Burada hayatını kaybedenlerden acılarını paylaştığımızı söylüyoruz. Gerekirse tazminat vereceğimizi söylüyoruz” dedi.
Başbakan Binali Yıldırım, TRT Haber’de yayınlanan bir programda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kremlin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye F16’larının düşürdüğü Rusya Su-24 uçağının pilotunun ölümü için Rusya Devlet Başkanı Valdimir Putin’e özür dilediğini duyurmuştu.
Erdoğan’ın Putin’e gönderdiği özür mektubunun içeriğine değinen Yıldırım, “Gerekirse tazminat vereceğimizi söylüyoruz” dedi.
Başbakan Yıldırım, Erdoğan ile Putin’in çarşamba ya da perşembe günü telefonda görüşeceğini de söyledi.
Yıldırım’ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Putin-Erdoğan görüşmesi
“Zannediyorum bugün, yarın belki çarşamba belki perşembe Sayın Putin ile Sayın Cumhurbaşkanımız arasında bir telefon görüşmesi gerçekleşecek.”
Putin’e mektup
“Mektubun içeriği çok açık. Üzüntülerimizi ifade ediyoruz. Burada hayatını kaybedenlerden acılarını paylaştığımızı söylüyoruz. Gerekirse tazminat vereceğimizi söylüyoruz. Bu ilişkilerin bundan sonra normale dönmesi gerektiğini ifade ediyoruz.
“Karşı tarafta bunu uygun buluyor, onaylıyor. İş siyasette öyle takdir edilir, böyle takdir edilir. Biz o tarafında değiliz. Her ne şekilde takdim edilirse edilsin olayın özü budur ve tek taraflı bir irade de değildir.
“Bunun üzerini eşelemek, ayrıntıya girmek ne ülkemize ne Rusya’ya faydası yoktur. Bence mesele tatlıya bağlanmıştır. Bundan sonra önümüze bakmalıyız.
Irak
“Biz Irak’ın toprak bütünlüğünü her şeyin üstünde tutarız. Bölgedeki mezhep, etnik çatışmaların tarafı olmayız. Merkezi Irak yönetimiyle, Kuzey Irak’taki bölgesel yönetimle de bir sıkıntımız yok. Irak’la aramızı açmaya çalışanların olduğunu biliyoruz, bunlara fırsat vermeyeceğiz.
Mısır
“Mısır’da demokrasiye bir darbe olmuştur. Seçimle iş başına gelen Sayın Mursi darbeyle indirilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımız en başından beri bunun bir darbe olduğunu, bununla ilgili değişimi asla onaylamayacağımızı bütün dünyaya duyurmuştur. Bunu bir tarafa koyalım ama bir yandan da hayat devam ediyor. Aynı bölgede yaşıyoruz, birbirimize ihtiyacımız var.
“Gemilerimiz Süveyş’ten Kızıldeniz’e geçiyor, oradan Arabistan’a, Ürdün’e,Yemen’e, Afrika’nın doğusuna gidiyor. Her şeyi istesek de birden bire kesemeyiz. Böyle bir coğrafi yakınlığımız var. Aynı zamanda dini, kültürel bağlantılarımızı söylemiyorum.
“Oradaki rejim değişikliğinin şekli şemali, işbaşından uzaklaştırılan Mursi başta olmak üzere, onun ekibinden uzaklaştırılanlara haksız isnatlar bir tarafa, ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinde bir mani hal yok. İş adamlarımız, yatırımcılarımız karşılıklı gidip gelebilirler. Böylece belki ileride normalleşmeye de bir zemin olur.
“Bakanlar seviyesinde bile ilişkiler başlayabilir. Buna mani bir hal yok. Bunun olması konusunda da biz hazırız. Karşılıklı olarak bizden Mısır’a, Mısır’dan bize ziyaretler olabilir, iş adamlarımız, iş heyetleri gidip gelebilir, kültürel, askeri temaslar yapılabilir. Bunlarla ilgili herhangi bir sorun yok.
Başkanlık
“2010 referandumuyla başkanlık süreci başlamıştır. Yapılması gereken bu vesayet anayasasındaki durumla fiili durumu aynı hale getirmek.”
“AB’de millete sorarız”
“Diyelim ki biz bütün görüşmeleri, fasılları tamamladık, her şey bitti ‘buyrun gelin’ dediler. Biz otomatik olarak gitmeyeceğiz. Milletimizin olurunu almadan gitmeyiz. Bu büyük bir karar.
“Cumhurbaşkanımızın dediği odur. Biz her türlü hazırlığı alt yapıyı yaparız. Sonunda millete sorarız, milet ne derse onu yaparız.
Erken seçim
“Seçim, seçim ne zaman geçim, millet geçim bekliyor.Seçimi gündeme getirmek bu ülkeye iyilik değil kötülüktür. Asla ve asla hiç kimse keyfi, şahsi maceraları için öyle yollara girmesin.
“Seçimi gündeme getirmek bu ülkeye iyilik değil kötülüktür. Asla ve asla hiç kimse keyfi, şahsi maceraları için öyle yollara girmesin.”