Bölgemizde ve Diyarbakır'da en çok şikayet edilen konulardan biri de belediyelerin hizmet eksiklikleridir. Son 20 yılda civar iller dahil olmak üzere yerel hizmetlerin yetersizliği çokça hissedildi ama en çok ta Diyarbakır'da hissedildi.Geçmişte Diyarbakır'la mukayese bile edilemeyecek noktada olan bir çok şehir Diyarbakır'ı geride bıraktı. Bir Diyarbakırlı olarak bundan rahatsız olmamak ve üzülmemek elde değil. Diyarbakır'a üzüldüğümüz kadar diğer şehirlerin durumu bizleri sevindirmektedir. Bölgenin yaşanılabilir hale gelmesinde yerel yönetimler çok önemli yer tutmaktadır. Yıllarca merkezi hükümetlerin izlediği politikalarla geri bırakılan bölge son 15 yılda pozitif desteklenmesine rağmen yerel yönetimler olan belediyelerin tutumu olumlu olmayınca hizmetler konusunda geri kaldık. Buradan çıkan sonuca göre merkezi hükümetlerin tutumu kadar yerel yönetimlerin tutumu da hizmet akışını ya hızlandırmakta ya da yavaşlatmaktadır. Geçmişte merkezi hükümetlerin tutumu bizlere bedel ödetirken son 20 yılda ise belediyelerin tutumu bizlere bedel ödetti. Merkezi hükümetin hizmet alanı olan sağlık,eğitim,ulaşım,iletişim gibi bir çok alanda cumhuriyet tarihinin tüm yatırımları kadar hizmetleri gördük. Ancak şehir içi yani yerel yönetimlerin hizmet alanında devasa sorunlar devam etmektedir. Son süreçte bir çok belediyeye kayyum ataması yapıldı. Bu atamalarla ilgili polemiklere ve siyasi tartışmalara girmek istemiyorum. Ancak atanan kayyumların tutumu ve çalışma performansları geçmişte nelerin yapılamadığını bizlere göstermesi açısından önemli bir fırsattır. Halka hizmet amacıyla oy alan siyasetçilerin yapamadıkları, kayyumlar tarafından giderilmesi halinde gelecek dönemlerde görev alacak olan siyasetçilere iyi ders olacaktır. Siyaset kurumunun doğası gereği çekişme,tartışma,eleştirme ve yermeler olacaktır. Ancak siyaset kurumu sadece bu şekilde işletilemez. Yani olumsuzluklar şeklinde işleyecek bir tarz sorun çözmekten çok sorun yaratan bir durum yaratacaktır. Bu açıdan kayyumlara büyük iş düşmektedir. Kaybedeceğimiz zaman yoktur. Çünkü yerel yönetimlerin tutumu hem hizmetleri hem yatırımları hem de güven duygusunun oluşmasını ya menfi ya da müspet etkilemektedir. 2015 yılı temmuz ayında başlayan şiddet ortamından kaynaklı kayıpların telafisinde de kayyumlara büyük iş düşmektedir. Diyarbakır'ın ve Diyarbakırlı hemşerilerimizin umutlarının yarına ve geleceğe taşınmasında da kayyumlara büyük iş düşmektedir. Elbette tüm sorunların sihirli değnekle çözülmesini beklemek hayalcilikten ibarettir. Ancak kısa,orta ve uzun vadede yapılması gereken hizmetlerin cetveli oluşturması halinde işlerin sağlıklı yürüyeceğine inanıyorum. Son günlerde çevre düzenlemeleri, yeşil alanlar ve yollarda hummalı çalışmaları görmekteyiz. Yine çocuklara ve gençlere yönelik aynı şekilde kadınlara yönelik etkinlikleri görmekteyiz. Bunların hepsi önemlidir. Belki bahsettiğim çalışmaları kısa vadede yapılması gereken işler olarak değerlendirebiliriz. Orta vadedeki çalışmaların süratli şekilde yapılması yarar vardır. Uzun vadede yapılacak Büyük çaplı projelerin hayata geçmesinden önce kamuoyuyla paylaşılması ile farklı görüş ve düşüncelerin sürece katılması sağlanırsa Diyarbakır'ın yararına olacağının düşünüyorum. Büyükşehir Belediyesine kayyum olarak atanan sayın Cumali ATİLLA'nın bölgeyi ve Diyarbakır'ı tanıması büyük bir şans olarak değerlendirip yerel sorunlarımızdan kısa sürede kurtulacağımıza inanıyorum.