Sunu
Arkadaş; sırtın dayadığı kayadır, yıkılmaz kaledir, dar günde, zor günde destek sunan kişidir…
Çocukluk arkadaşı…
Gençlik Arkadaşı…
Okul Arkadaşı…
Kahve Arkadaşı…
Meyhane Arkadaşı…
Askerlik Arkadaşı…
Hayat Arkadaşı…
Gurbet Arkadaşı…
Yol Arkadaşı…
1
Yollar gidedurur, dönedurur,
Gidedurur; aşınır yollar, caddeler, bulvarlar, kaldırımlar, arka sokaklar ve çıkmaz sokaklar, bulvarlarda makyajlı suretler, estetik cerrahların elinde ressam itinasıyla çizilmiş, görecelik… Suretler yaratıda, suretler çizilmede, suretlerde hayatın yaşanası izi yok, kaput bezi, mermer, düz ve anlamsız, suretlerde kırışıklık, yaşam çizgisi, duygu yok anlamsız boş ifadeler, gülüşler yapay, şivenin aksanı bozuk, giyim kuşam göz zevkini alır, nanaturel! Beyin işlevi resetlenmiş, vücut beyne hükmeder, takılır bir karizmanın peşine, esamesi okunmaz, kırıntısı kalır, kırıntılar toprağa düşer börtü böcek yemez kozmetik kokar…
Yollar gidedurur, dönedurur, çirkefe çıkar…
Dönedurur; insanlar, kalabalıklar, puşt gözlerle irdelenir gözler, endamları süzer, endamlar da gözleri…
Ne yol yoldur ne yol gözükür,
Ne endam kadın kokar ne gözlerde duygunun esamesi, beyin metaya endekslenir meta da vücuda… Beyin vücuda amade, vücut metaya, kan akışı hızlanır, düşer metanın peşine harcanır zayi olur, çirkefe bulaşır; makyajda boğulur, suretler yaratılır…
Fahişeye suret gerek!
2
Yollar gidedurur, dönedurur, yaşanır…
Yaşanır; yaşam sindirilir, duyguyu işler aşk oluşur, ığ ile eğirir kirmen ile gönül ile mantık ile fikir ile aşkı işler sevda oluşur…
Yüreğe enerji yükler, yürek güle düşer, gül koklanır aşka düşer, aşk kutsanır sevdaya düşer, sevda savrulur vuslat olur, vuslat yürekte cennet olur…
Yollar gidedurur, dönedurur…
Sokaklar; cumbalı ve panjurlu evlerin ardında hayatlar saklı, asude ve dingin bir hayatın özlemiyle, yaşam kutsanır, aşk ve sevda çekilir, vuslat olmaz, vuslat çoookkk uzakta evvel baharlar geçer, güzler, kışlar, ayrılıklar bazen gerdanın ip raksında buluşur, kimi zaman korkular baskın gelir, kimi zaman kaçışlar yüreğe gömülür!
Sevda, kimi zaman sineler dövülür yürekler yanar, ne sine dövme kâr eder ne yürek serinler, hayatlar artık saklıdır, hayatlar artık çalıntıdır, sarmalanır, kundaklanır, ne yürek aşk kokar, ne de sevda oluşur, savrulur ele düşer, yaşam cehennem olur…
Yollar gidedurur, dönedurur…
Yollar, sokaktan başlar, hayat da!
Çocukluk arkadaşı, ergenlik arkadaşı sabun köpüğü gibidir, üflesen uçar!
Gençlik arkadaşı bulut yağmurudur, bulutlar dağılır yağmur diner…
Yollar gidedurur, dönedurur…
Yollar yürekten geçer, yurek olgunlaşır aşka düşer, aşk kutsanır, tılsımlanır, efsunlaşır sevda oluşur… Sevda çift çatallı yürektir Zülfikâr olur, kıldan ince kılıçtan keskin…
Sevda netameli dipnottur, sorgulanmaz! Dudakta ıslık olur, yürekte volkanik yanardağ lav püskürtür…
Yollar gidedurur, dönedurur…
Yollar sıra dışı, sıla dışında pekişir; Ekmek-su bölüşülür, ışık, ay ve güneş bölüşülür, emek ve ter kutsanır, beyinler birbirini tamamlar, cümleler perçinleşir…
Direnişte kolkola, halayda omuz-omuza onuru yüceltirler…
Yol Arkadaşı; meydanlarda, alanlarda, kolkola, omuzdaş, yoldaş, zulme, haksızlığa karşı direnç gösterenlerdir. Mapusta dirençtir, tek vücuttur, tek yürektir, tek sestir, kavgadır, dudaklarda ezgidir, halaydır, zılgıttır, zulme karşı koyulan inattır…
Yedi kol demirine inat maltada voltadır, güneşe, aydınlığa, baharlara türkü yakmaktır:
“Başın öne eğilmesin,
Aldırma gönül aldırma,
Ağladığın duyulmasın,
Aldırma gönül aldırma…”
“Madem ki biz insanız” dine, milliyete, dile, saygı göztermeliyiz ırkçılığa, inkârcılığa bulaşmadan yaşamak, canlıları sevmek, börtü-böcek, yeşili sevmek, korumaya devam! Çığlıklarımız birilerinin kulaklarını uğultatmalı, madem ki insan olmaya geldik, sevgileri kucaklamalı… Her çığlık kendi lisanında büyür!
Enseyi karartmayalım vesselam!