Okulların, idarecilerin ve öğretmenlerin hiçbir zaman işleri bu kadar zor olmamıştır! Neredeyse iki yıldır öğrenciler, evlere kapanmış haldeydi. Çocuklar ebeveynlerinden daha çok, akranlarından bir şeyler öğreniyor! Uzun süre eve tıkılma, korumacılık, dışardaki taciz, tecavüz haberleri, şiddet ve güvensizlik, bir de sosyal medya; çocukların psikolojilerini bozdu!
Çocuklarımız, akıllı telefonlarla elektriklenklendirilmiş bir toplum kültürü ve psikolojisiyle resmen devşirilmekte! Osmanlıda kılıç zoruyla başkalarına yapılan ‘devşirme’, şimdi Amerika, Avrupa ve gelişmiş ülkelerin teknolojisiyle yoksul ve feodal halk çocuklarına yapılmakta! Sanayileşmiş ülkelerin alt yapısı, o kültüre uyarlı. Üretim toplumu ruhundan uzak, feodal ve yoksul koşullardaki halkların çocukları, elektriklendirilmiş bir toplumun kültürüne maruz bırakılmakta! Biz ebeveynlerin de yapacağı şeyler sınırlı. Çağın ruhu amansız ve baskın! Ve toplumumuzun üretimden kopuk, geleceğinden güven duyulmayan, baskıcı ruhu da öyle. Ve sonuç, ‘tadından yenmez’ ortaya karışık bir salata!
EY, ACI DOLU ANADOLU!
Korkunun istilasında
Yüreklere susturucu takılmış
Yüzlerde masklar
Yuh, olsun!
İnsanlara yazık oluyor!
Bu “maskeli baloda” ben yokum!
Bu, bilinsin istiyorum!
Ne düşünüyorsam, ben onu söylüyorum
Ucunda ölüm de olsa
Eşit ve özgür bir hayat adına
Bir şairin olarak söylüyorum ey Anadolu!
Ey, sen diye seslendiğim çoğul vefasızlık!
Seslen, inandır beni ortak geleceğimize
Uzat güneşli ellerini
Işıklı
Işıltılı
Ve kamaşık
Gerekçelerim olsun birlikteliğimize
Beni anlıyor musun?
28 Ağustos 2016
AYDIN ALP AMED’İN KELEBEĞİ J J YAYINLARI 2018
Tek tek insanların omuzların kaldıramayacağı devasa dalgalar üzerimize üzerimize geliyor! Üstelik biz, toplum olarak da kaotik bir dönemden geçiyoruz. Bütün sorunlarımızın kangrenleştiği ve çözüm üretecek kaslarımızın pelteleştiği bir dönemden geçiyoruz. Allah yardımcımız olsun!
Ben şimdi sadece 7. 8. 9. 10. sınıflardaki öğrencilerimizden söz ediyorum. Öncesi daha bir durgun, sonrası daha bir oturmuş olabiliyor! Tümden böyledir demiyorum, ama ortalaması böyle!
HERKES KENDİ ÇAĞINI YAŞAR
gecenin serinliği esiyor
yapraklar mışıl mışıl
ay değirmi
anakaranın göbeğinde bir çağ ölüsü
ben sonsuzluğu düşünüyorum
geleceğin çocukları
çok iyi biliyorum
gezegenler arasında mekik dokuyacak
biz bugünkü gözlerimizle görsek
aklımız kamaşırdı
belki onlar da o günkü gözlerle
anakaranın göbeğinde bu çağ ölüsünü görse
bu çamurlu, daracık sokakları
bu izbe evleri
ve kılıç artığı
bu eylül sonrası çocukları görse
dehşete kapılırdı
herkesin şaşkınlığı kendince
gel gör ki sonuçta
herkes kendi çağını yaşıyor
ne yazık ki
AYDIN ALP YALNIZ DÜŞENLERE AĞIT DİCLEM SAHAF YAYINLARI-2007
RUHLAR MAHŞERİ (TOPLU ŞİİRLER ) JJ YAYINLARI 2015
NOT: Babasını ayağına getiren vali, bizim çok bilinen meşhur bir meselimizdir: - "Baba bana adam olamazsın diyordun, bak ben vali oldum” - "Oğlum ben sana vali olmazsın demedim ki, adam olamazsın dedim. Adam olsaydın babanı ayağına getirmezdin” Şimdi de koltuğunda kaybolan bir kaymakam efendi, eli öpülesi bir öğretmeni ‘tahkir etmiş’! Nasıl da ayağa düşürüyor makamları küçük insanlar! Sevgiler, saygılarımla… AYDIN ALP