Kısa adı YKS( Yüksek Öğretim Kurumları Sınavı) olan bu sınav, 1970’lerden günümüze kadar sürekli değişerek gelen üniversite yerleştirme sisteminin son halidir.(11 Şubat 2022’de değişikler yapıldı)Tabi bu sistem son olur mu olmaz mı? Bunu zaman gösterecek ama sanırım bu değişim süreci daha devam edecek gibi gözüküyor.
Burada YKS sistemini uzun uzadıya anlatmayacağım( YKS Sınav Serüveni adlı yazımda detayları görebilirsiniz)Sadece genel çerçeveyi şöyle bir hatırlayalım;
YKS sınavı 3 oturumdan oluşmaktadır. İlk oturum TYT(Temel Yeterlilik Testi)120 soru,165 dakika, analitik düşünme becerilerine dönük sorulardan oluşmaktadır. Müfredat 9 ve 10.sınıf konularından oluşmaktadır. Ön lisans tercihlerinde TYT puanları kullanılmaktadır.İkinci oturum AYT(Alan Yeterlilik Testi)sınavı,bilgiyi kullanabilme becerisini ölçmeye dönük sorulardan oluşmaktadır. Sınav, 160 soru, 180 dakikadan oluşmaktadır. AYT müfredatı daha çok 11 ve 12.sınıf konularından oluşmaktadır. Son oturum olan YDT(Yabancı Dil Testi)sınavı, 80 soru olup 120 dakika sürmektedir.3 oturumda haziran ayının bir hafta sonunda yapılmaktadır. Lisans bölümleri için ilgili puanlar hesaplanırken, TYT ve AYT puanları beraber hesaplanmaktadır.(TYT %40- AYT % 60 oranlarında etkilidir)
YKS sisteminin ana hatlarını paylaştıktan sonra gelin bu sınavın genel olarak artı ve eksi taraflarına bakalım;
*150 ile 180 barajının düşürülmüş olması, üniversite adaylarının gözünde, önüne gelenin üniversiteye yerleşeceği algısı oluşturmaktadır. Ayrıca düşük puanlı bölümlerde ciddi yığılmalar oluşabilir.
*Sınavın art arda yapılması gençleri yoğun bir şekilde strese sokmaktadır.
*Adayın, TYT sınavından kaç puan aldığını öğrenemeden ertesi gün AYT’ ye girmesi ölçme ve değerlendirme açısında güvenirliği olumsuz etkilemektedir.
*YKS müfredatının çok geniş olması, bilgilerin üst düzey akademik beceriye dönük olması, öğrencilerin kendilerini yansıtmalarını olumsuz etkilemektedir.
*TYT’ de fen ve sosyal konularının çokluğuna karşın soru sayının azlığı, bir soru üzerinden aşağı yukarı 3 konuyu kapsayacak şekilde soruların sorulması-özelikle fen soruları(sınavın güvenirliği ve geçerliliğini olumsuz etkilemektedir)durumu oldukça güçleştirmektedir.
*AYT kısmın da(Sosyal-2 kısmı) yer alan sosyoloji ve psikoloji gibi alanların testlerini çözen bir aday, bu alanlarla ilgili bir tercihte bulunmak istediğinde maalesef ilgili puanın hesaplanmasında bu çözdüklerinin bir faydası olmuyor. Yani sosyoloji ve psikoloji bölümleri EA(eşit ağırlık) dan tercih verildiğinden, bu testler sözel puanının hesaplandığı grupta yer almaktadır. Başka bir açıdan da baktığımız da bu bölümlere yerleşmek isteyen EA öğrencisi bu testleri çözmeden puanı hesaplanmaktadır. Ölçme ve değerlendirme açısından bu durum ciddi bir mantık ve uygulama hatasıdır.
*OBP(Orta Öğretim Başarı Puanı)yerleştirmeye esas olan puanların hesaplanmasında katkının yüksek olması, not adaletsizliğine yol açmaktadır.(Bilindiği gibi maalesef özel okulların büyük çoğunluğu tabiri yerindeyse notları şişirmektedirler)bir puanındahi sıralamalarda önemli olduğunu düşünürsek bu durum oldukça önem arz etmektedir. Yani ya OBP’nin etkisi azaltılmalı yada haksız notların önüne geçilmelidir.
Sınavın olumlu birkaç özelliği, AYT sınav süresinin yeterli olması, TYT süresinin 30 dakika daha artırılması, tercihlerde kullanılan puanların bir önceki sistemdekine göre daha net ve kolay olması.
İşin özü, bu sistemin oluşturulduğu yıl yukarıda saydığım eksiklikleri ilgili yerlerle paylaşmaya çalışmıştım.(tabi ülke gündeminin önceliği olmadı)Burada niyetim Amerika’yı yeniden keşfetmek değil, gençlerimizin geleceğini etkileyen, apar topar hazırlanmış bu sınav sisteminin bir an önce elden geçirilerek daha bilimsel ve adil bir içeriğe kavuşturulmasıdır.Aslını soracaksanız illaki bir üniversite yerleştirme sınavı olacaksa ki bana göre başka bir sistem olmalı( ayrı bir tartışma konusu olduğundan detaylara giremeyeceğim)Ülke şartlarını dikkate aldığımızda, arz talep dengesinin bu kadar bozuk olmasından dolayı bir eleme sınavı kaçınılmaz oluyor.11 Şubat 2022 tarihinde yapılan değişiklikler, gençlerin sağlıklı bir şekilde değerlendirilebilmesi için yeterli gözükmemektedir.Her halde öncelikle bir zihniyet değişimi lazım, sonra icap ederse sınavlar…