“Şiddetten , yıkımdan rant devşirmek onursuzluktur”
Ali Abbas YILMAZ
“ Bu alçak ve fırsatçı zihniyeti kesinlikle reddediyor, savaş koşullanandan rant elde etmeye çalışanlara geçit vermeyeceğimizi ve Sur'u sahipsiz bırakmayacağımızı belirtirken; ‘Bu kadim bölgede, insanlığın bu ortak mekânında silah, çatışma, operasyon istemiyoruz’ dedi.
TMMOB Şehir Plancıları Odası Diyarbakır şubesi, şube binasında dün yaptıkları bir basın açıklaması ile Sur’da 40. Gününe giren sokağa çıkma yasağını, çatışmalarda yaşanan can kayıplarını ve Sur ilçesine yönelik ‘kentsel dönüşüm’ planlarını kınadı.
“ Suriçi’ndeki şiddet ve yıkımdan rant devşirmek onursuzluktur” başlığı altında yapılan basın açıklamasını, Şehir Plancıları Odası Genel Başkanı Orhan Sarualtun okudu. Diyarbakır'ın Sur İlçesinde iç savaş görüntüsü veren ciddi bir şiddet ve yıkım yaşandığını belirten Sarualtun, “ En temel ihtiyaçların bile karşılanamadığı, halkın zorla yerinden edildiği bu çatışma ortamında şiddet haberleri sıradanlaşmış, ölümler ve yaralanmalar adeta olağan hale gelmiştir. Yüzyıllarca ayakta kalmayı başarmış tarihi ve kültürel miras öğeleri birbiri ardına yok olmakta, geri döndürülemez şekilde tahrip edilmektedir. Tüm bu çatışmaların yarattığı ortamı fırsat bilerek, rant odaklı dönüşüm senaryolarının devreye sokulduğu çok boyutlu bir trajedi ile karşı karşıya olunduğu apaçık ortadadır” dedi.
Diyarbakır'ın tarihi kent belleği konumunda olduğunu ve Suriçi’nin de Diyarbakır’ın kalbi olduğunu ifade eden Sarualtun, “Bugün birçok dini, kültürel ve sivil mimari örnekleriyle, Kurşunlu Camii, Paşa Hamamı, Dört Ayaklı Minare, Amida Höyük, Sur ve Hevsel Bahçeleri'yle Suriçi bölgesi, ülkemize ve insanlığa ait çok önemli bir değerdir. 1930'lu yılların sonuna kadar, kentin içinde konumlandığı birçok kültürün bir arada yaşadığı bölgede, 124 anıtsal, 410 adet tescilli sivil mimari yapı öğesi mevcuttur. Sahip olduğu tüm bu değerler sayesinde, 2015 yılı içerisinde Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri'nin kültürel peyzaj alanı olarak UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine dâhil edilmesi kararlaştırılmıştır. Suriçi ve surların çevresi de kültürel peyzaj alanının korunması çerçevesinde, tampon bölge olarak nitelendirilmiştir” şeklinde konuştu.
Korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması zorunlu olan bu tarihi ve kültürel alanda yaşanan tahribatların geri dönülmez olduğunu vurgulayan Sarultun, “ Bununla birlikte, bölgede yaşayan insanlar, can güvenliğinden yoksun olarak abluka altında yaşam mücadelesi vermektedir. İnsanlık değerleri de, bütün insanlığın mirası olan bu bölge ile birlikte yok olmaktadır. Bölge, her gün acı bir şekilde, çocukların, kadınların, yaşlıların, kamu görevlilerinin hayatını kaybettiği, on binlerce insanın güvenli bir çevrede, barış içinde yaşama hakkından mahrum kaldığı bir savaş alanı haline gelmiştir” dedi.
Binlerce insanın göç ettirildiği, onlarca insanın yaşamını yitirdiği bir alanda dillendirilen ‘Kentsel dönüşüm’ planlarına tepki gösteren Sarualtun, “ Bu alçak ve fırsatçı zihniyeti kesinlikle reddediyor, savaş koşullanandan rant elde etmeye çalışanlara geçit vermeyeceğimizi ve Sur'u sahipsiz bırakmayacağımızı belirtirken; ‘Bu kadim bölgede, insanlığın bu ortak mekânında silah, çatışma, operasyon istemiyoruz’ şeklinde açıklamada bulundu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.