Yoksulun umudu; Çarşıya Şewitî

NACİ SAPAN

Çarşıya Şewitî, Diyarbakır’ın en eski çarşısı ve ticaret merkezi.

Yazarımız Şehmus Kaya bir yazısında anlatmıştı, oradan kesitler alarak asıl meseleye geleyim.

Kuruluş tarihi oldukça eskiye dayanan Çarşiya Şewiti (Yanık Çarşı) ismini tarihinde geçirmiş olduğu birkaç önemli yangından alır.(Kürtçe de şewiti yanık anlamına gelir) Halk arasında “buğday ve sipahi” pazarını da içine alan yüzlerce dükkânın yer aldığı alış-veriş merkezidir.

Evliya Çelebi ile ünlü gezgin olan Buckingam’in kayıtları şöyle anlatmış çarşıyı;

“Pazar da ahşap yapılı dükkânlar bakımlı olup, imalatçıların başlıca hammaddelerini ipek ve pamuk oluşmaktadır. Şehrin çarşı esnafı; şal, el yapımı aletleri, her renkten pipolar, altın, gümüş tabakalar yaparlar.1500 tezgâh şal üretimi, 500 tezgâh pamuk baskıcısı, 300 deri imalatçısı, 100 demirci ve 50 pipo yapımcısı vardır. Diyarbekir ilaç dışında bütün ihtiyaçlarını kendi kaynaklarından sağlar.”

Çarşı, 1895 ile 1914 yılları arasında kesin nedeni ortaya çıkartılmamış iki kritik yangın geçirir. İlki” 1895 yılında kadim Diyarbekir’in yüzyıllar süren ticari ve sanayi varlığı üç gün içinde adeta yok olur. Bu yok oluşun mekânsal adı kentin o tarihe kadar, tarihi Sur içinde ruhu olan çarşıdır. O tarihe kadar her meslek mensuplarının örneğin; Muhacirler, Helvacılar, Çilingirler, Demirciler, Neccarlar, Mutaflar, Aşçılar ve Eskiciler gibi kendi adlarıyla anıldığı mesleksel icatlarını yürüttükleri toplu mekânsal varoluşun adı artık o büyük felaketle birlikte Kürtçe ‘Çarşiya Şewiti’ (yanık çarşı) olmuştur. O büyük yangında şehrin bütün hububat ihtiyacının pazarlandığı Saman Pazarı, Kazancılar, Kürkçüler, Saraçlar ve Uzun Pazar ya da Uzun Çarşı içindeki bütün hanlar, dükkânlar ve iş yerleri üç gün boyunca yanmış ve herhangi bir müdahalede olmamış.

Yangınla ilgili kısmına değinmeden geçiyorum.

Yani Diyarbakır’ın ticaret merkezi konumunda olan ‘Yanık çarşı’, kentin umudu olan merkezdi. Dün Said Bayram ikinci el ürünlerle ilgili bir haber yapınca, böyle bir hatırlatma ile 100-150 yıl önceki umudumuz olan çarşının şimdiki zamanda yoksulun umut merkezi konumunda olmasına işaret etmek istedim.

Yoksulluk, insanları ikinci el giysilere yönlendirdi, Çarşiya Şeviti de yoksulların umudu oldu. Bu yoksulluk, parasızlık ne kadar sürer, bilinmez, ancak umutlarımız hep diri olsun.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.