Hükümetin İYİ Partiyi saf dışı bırakıp seçime sokmamak gibi bir hesap peşinde olduğunu belirten CHP Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın, CHP’den İYİ Partiye geçen 15 milletvekili ile bu engelin aşıldığını söyledi.
Sayın, “CHP bu kumpası bozdu. Türkiye’de demokrasinin önünün açılmasında Genel Başkanımız çok iyi bir hamle yaptı, ortada bir kumpas vardı ve CHP bu oyunu bozdu” dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Diyarbakır İl Başkanı Mehmet Sayın, siyasetin başat gündemi olan seçimler ve ittifaklar üzerine konuştuk.
‘İYİ Parti’yi seçime katmama gibi bir hesap yaptılar’
Partiniz hükümetin erken seçim kararını baskın bir seçim olarak değerlendiriyor. Sizce bu seçime baskın karakterini veren nedir?
Bizim erken ya da baskın seçimden kaçmak gibi bir niyetimiz yok. Ama biz hükümetin söylemlerine istinaden bu seçimlerin baskın seçim olduğunu söylüyoruz. Bundan bir ay öncesine kadar hükümet kanadından erken seçim üzerine söylenenler çok açıktı. ‘Erken seçim meçim yok, erken seçim ihanettir’ dediler. Erken bir seçimi ‘ihanet’ olarak niteleyen insanların kalkıp apar topar bir seçim kararı almaları ve seçim tarihini de 24 Haziran olarak belirleyerek İYİ Parti’yi seçime katmama gibi bir hesap yaptıkları için biz bu seçimi baskın bir seçim olarak niteliyoruz.
‘Bizi dinleseydiler iyiydi ama dinlemediler’
Bugün için hükümet yetkilileri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Muhalefet erken seçim istedi ama şimdi bu seçime baskın seçim diyor” mealinden açıklamaları öyle bir hava yaratıyor ki, sanki hükümet her konuda muhalefeti dinliyormuş gibi bir izlenim oluşturmaya çalışıyor. Hükümet gerçekten muhalefeti dinlemiş olsaydı zaten memleket bu hale gelmezdi. Çünkü bugüne kadar ana muhalefet partisi olarak bizim hükümeti eleştirdiğimiz tüm konularda yanlış yaptıkları ortaya çıktı. Suriye konusunda, Kürt sorunu konusunda ve diğer herhangi bir konuda biz bu işi doğru yaptık dedikleri bir konu var mı? Hükümetin yanıldığı tüm konularda ‘ya kandırıldılar ya da aldatıldılar’. Bizi dinleseydiler iyiydi ama dinlemediler. Şimdi erken seçim için muhalefeti dinlemişler, Allah aşkına şimdi buna kim inanır.
‘Ortada bir kumpas vardı’
Hükümetin İYİ Partiyi saf dışı bırakıp seçime sokmamak gibi bir hesabı vardı ancak CHP bu kumpası bozdu. Türkiye’de demokrasinin önünün açılmasında Genel Başkanımız çok iyi bir hamle yaptı. Tabii biz erken ya da baskın her türlü seçime hazırız ama dediğim gibi ortada bir kumpas vardı ve CHP bu oyunu bozdu.
‘CHP bu tezgahı bozdu’
Sizce hükümet erken bir seçime neden ihtiyaç duydu, hükümetin erken seçim gerekçelerine ilişkin siz ne söylemek istersiniz?
Hükümetin erken bir seçime gitme kararının arkasında birçok şey var. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın erken seçim gerekçelerinden bir neydi; ‘sınırlarımızın ötesinde gelişen olaylar’ peki neydi bu olaylar? Konu Afrin idiyse Afrin’i çözdüler. Afrin’in içine kadar girdiler, bayrak girdiler. Sınırlarımızın ötesinde başka ne tür gelişmeler var ki, hükümet erken bir seçim kararı alıyor. İkincisi, AK Parti hükümeti sürekli anketler yaptıran bir hükümettir ve her ankete de MHP ile ittifak kurmasına rağmen bir türlü yüzde 50+1’i yakalayamıyorlardı. Çünkü siyasette her zaman iki kere iki dört etmiyor. Totalde bakarsanız AK Parti ve MHP oylarının toplamının yüzde 62 etmesi gerekiyordu ama 16 Nisan referandumunda da gördük ki bu böyle olmuyor. Bize göre bu seçim şaibeli bir seçimdi ve yüzde 51’i bulmadılar. Üçüncüsü ve en büyük neden ise ekonomi allak bullak. Bu ülkede her yere her şeye muktedir bir Cumhurbaşkanı düşünün ki, Merkez Bankasının film peşinde olduğunu söylüyor. Faizi indirmelerini istemesine rağmen merkez bankası bir türlü indirmiyor. Bir başka neden ise İYİ Partiyi seçim dışı bırakmayı tezgâhlayarak işin içinden çıkmak istediler. Bu tezgâhı ise CHP bozdu.
‘İttifaklar konusunda tek gündemimiz var parlamenter sisteme dönüştür’
Erken ya da baskın nasıl nitelerseniz niteleyin sonuçta seçim startı verildi ve seçimlere iki ay gibi çok kısa bir zaman var. Cumhur ittifakı karşısında muhalefet ise dağınık bir halde ve henüz ittifak konusunda farklı görüşler var. Siz bu ittifak sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz, muhalefet seçimlere nasıl bir ittifakla girecek?
Bugün parti meclisi toplantımız var ve Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda yetkili organ da parti meclisimizdir. Bu konu umuyorum hafta sonuna kadar netleşecek. Adaylık ve ittifaklar konusunda görüşmeler devam ediyor. Bizim ittifaklar konusunda tek gündemimiz var parlamenter sisteme dönüştür. 12 Eylül anayasasını kökten değiştiren özgürlükçü bir anayasa temel hedefimizdir. Bu konuda demokrasiden yana tüm partilerle görüşmelerimiz sürüyor.
Seçimlerin ilk turunda herkes kendi adayını destekleyecek
Partiniz Sadet Partisi ile görüşme gerçekleştirdi. Saadet Partisi üzerinden de Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı adaylığı dillendiriliyor. Siz Gül’ün adaylığına nasıl yaklaşıyorsunuz?
Benim bu konudaki kişisel görüşüm, tüm partilerin ilk turda kendi adaylarıyla çıkmalarıdır. Tabii Abdullah Gül Sadet Partisinin adayı olabilir. Eğer Gül, ikinci tura en yüksek oy alan aday olarak çıkarsa tabii ki biz de parti olarak destekleriz. Seçimlerin ilk turu için ortak bir aday partimizin görüşü değil.
‘HAYIR Cephesi artık daha derli toplu bir haldedir’
Erken seçim kararıyla birlikte OHAL de uzatıldı. OHAL altında seçim çalışması yürütmenin partiniz açısından zorlukları nelerdir?
Biz OHAL altında seçime gitmenin sıkıntılarını 16 Nisan referandumunda fazlasıyla gördük. Bütün engellemelere, sıkıntılara rağmen biz parti olarak yine de çalışmalarımızı yaptık. Tabii OHAL altında yeni bir seçim var ve biz 16 Nisan’da yaşadığımız tecrübeyle bu seçime daha hazırlıklı olacağız. Demokrasiye inananlar 16 Nisan’da dağınık bir haldeydi ama artık AK Partinin gözetmesi gereken bir durum var ki, artık muhalefet o günkü gibi dağınık değildir. Yani, HAYIR Cephesi artık daha derli toplu bir haldedir. 16 Nisan referandumunda her şeyden önce Meral Akşener ve arkadaşları bağımsız çalıştılar ama artık İYİ Parti var ve şimdi daha örgütlü bir şekilde hareket edecekler. Şimdi İYİ Parti mecliste grubu olan bir partidir. Yine 16 Nisan’da HDP de kayyumlardan dolayı bir panik havası vardı. Bugün ise bütün bunlar geride kaldı. Şimdi 16 Nisan’a göre demokrasiye inanan insanların güveni bir kat daha arttı.
‘Sandık güvenliği konusunda her türlü önlemi alacağız’
Seçim güvenliği konusunda partiniz ne tür tedbirler aldı, bütün sandıklara sahip çıkabilecek bir hazırlığınız var mı?
Biz parti olarak sandık güvenliğine ilişkin olarak Hayır Cephesinden bütün partilerle görüşüyoruz ve bu konuda ortak bir çalışmamız olacak. Sandık güvenliği konusunda alınabilecek her türlü önlemi alacağız. Bölge için lokal düzeyde bazı sorunlar olabilir ama biz sandıkların yüzde 95’inde CHP’nin sandık görevlileri olacaktır. Şimdiden seçimlerde sandık görevlisi olmak için gönüllü olan partili arkadaşlarımızın başvuruda bulunuyorlar.
‘Seçimleri kazanmak için bütün demokratik yol ve yöntemleri kullanacağız’
CHP olarak Diyarbakır’da nasıl bir ittifak çalışması yürütüyorsunuz?
Biz demokrasiye inanan, parlamenter sisteme inanan, tek adam rejimine kesinlikle karşı olan her parti, birey, grup, STK ile bir araya geleceğiz. Bunun için küçük büyük parti ayrımı yapmayacağız. Seçimleri kazanmak anlamında bütün demokratik yol ve yöntemleri kullanacağız.
‘Kimsenin dini inanışını sorgulama hakkımız olamaz’
AK Parti MHP ittifakının muhafazakâr Kürt seçmende bir rahatsızlık oluşturduğu yönünde yorumlar mevcut. Siz CHP olarak muhafazakâr Kürt seçmenin teveccühünü kazanmak için nasıl bir politika geliştirmeyi düşünüyorsunuz?
Biz meseleye sadece muhafazakâr Kürt seçmenler üzerinden yaklaşmıyoruz. Biz Diyarbakır’da bulunan bütün vatandaşlarımızın oyuna talibiz. Tabii ki tüm toplumsal kesimler gibi mütedeyyin kesime dönük de çalışmalarımız olacaktır. Geçen yıl ilk defa CHP Diyarbakır’da iftar çadırı kurdu ve bu Ramazan’da da aynı şekilde vatandaşlarımıza hizmet vereceğiz. Bizim siyasal bir parti olarak kimsenin dini inanışını sorgulama hakkımız olamaz. İnsanların dini inanışları, ibadetleri Allah ile kendi aralarındadır. Buna dışarıdan hiç kimsenin müdahil olmaya hakkı olmadığı düşüncesindeyiz.
‘Oruç tutan vatandaşlara politika yapmayı AK Parti yeterince düşünmedi’
24 Haziran seçim çalışmaları aynı zamanda Ramazan ayına denk geliyor ve seçim çalışmaları hem oruç hem de bayram günlerinde de devam edecek. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tabii ki vatandaşlarımız için bu zor bir süreç olacak. Bence AK Parti ve Erdoğan en büyük kumarını oynadı. Çünkü hep hazırlıklı, planlı olan bir AK Partinin bugün pek de hazırlıklı olmadığını görüyoruz. Ramazan ayında dini vecibelerini yerine getirmeye çalışan vatandaşlarımıza seçim propagandası yapmak pek yerinde bir davranış olmayacak. Oruç tutan vatandaşlara politika yapmayı sanırsam AK Parti yeterince düşünmedi. Bana göre AK Parti bunu iyi hesap edemedi. Tabii biz her şeye rağmen CHP olarak bu seçim sürecinde oruç tutan vatandaşlarımızı rahatsız etmeden, onları zor durumda bakmadan bir seçim çalışması yapacağız. CHP olarak oruç tutan vatandaşlarımıza azami saygıyı göstereceğiz. Seçimlerde gürültü, görüntü kirliliğine yol açmadan çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Bu seçim her şeyden önce ülkemize, milletimize hayırlı olsun. 24 Haziran 2018 seçimleri; demokrasiyi, barışı, kardeşliği ve özgürlüğü savunanların zaferiyle sonuçlanacaktır.