YURTTA SULH DÜNYA'DA KRİZ

Süleyman ÇİFTÇİOĞLU

 

Dikkat ettiyseniz her seçim öncesinde ülkenin genelinde yaşanılan gerginlikten ve şiddet görüntülerinden,eser yok. Üstelik halk oylamasına şunun şurasında iki hafta gibi bir süre kalmışken. OHAL uygulamasının bunda payı var elbet;fakat en önemli sebebi yeni sistemin şimdiden partiler ve toplum üzerindeki olumlu etkisini göstermesidir. Yeni sistemde partiler eskisinden daha çok millete mahkum oluyor ve bu  durumda milletin hoşuna gitmeyecek eylem ve söylemlerden uzak durmaları  elzem hale geliyor. Her ne kadar KK değişiklik maddelerinin geçmemesi için bildiği bütün yalanları her gün bir bir piyasaya sürse de;öte yandan Taksim Cami Projesi'ne de ses çıkarmayarak millete şirin görünmeye gayret ediyor. Hatta ve hatta orduda ve emniyette başörtüsünün serbest olmasına bile tepki vermedi. Anlayacağınız sistem değişmeden olumlu etkileri şimdiden görülmeye başladı. Erdoğan'ın "Hayır"  Çadırı'nı  ziyaret etmesi ise siyasetin normalleşmesi adına güzel bir görüntüydü. Diktatör yaftacılarının kulakları çınlasın!Bizde siyaset giderek normalleşirken Avrupa'da tam tersi gelişmelerin olması ise manidar.Avrupa, her geçen gün tansiyonu yükseltiyor ve sanki bu referandum onların kalbinde yapılıyormuş gibi krizlere giriyor. Terör örgütlerine mitingler yaptırılıp,asılan posterlerde Erdoğan'ın kafasına silah dayatılıyor. İsviçre'de gazeteler Türkçe manşet atıp,"Hayır" propagandası yapıyor. En son Avrupalı liderlerin Papa Francis'le aile fotoğrafı çektirmesi,aslında ülkemizdeki halk oylamasının ne kadar hayati önemde olduğunu göstermesi bakımından tarihi bir vesika niteliği taşıyor. Papa ,Avrupa devletlerini düştükleri kaos çukurundan çıkarmak için bir araya toplama gereği duymuş.Papa Francis çok iyi biliyor ki bu gidişin sonu,Avrupa Birliği'nin dağılması,servet ve iktidarın tatlı bir anı haline gelmesidir. Bu fotoğraf,Erdoğan'ın üzerinden Türkiye'ye;Türkiye'nin üstünden de bütün bir İslam Dünyası'na bir mesaj veriyor. Bütün insani değerlerin şahikası denilen Demokrasi ve refahın beşiği Batı, yeni bir Haçlı Seferi'ne çıkıyor!

Böylesi zamanlarda güçlü siyasi liderlik,sağlam ekonomi,ülkede istikrar ve birlik hayati önemdedir. 16 Nisan 'da sonra ya güçlü bir Türkiye mesajı verip bu ülke üzerindeki bütün kirli hesapları boşa çıkarmış olacağız,ya da zayıf bir ihtimal de olsa çıkacak bir Hayır'la ,içte ve dışta çok zor günler yaşayacağız. Hedefe Erdoğan'ı koymaları bir yanıltmadan ibaret. Asıl amaçları Erdoğan'ı devirmekten ziyade bütün bir İslam Dünyası'nı tekrar köleleştirmektir. Erdoğan, bu sinsi planın karşısındaki sembol isimdir. Saldırının sebebi budur.

Trump'ın yaptığı

Başkan seçildiği zaman sevinmiştik. Sevincimizin nedeni Trump'tan iyi bir şeyler beklemekten ziyade,ABD'nin iki yüzlü politikalarına son vereceği beklentisiydi.Trump ikiyüzlülü politikaları bırakmadığı gibi Amerikan vahşetini de ikiye katlamaya başladı. Son günlerde Irak ve Suriye'de sivillere yönelik hava saldırılarında yüzlerce masum katledildi. Öte yandan PYD'ye ağır silah desteği tüm hızıyla devam ediyor. Amerika,PYD adı altında iyice bölgeye çöreklenmiş durumda.Bu da önümüzdeki bir kaç yıl içinde tansiyonun çok daha yükseleceğinin işareti gibi duruyor. En son Halkbank'ın ikinci adamının Amerika'da tutuklanması,Trump'ın eski yönetimden farklı bir yol izlemeyeceğinin en önemli işareti oldu. Bu son durum,Türkiye'nin öyle basitçe geçiştirebileceği bir durum değil. Trump ve ekibi,eğer gerekli karşılık verilmezse yarın daha fütursuz adımlar atabilir ve hatta Erdoğan'a Saddam muamelesi yapmaya bile kalkışabilir. Onun için bu hadsiz cahile bir an önce köprünü altından çok sular aktığını göstermemiz şart.Suriye'de yapacağımız şok hamleler ABD'yi kendine getirebilir sanırım.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.