ZİMBABWE’DEN SUR’A DOĞUM GÜNÜ!

NACİ SAPAN

 

Dünyanın en yaşlı lideri unvanına sahip Zimbabwe Cumhurbaşkanı Robert Mugabe, doğum günü kutlamaları ile her yıl basının gündeminde yer alıyor. Ülkesi açlıkla boğuşan Mugabe’nin 92.yaş günü kutlamaları bir hafta sürmüş, etkinliklere 800 bin dolar harcanmış. 

Mugabe’nin doğum günü şerefine yapılan en büyük kutlama ise, UNESCO Dünya Mirası listesindeki Zimbabwe Harabeleri’nde gerçekleşmiş. Yüzlerce hayvanın kurban edildiği şölene en az 50 bin kişinin katıldığı Zimbabwe basını tarafından duyuruldu.

Elin oğlunun doğum gününden, kutlamalarının görkeminden bize ne diyebilirsiniz, ancak demeyin.

Doğum günü kutlaması önemli!

Ayrıca kutlandığı ve kutsandığı mekânların ortak özelliği de son derece önem arz ediyor!

Bize yakınlığı ne derseniz?

Uluslar arası boyutu açısından ortak noktamız var.

UNESCO Dünya Mirası listesindeki harabeler dolayısıyla.

a)Zimbabwe harabeleri

b)Sur harabeleri

 *Mugabe için Zimbabwe harabelerinde doğum günü kutlamaları yapılmış.

*AK Partililer de Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın doğum gününü UNESCO Dünya mirası listesindeki Sur ilçesinin İç kale bölümünde kutladı. Tek fark; İç kalenin daha önce restore edilmiş olması. Sur içi bölgesinde olmasına rağmen 90 günlük savaş atmosferinden etkilenmeyen tek yer. İlçenin diğer bölgeleri gibi harabe değil.

ÖNEMLİ HATIRLATMA;

İç kale, Cumhuriyet öncesi ve sonrasında kentin idaresini yapan devlet kurumlarının olduğu bölge. Kolordu ve adliye binaları bu bölgedeydi. Sivil cezaevi ve jandarma komutanlığının da uzun süre görev icra ettiği bu alan, yapılan restorasyon çalışmaları ile muhteşem bir görüntüye sahip oldu.

(5 Mart 1917’de 2.ordu komutanlığına atanan Mustafa Kemal paşa 13 Mart 1917’de bulunduğu Silvan’dan Diyarbakır’a gelir, 16. Kolordu komutanlığını da buraya çekerek ordunun karargâhını İç kale de oluşturur. Yani AKP’lilerin önünde doğum gününü kutladıkları binanın hemen yanındaki binada 6 ay görev yapar.)

Ortaçağ döneminden kalma Zimbabwe harabeleri ile 90 günde harabeye dönen Sur ilçesi arasındaki UNESCO bağını tespit ettikten sonra kutlamaların ortak yönüne bakmakta yarar var.

Ortak özellik ne?

SUR’un ve Zimbabwe harabelerinin UNESCO Dünya mirası listesinde olmasının yanı sıra doğum günlerinin de dünya mirasına eklemlenmesi mi?

Tesadüfî mi, bilinçli mi bilemiyoruz ancak, Toledo benzetmesine denk gelen bir durum var.

Ancak, doğum günlerini tarihe yazdırmak gibi bir algının yaratılmasına denk gelen Diyarbakır ‘Kutlaması’nın,  ölümlere, yıkımlara, dökülen kanlara, sur içinin harabe haline getirilmesine nispet yaparcasına gerçekleştirilmiş olması ‘terbiyesizliğine’ söylenecek o kadar söz olmasına rağmen, sözün bittiği yer demeyi tercih ediyorum.

Mevcut durumun utancı ile onları baş başa bırakıyorum.

Tabii ki utanma ile ilgili duyuları hala varsa?

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.