Giderek tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Kovid-19) salgını, ülkelerin ekonomilerini sarsmaya devam ederken, birçok ülke açıkladıkları ekonomik paketler ile ekonomideki krizi önleme çabasına girdi. Bu konuda geç kalan ülkelerden biri ise Türkiye oldu. Dün toplanan Koronavirüsle Mücadele Eşgüdüm Toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ekonomik İstikrar Kalkanı” adıyla alacakları tedbirleri 21 madde şeklinde kamuoyuna paylaştı.
Erdoğan’ın “Ekonomimize, piyasaya, üretime, istihdama olumsuz etkisini azaltmak amacıyla, çok önemli kararlar aldık” sözleriyle açıkladığı tedbirleri ekonomistlere sorduk. Uzmanlara göre, pakette yer alan önlemlerle sonuç almak mümkün değil.
‘İşvereni koruyan önlemlerden ibaret'
Başkent Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Şahinöz, açıklanan paketin tamamıyla işvereni koruyan önlemlerden ibaret olduğunu söyledi. Yaşanan krizin iş boyutu, işveren boyutu ve işçi boyutu olduğunu, ancak açıklanan paketin sadece işverenin sorunlarına dönük hazırlandığını belirten Şahinsöz, şu değerlendirmelerde bulundu: “İşvereni korumak için bir takım önlemler alıyorsunuz, kredi borçlarını erteliyorsunuz, işsizlik fonundan onlara bir takım finansal destekler sağlıyorsunuz ama bu kurumlarda çalışan, sıkıntıya girecek işletmelerin kurumlarında çalışan, işçilerin durumu ne olacak? Asıl sorulması gereken soru, alınması gereken önlem burası. Koronavirüs nedeni ile işlerini kaybeden ve kaybedecek işçileri öncelikli olarak işsizlik fonunda mutlaka belli bir süre finanse edilmesi gerekiyor. Yapılan şey işsizlik fonundan sermayeyi kurtarma operasyonudur. İşsizler için kurulan işçi fonu; istihdamı geliştirme adına işverene veriliyor. Baktığınızda istihdamın geliştiği falanda yok.”
‘Sonuç doğuracak tedbirler göremiyoruz’
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden ekonomist Prof. Dr. Yalçın Karatepe de, açıklanan tedbirlerin sonuç doğuracak ciddiyette olmadığı görüşünde.
“Bana göre yetersiz bir paket oldu” diyen Karatepe, insanların gerek sokağa çıkmaması gerekse de karantinaya alınması sonucu talep daralmasının yaşandığını, bu durumun ise dünya ekonomisinde ciddi olumsuzluklar doğurduğunu ifade etti.
Karatepe, “Dünyanın diğer taraflarında baktığımızda ciddi tedbirler alınabiliyor. ABD’de, Almanya’da bir sürü para akışı sağlanıyor. Dolayısıyla Türkiye de, bu kriz sorunlarını atlatmak için bir açıklama yapılmak zorundaydı. Fakat yapılan açıklamaya bakıldığında ekonomik anlamda sonuç doğuracak ciddi tedbirlerin olduğunu maalesef göremiyoruz. Burada somut olarak vatandaşın hayatına yansıyacak düzenleme en düşük emekli aylığının bin 500 liraya çıkartılması oldu. Bence bu yetersiz bir rakam. Türkiye’de insanlar bu para ile nasıl geçinecek, onu bile bilemiyorum. En somut düzenleme bu oldu” şeklinde konuştu.
‘Bu bir ek destek olarak yorumlanamaz’
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) düzenlemelerinin üç aylık bir süre için ertelenmiş olması kararını ise, "yerinde ve olumlu" bulan Karatepe, şöyle devam etti: "Burada KDV tevkif haklarının ertelenmiş olması yerinde, ama bu sonuç doğuracak bir düzenleme değil. Çünkü Türkiye’de KDV tahsilat oranı oldukça düşük. Ama iş dünyası sıkıntılardan dolayı bunları uzun zamanlardan beri ödeyemiyordu. Dolayısıyla bu ek bir destek olarak yorumlanamaz. Yine açıklanan teşvikler arasında konaklama vergisinin Kasım ayına kadar ötelenmesi söz konusu oldu. Ama zaten turizmciler önümüzdeki dönem çok zorlu bir sürece girecekler. Çünkü bir yandan sınırlar kapatılacak, diğer yandan da insanların hareketleri engellenecek. Dolayısıyla bunun ertelenmiş olması yerinde ama turizm sektörünün sorunlarına çözüm olacak gibi görünmüyor."
'Çözüm olacak gibi görünmüyor'
Yine uçuşlarda alınan KDV’lerde düşüşe gidilmesi üzerinde de duran Karatepe, "Bu karar normal şartlarda hava şirketleri için iyi ama zaten seyahatler neredeyse en aza indi. İnsanlar zorunlu olmadıkça evlerinden dışarı çıkamıyorlar. Dolayısıyla bu düzenlemenin de şirketlere ne kadar yardımcı olacağı konusunda çok emin değilim. Ben bir iktisatçı olarak daha somut ve sonuç doğurur düzenlemeler bekliyordum ama maalesef bu açıklamada ben böyle bir durum göremedim” eleştirisinde bulundu.
‘Yoksula kolonya ve maske düştü’
Ekonomist Prof. Dr. Mustafa Altıntaş ise, pakette yurttaşları ilgilendiren bir düzenlemenin olmadığını vurguladı. Altıntaş, "Basın toplantısına çağrılan kişilere bakıldığında kimlerin sorunlarına dönük bir açıklama olduğunu görüyorsun zaten" dedi.
TOBB, TÜSİAD, MÜSİAD’ın temsilcilerinin bulunduğu toplantıda işçi temsilcilerinin bulunmadığına işaret eden Alıntaş, "Sermaye çevrelerinin temsilcilerine dönük önlemler alınıyor, fakat işçilere de düşük emeklilik ücretlerini bin 500 liraya çıkartılması gibi sadaka, bahşiş ulufe verildi. Bir de emekli ikramiyesini öne çekmeleri" yorumunda bulundu.
"Bu manzara aslında önlemlerin kimler için olduğunu gösteriyor" diyen Altıntaş, şöyle konuştu: "Çünkü erteleme hep sermaye kesimine dönük. Yani 83 milyon insanı doğrudan ilgilendiren bir adım yok. Örneğin elektrikte KDV yüzde 18 olurken, hava yollarının iç hatlardaki KDV’sini yüzde 18’den yüzde 1’e indirdi. Ve onunla da yetinmeyerek, Türk Hava Yolları’nın kayıplarının da giderileceği vurgulandı. Yine basın toplantısı alkışla sona erer mi? Bakın oraya gelen adamlar birilerini alkışlıyorlarsa bu işte iş var. Sonuç olarak 65 yaşındaki insanlara cülus verildi, kolonya ve maske verildi. Bu manzara bu paketin kimler için düzenlendiğini gösteriyor. Sonuç olarak yoksula kolonya ve maske düştü.” (Kaynak: MA)