TİGRİS HABER - Gürpınar ilçesi sınırları içerisinde bulunan, sulama ve enerji üretimi için kullanılan 105 milyon metreküp su kapasitesine sahip Hoşap Çayı üzerinde kurulu Zernek Barajı'ndaki su seviyesi son yılların en düşük seviyesine geriledi. İlçede sulama ve elektrik enerjisi üretimi amacıyla 1980-1988 yılları arasında inşa edilen barajdaki su miktarı üçte iki oranında düşüş yaşandı. Kentte bazı göletler kururken, barajlar da taban seviyesine indi.
“Bizler su fakiri bir ülkeyiz fakat şu zengini bir ülke gibi davranma şansımız yok“
Zernek barajında incelemelerde bulunan Van Yüzüncü yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Küresel iklim değişimi ve mevsimlerde beklenen yağışların gelmemesi sonucu gerek bölgemizde gerekse de Türkiye'de ciddi bir kuraklığın yaşandığına şahitlik ettiklerini söyledi. Göllerin su seviyesi geri çekiliyor ve birçok bölgede Diyarbakır ve Batman gibi yerlerde artık çiftçiler ürünlerini yetiştirmekle zorluk çektiklerini, hatta kuraklık dolayısıyla ürünlerini ekmediklerini ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Burada en hassas noktalardan birisi Van Gölü havzası. Çünkü kapalı bir havza buradaki su kıtlığına dışarıdan herhangi bir destekte bulunmak şansımız oldukça az. Tabii kulaklığın esas sebebi sadece küresel iklim değişimi değil. Küresel iklim değişimi sadece bu etkenlerden bir tanesini oluşturuyor. Bizler su fakiri bir ülkeyiz, fakat şu zengini bir ülke gibi davranma şansımız yok. Çünkü bugün ülkemizde su yönetimi ile ilgili ciddi ve kesin kararlı adım adım atılması gerekmektedir” dedi.
“Her binanın yağmur suyu depolama depoları mevcut olması gerekiyor”
Çok hızlı bir şekilde radikal kararlar alarak su kullanımı noktasında daha efektif yöntemlere başvurulması gerektiğinin altını çizen Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Yağmur sularının yüzey akışı ile beraber denizlere ve göllere gitmesine izin vermememiz lazım. Bugün Van'da bahçe sulamada kullanılan suların, oto yıkamada, halı yıkamada kullanılan suların içme suyundan karşılanmaması gerekiyor. Her binanın yağmur suyu depolama depoları mevcut olması gerekiyor. Çünkü bu durum böyle giderse önümüzdeki yıllarda bizi çok daha kurak yılların beklediği maalesef üzülerek belirtiyorum aşikar bir durum. Suyu çok çok daha etkili bir şekilde kullanmamız gerekiyor” dedi.
“Kuraklığı 3-4 aşamalı olarak sınıflandırdık”
Bildiğimiz gibi kuraklığı 3-4 aşamalı olarak sınıflandırdıklarını ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, “Öncelikli olarak meteorolojik kuraklık, yan, yağışların azalması. Daha sonradan hidrolojik kuraklık, yani şu anda burada ve diğer baraj ve göllerimizde bunu çok açık bir şekilde görüyoruz çatlamış topraklar, önceden su altında kalan kara parçalarının su yüzüne çıkmış olması. Bunu takip eden tarımsal kuraklık şu anda ülke olarak bu sene belki de en bariz bir şekilde yaşadığımız kuraklık. Tarımsal kuraklığı ta ki ben de sosyoekonomik kulaklık gelecek. Yani ne demek sosyal ekonomik kuraklık, çiftçi tarlasını ekmek için harcadığı parayı tarlasından geri alamayacak ve böylece bizler yetiştirdiğimiz ürünlerde dışa bağımlı bir hale geleceğiz binlerce işsiz insan göreceğiz” şeklinde konuştu. (İHA)