşkanlığı yardımcılığına, daha önce ekonomik anlamda kendini kanıtlamış olan bölgemizden bir milletvekilini yapan Cevdet Yılmaz Bey’in görevlendirilmiş olması sevindirici bir durum. Öte yandan, önceden bakanlık yapmış ve başarılı işlerde imzası olan Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanı olması ekonomik anlamda daha farklı bir perspektifin uygulanacağı ve sonuç odaklı sistematiğin geliştirileceği yönünde ipucu veriyor” diye konuştu.
‘Yeni, demokratik, sivil ve kucaklayıcı bir anayasa’ mesajı var
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Diyarbakır ziyareti sırasında yapmış olduğu ‘Yeni, demokratik, sivil ve kucaklayıcı bir anayasa’ çağırısına değinen Aydın, “Yapılan programlarda bu çağırısını yeniledi. Bu bağlamada Adalet Bakanlığı’na Yılmaz Tunç Bey efendinin yeni anayasaya vurgu yapması, önümüzdeki sürecin nasıl işleyeceğini göstermiş oldu. Ekonomi odaklı, ekonomiyi biraz daha ön planda tutan bir yol haritası gözlemliyoruz. Bu ekip çok önemli işlere imza atacaktır. Anayasa konusunda önümüzdeki süreçte mecliste çalışmalar başlayacaktır. Kürt meselesi konusunda Cumhurbaşkanımızın liderliğinde atmış olduğumuz adımların ve kazanımların anayasal güvenceye bağlanması konusunda önemli bir fırsat ve imkan yaratılacaktır. Bu kabine, hem demokraside hem de insan hakları konusunda meclis standartlarımızı daha da ileriye taşıyacak, önemli adımlar atacaktır” diye kaydetti.
Huzur ve güven ortamı sağlanmalıdır
Yeni kabinenin ülke ve bölge insanı açısından hayırlı olmasını dileyen Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin, “Unutulmamalıdır ki; bir ülke, en başta 4 ana sütun üzerinde durur. Bunlar; ahlak, adalet, ekonomi ve eğitimdir. Devlette esas olan liyakat, siyasette esas olan ise ahlaktır. Ülkemizin en önemli ihtiyaçlarından birisi barış, huzur ve güven ortamının bir an evvel sağlanmasıdır. Yalana, iftiraya, hakarete, halkını tehdit etmeye, yüce dinimizi istismar etmeye, montaj videolar hazırlamaya tevessül edilirse; bir iktidar değişikliğini vatanın yıkılması olarak ilan edilirse; bu ortamı sağlamak mümkün olmaz. Seçimden sonra gelin kucaklaşalım dediğiniz insanları, seçim öncesi ‘terörist, din düşmanı, hain, öteki’ olarak ilan etmemelisiniz. Bu dil üç beş oy kazandırmış olabilir ama 85 milyonun kardeşliğini, umudunu, huzurunu, geleceğini yok eden bir dildir. Bu yaklaşımdan derhal vazgeçilmelidir. Şimdi bir an evvel; Hukukun üstünlüğü mutlak surette tesis edilmelidir” diye konuştu.
Ciddi ekonomik sorunlarla karşı karşıyayız
Ülkede bir an önce hukuk üstünlüğünün tahsis edilmesi söyleyen Ergin, “Etkiden ve önyargıdan arındırılmış bir adalet mekanizması tesis edilmelidir. Türkiye çok ciddi ekonomik sorunlarla karşı karşıyadır. Bu sorunları aşmak için öncelikle tüketimi ve yanlış yatırımları değil, üretimi ve yaygın kalkınmayı esas alan bir ekonomik model benimsenmelidir. Devlet yönetiminde torpil ve iltimas değil ehliyet ve liyakat esas olmalıdır. Şahsiyetli bir dış politika izlenmelidir. Düşmanların değil dostların sayısını arttıracak bölgesel birlikteliklere önem ve öncelik verilmelidir” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.