Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Kapalı Cezaevi'nde 3 yıldır tutuklu bulunan Mardin Derik nüfusuna kayıtlı Zerdeşt Oduncu (22), PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye getirilişinin 15’inci yıldönümünde, 12 Şubat'ta bedenini ateşe vermişti. Cezaevi idaresi tarafından Oduncu'nun ailesinden gizlenen olay, cezaevinde bulunan arkadaşlarının aile görüşü sırasında yaşanan olayı ailelerine anlatması üzerine ortaya çıktı. Oduncu'nun Mardin'de yaşayan ailesi ise ancak kendilerine telefonla haber verilmesiyle olaydan haberdar oldu. Aldıkları bu bilgi üzerine hemen cezaevini arayan aileye çocuklarının kendisini yaktığı ve Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldığı söylendi. Bunun üzerine Mardin'den apar topar Tekirdağ'a gelen Oduncu'nun annesi Selma Oduncu, burada oğlu ile görüşmek istemesine rağmen görüştürülmedi. Ancak savcılık izni alması sonrası gidip, oğlunu gördüğünü durumunun iyi olmadığını ifade eden anne Selma Oduncu, oğlunun adeta ölüme terk edildiğini söyledi.
'O kendini yakmış ben ne yapabilirim ki'
Anne Oduncu, izin alması görmek üzere oğlunun konulduğu odaya girdiğinde şu manzara ile karşılaştığını anlattı: "İçeri girdiğimde hiç iyi görünmüyordu. Yanında hiçbir refakatçi yoktu. İdrar torbası patlamıştı ve temizlenmemişti. İki gün yatağın altında patlayan idrar torbası ile yatmıştı." Doktorlara çocuğuna neden bakılmadığını sorduğunda ise bir doktorun kendisine 'O kendini yakmış ben ne yapabilirim ki' karşılığını verdiğini belirten anne, "Bu yapılanlar vicdana sığmaz. Oğlum ölüme terk edilmiş durumda. Bulunduğu yatak bile temizlenmiyor. Bana bunu söyleyen doktoru bir daha görmedim. Zaten oğlumu ondan sonrada muayene etmediler. Sadece birkaç tane stajyer hemşire gelip pansuman edip, gidiyor. Onun dışında yaptıkları bir şey yok" dedi.
'Oğluma sahip çıkılmaz ise oğlum yaşamını yitirir'
Yanına gittiği oğlunun "eylemim başarısız oldu onun için benden moral beklemeyin" dediğini de aktaran anne Oduncu, olayın nasıl gerçekleştiğini ise şu sözlerle aktardı: "Gece geç saate kalkıp tuvalete girmiş ve kapıyı üstüne kilitlemiş. Ondan sonra bedenini ataşe vermiş. Biraz yandıktan sonra artık kurtulamam diyerek slogan atmaya başlamış. O sırada koğuşta bulunan iki arkadaşı slogan sesini duyup gelip kapıyı kırmışlar ve söndürmeye çalışmışlar. O ise bu sırada 'Müdahale etmeyin' diye bağırmış ve daha sonra bayılmış."
Anne Oduncu, sağlık durumu iyi almayan oğlu için doktorların 'sadece yaşıyor' dediğini ifade ederek, oğluna sahip çıkılmasını istedi.
(DİHA)