Tam bir ay önce 16 Mart’ta Diyarbakır tso seçimleri üzerine yazdığım yazıda demiştim ki!
“....
Bir dolu grup, grupçuk devreye girip sanki genel seçimmiş gibi işin içine hayli politik müdahale katıp kentin gündemini değiştiriyor. Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, son dört dönemdir yoğun politik “muhasara” altında.
Parasını ve yatırımlarını akıllarıyla yönetme becerisine ziyadesiyle sahip olan iş insanlarını kimi politikalar ve politikacılar “baskılayıp” yönetmeye yelteniyorlar.
Bu, sivil toplumculuk açısından çok tehlikeli bir durumdur. Kent kamuoyu böylesine müdahalelere şiddetle karşı durmalı. Parasını yatırımlarıyla yöneten pek âla örgütünü de yönetir. Bunu politik karar odaklarına bir kez daha yüksek sesle telaffuz etmek gerektiği düşüncesindeyim.
Hem bu durum sadece Ticaret ve Sanayi odası, Borsası, esnaf sanatkâr odaları için değil; diğer tüm sivil toplum kuruluşları ile meslek odaları için de geçerlidir.
Doğrusu defalarca “politik temsiliyet” önerisi ile kapısı çalındığını hatta ısrar edildiğini yakından bildiğim Mehmet Kaya’nın bunları istemeyerek; sivil toplumculuk ve meslek odacılığı konusunda ısrar ettiğini ve dahi hayli iyi yaptığını, ekiple çalışma disiplinine yatkın olduğunu çok yakından biliyorum.
Bu baptan hareketle yayınladıkları deklarasyonda çok önemli bir noktanın da altını bold kalemle çiziyorlar. Seçildikleri taktirde TSO Yönetim Kurulu Başkanı ve Kadın Meclisi Başkanı dört yıl boyunca herhangi bir siyasi partiden siyasete hiçbir şekilde giremeyecekler.
Bu noktadan hareketle siyasal tercihleri çok farklı seçkin iş şahsiyetini ekibine katıp herhangi bir karşıtlık ve dahi herhangi bir taraflılık üzerinden değil, tümüyle kentin bir ekonomi örgütlenmesinin temsiliyetine “Birlikte…” sloganı ile doğanın rengi “yeşil”le soyunan Mehmet Kaya ve ekibine 14 Nisan 2018 TSO Seçimleri için şimdiden başarılar dilemek gerek...
.....”
Diyerek 16 Mart tarihli yazıma noktayı koymuştum.
Önceki gün Diyarbakır TSO seçimleri yoğun seçim çalışması döneminden sonra tercihini yaptı. 16 meslek grubunun tümünü alarak “Yeşil Liste” Mehmet Kaya başkanlığında seçimi kazandı.
Bir kaç şey söylemek gerek.
Bu tercih muktedir siyasete bir ders niteliğindedir.
Yıllardır sivil topluma “ince ayar” vermeye çalışan siyaset erbaplarına yurttaş “dur bakayım” dedi. “Bırak biz işimizi yapalım, sen de partinde siyasetini yap” dedi.
Aslında Mehmet Kaya ve ekibi 8 yıl önce iki önceki TSO seçiminde yönetimi almıştı. Olmadı. Mevcut sonuç bir nevi gecikmiş adalet tecellisi yani. Hak, yerini buldu...
Şimdi bundan sonra şehir için yepyeni bir sayfa açılıyor....
Büyük felaketlerden yıkımlardan alt-üst oluşlardan geçen Diyarbakır için sanki Diyarbakır tso üzerinden yeni bir sayfa açılıyor.
Ekonomi ana ilgi alanı olmakla birlikte olanaklarının genişliği nedeniyle toplumsal, kültürel alanlarda da aynı eşitlikte projeler çalışmalar yürüteceğine inandığım Mehmet Kaya ve ekibine başarılar diliyorum...