İç ve dış politikada iflas bayrağı çeken, yönettiği ülkenin yurttaşlarını da bu iflasın mağduru, muhatabı konumuna düşüren bir yönetim anlayışının inandırıcılığı söz konusu olamaz.
Bütün bu olanlara rağmen, AKP iktidarının hala hiç bir şey olmamış gibi bir duruş sergileyerek ülkenin içinde bulunduğu çıkmazın sorumluları başkalarıymış gibi davranış sergilemiş olmasının izah edilecek
Bir tarafının olmadığını sadece biz söylemiyoruz. Bizzat Ak Partiye oy veren, koşulsuz destekleyen o kesimin akli selim, vicdanının sesini dinleyen şahsiyetleri tarafından da dinlendiriliyor.
Kendi cenahında inandırıcılığını kaybetmiş bir anlayışın eksiklerini, yanlışlarını görmek istememesi, gördüğü halde bu yanlışlarında ısrar etmiş olması sadece onları değil ülkeyi de uçurumun kenarına taşıyor.
Sosyal yaşam, ekonomi, bütün toplumsal değerleri yerle bir edilmiş ülkenin kurtuluş reçetesinin ne olacağını toplumuna sunamayan, bunu yapamadığı içinde muhalif olan her kesine saldıran bir yönetim anlayışının inandırıcılığından söz edilebilir mi?
Sorunları çözeceğini yurttaşları ile paylaşan ana muhalefet partisi Genel Başkan'ına 'sen kimsin' gibi argo, kabulü mümkün olmayan bir hitapla seslenen iktidar partisinin genel Başkan'ının bu saatten sonra ülkeye neler kazandıracağını doğrusu çok merak ediyorum.
Önemlidir, sizde merak edin!