Hükümetten, HDP’den ve DTK kanadından gelen mesajların içeriği net olarak bilinmese de Mart ayına işaret çakıyor. 21 Mart Newroz’unda Abdullah Öcalan’ın vereceği ve olumlu olduğu aktarılan mesajlara dikkat çekiliyor.
Verilecek mesajın içeriğine dair net bir veri yok
Ancak iki tarafın yetkilileri umudun resmini çiziyor.
Resmin tamamı henüz çizilmiş değil
Şimdilik ortaya çıktığı kadarıyla bakacağız resme yaklaşık bir aylık sabırla.
21 Mart 2015 Newroz’unda verilecek mesajın Haziran seçimleri üzerindeki etkisi ne olur?
Hem AK Parti hem de HDP açısından meseleye bakmak gerekiyor.
Asıl üzerinde durulması ve tartışılması gereken sonuç verici konu da bu bence.
Verilecek mesajın CHP ve MHP açısından katma değeri söz konusu olmadığı için durumu sadece bu iki parti üzerinden değerlendiriyoruz.
Mesajın tamamı ile ilgili şimdiden bir şeyler söylemek mümkün olmamakla birlikte tarafların aktardıklarından çıkardığımız ‘olumlu olacak’ sözlerinden geniş çaplı bir analiz yapmak mümkün olmamakla birlikte, Türkiye ile ilgili silahlı mücadelenin sona erdirildiği ve silahlı güçlerin tamamen ülke sınırlarının dışına çıkarılmasına yönelik net mesajlar olduğunu anlıyoruz, daha doğrusu öyle olmasını da umut ediyoruz.
Böyle olursa; topluma yansıması ve etkisi ne olur?
Seçime kadar olan süre her iki parti açısından büyük önem arz edecek.
Türkiye’nin yüzyıllık can alıcı sorununu, son 30-40 yıllık çatışmalı dönemini sona erdiren zorunlu partnerlerin elinde seçim sürecinde kullanacakları çok ciddi bir malzeme olacak.
Birinci etapta; her iki partinin de çözüm noktasındaki albenisi eşit değerlerde olacak. Ancak, sunulan katkının ve fedakârlığın boyutlarının kamuoyuyla paylaşılması, sürecin devamına nasıl sahip çıkılacağı ve korunacağı konusundaki yaklaşım ve anlatım önem arz edeceği için bu konudaki samimiyetini ortaya net koyan taraf, seçim atmosferine girilirken siyasetteki yükseliş trendinin güzergâhını kendi lehine çevirebilir.
Newroz mesajından çıkacak olumlu sonuçlar çözüm sürecinin sağlıklı yürüyeceği yönünde net yeşil ışık yaktığında;
AK Partinin şu an yüzde 47’lerde görünen puanı yüzde 50’lere
HDP’nin yüzde 8 görünen puanı ise yüzde 10-11 bandına oturabilir.
Böyle bir sonucun mutlaka siyaseten bir kazanımı söz konusu olacaktır.
Bu kazanımın muhatapları da doğal olarak AK Parti ve HDP’dir.
**
Cumhurbaşkanlığı seçimleri sürecinde CHP’den HDP’ye kaydığı söylenen 1.8’lik oy oranının ne olacağını bu hesaplar içinde değerlendirmek gerekiyor.
Bu rakam CHP’ye geri döner mi?
Ya da kendini korur geri dönmez ve 2-2,5’luk bir orana mı yükselir?
Bunu sağlayacak olan da genelde HDP’nin, özelde Selahattin Demirtaş’ın performansı olacak.
Yani yüzde 10 ihtimali çokta uzak değil.
Ortada kişisel bir ikbal düşüncesi yok ise, Türkiye halklarının gelecekle ilgili huzuru düşünülüyorsa mantık HDP’nin yüzde 10 barajını aşmasını emrediyor.