TİGRİS HABER - Diyarbakır’da aralarında vali, savcı, hâkim, üst düzey emniyet mensupları ve çok sayıda kamu görevlisinin birikimlerini işleten ve bir süre sonra iflas eden Zerya Kuyumculuk’un avukatı Behram Balyan açıklama yaptı.
‘Vurgun değil, iflas’
Zerya Kuyumculuk’un ticari iflasının, yerel ve ulusal basında hakikatle örtüşmeyen şekilde, medyatik öğeler pompalanarak işlendiğine dikkat çekilen açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Kuyumcu Vurgunu’, ‘Milyonlarca Liralık Vurgun’, ‘Saadet Zinciri’, ‘Zeryada Sır İlişkiler’ gibi absürt manşetlerle, müvekkillerimizin masumiyet karinesi doğrultusunda lekelenmeme hakları adeta ayaklar altına alındı. Gelinen aşamada 9 klasöre ulaşan dosyaya bütünüyle bakıldığında, vurgun, rüşvet veya dolandırıcılık fiillerine ilişkin herhangi bir bulgunun mevcut olmadığı açık bir şekilde görülmektedir. Zira dosyayı göz ucuyla dahi inceleyen her hukukçu, müştekilerle sanıklar arasındaki ihtilafın cezai karakterde olmadığını, hukuki karakterde olduğunu görecektir. Küresel salgının, altın fiyatı ve döviz kurunda yarattığı ani ve kırılgan dalgalanmalar, onlarca kilo işlem hacmine sahip olan Zerya Kuyumculuğu büyük zararlara uğratmış ve en nihayetinde kaçınılmaz olarak iflasa sürüklemiştir. Salgının bize uğradığı tarih olan Mart 2020’de 310 TL’den işlem gören gram altın, yıl içinde 535 TL’yi gördü. Dolar ise yine Mart 2020’de 6 TL’den işlem görürken yine yıl içinde 8.5 TL seviyelerini gördü. Değişken kurla borç aldığınız kilolarca altını düşünün, siz daha bunu işletip satarak kârını elde edemeden altının fiyatı adeta uçuyor ve aldığınız kilolarca altın bırakın kâr getirmeyi külli zarar olarak size geri dönüyor ve bunu bir defa değil, 3 aylık süre içerisinde onlarca kez yaşıyorsunuz. İflasınız kaçınılmaz olarak yolun sonunda sizi bekliyor olacaktır. Zerya Kuyumculuğun hikâyesi de kısaca bu şekildedir.”
‘Adli emanette milyonlarca lira var’
İflasın açıkladığı son gün de dâhil olmak üzere, Zerya Kuyumculuk’un alacaklılara çantalarca borç ödediğine dikkat çekilen açıklamada, “Sırf son 3 günde ödenen borç miktarı, milyonlarca lira değerindedir” denildi. Kepenk kapattıktan sonra ve adli emanette Zerya Kuyumculuk’a ait milyonlarca lira değerinde ziynet eşyası ve döviz bulunduğuna işaret edilen açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
“Şu an adli emanette tutulan bu ziynet eşyaları ve dövizler bile başlı başına dosya müştekilerinin kabaca 2/5’sinin zararını karşılayacak zenginliktedir. Vurgun yapma niyeti olan birinin, ‘kaçtıktan’ sonra mağazasında milyonlarca liralık ziynet eşyası bırakmasına inanılmasını beklemek sadece ve sadece abesle iştigaldir. Müvekkiller ödeme acziyetine düştüklerinde can güvenliği endişesiyle ortam duruluncaya kadar gözden ırak kalıp güvenliklerini sağlamak adına birkaç saatlik mesafede olan Adana iline gitmişlerdir. Önemle belirtmek isteriz ki bu eylem bir kaçma eylemi değildir, bu eylem bir tedbir eylemidir. Zira yeşil pasaportu olan müvekkiller vurgun niyetinde olsalardı hazır hafta sonu kapalı kalacaklarken Cuma gününden komple ülkeyi terk ederlerdi. Fakat müvekkiller bunu yapmayıp Pazartesi günü dahi mağazalarını açmışlardır. Müvekkil Z.O, ifadeye çağrıldığında kendi ayaklarıyla karakola gitmiştir mesela. Tüm bu emareler bizi aynı sonuca götürüyor: Basit bir ticari iflasa fazla reaksiyon gösterilerek haddinden çok, çok fazla manalar yüklendi.”