Bütün kesimlerin ortak düşüncesi ve yorumu;
“Türkiye şimdiye kadar, yani Cumhuriyet tarihi boyunca hiç böyle bir dönem yaşamadı.”
Evet, aynen de öyle.
Yarım yüzyılı yaş itibariyle hatırlıyorum.
Nereden nereye?
Bizi getirdikleri noktaya bakın.
Ülkeye de bize de şimdilik geçmiş olsun!
Şimdilik diyorum, çünkü bu durumun içinden çıkacağımıza dair inancımız sonsuz, o inancı günü gelinceye kadar da diri tutacağız.
*
Cumhuriyet tarihinde olmayan bir şey daha oldu ki, iktidara tokat olacak cinsten.
Emekliler ilk kez bu kadar aktif ve hareketli, haklarını arıyorlar, örgütlü davranıyorlar, Ankara’ya yürüyorlar. Çünkü geçinemiyorlar. Sadece emekliler değil, toplumun bütün kesimleri yaşamsal aktivitelerden uzak yaşıyor.
Bu emekliler, eski emekliler gibi değil, bu emekliler, Z kuşağının, gezi kuşağının annesi-babası-ninesi-dedesi, halası, dayısı, amcası. Yani Ankara’ya yürüyenler Z kuşağının büyükleri.
Z kuşağı büyüklerini, büyükler Z kuşağını anlıyor.
Yeteri kadar açık değil mi?
Emekliler Ankara’ya yürüdüyse bütün Türkiye Ankara’ya yürüdü demektir.
İktidar da bunu görmeye başlasa iyi eder.
*
Savaşta değiliz savaş halleri yaşıyoruz.
Çarşı-Pazar alışverişi hayal oldu.
Nakit para sıkıntısı çeken vatandaş kredi kartı ile borçlanmayı tercih ediyor.
TV’den izliyorum, ortayaşlı bir teyze, ‘Nakitim lazım olur diye harcamıyorum, kartla borçlanıyorum’ diyor. Çok ince bir ayrıntı, ancak geldiğimiz aşamanın ne kadar vahim olduğunu da çok net anlatıyor bu tablo.
Fotoğraf çok karanlık!
70’li yıllardan bu yana ülke sorunlarıyla ilgiliyim, öğrencilik yıllarım oldu, siyasetle ilgilendim.
50 yıldır gazeteci kimliğim var.
12 Eylül’ü de yaşadık.
Bu dönem gibi her şeyin karanlık olduğu bir dönemi yaşamadık.
*
İşin içinden çıkamıyorlar.
Zaten işin içinden çıkabilseler İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu için hapis cezası istenecek bir zemin yaratmazlardı.
Seçim süreci başladı.
İktidar sıkıştıkça baskıcı tutumunu her alanda yaygınlaştıracak.
Kaybetme kaygısı ve duygusuyla daha da sertleşebilirler.
Ülke genelinde geniş çaplı operasyonlara ve bununla birlikte tutuklamalara imza atabilirler.
İktidara muhalif bütün kesimler hazırlıklı olmalı, tepkileri ortaklaştırmalıdır.
Mesele kişisel değil, tamamen toplumsal.