ABD’li akademisyen Robert Darnton’un kaleme aldığı 1789 Fransız Devrimi öncesini anlatan Eski Rejimde Yeraltı Edebiyatı(*) isimli kitabını tanıtmaya çalıştığım Öfkelilerin Öfkesi: “Yeraltı Edebiyatı” başlıklı yazım yayımlandıktan sonra (28.01.2023) birçok yazı almış ve bunlardan iki tanesini yayımlayacağımı belirtmiş ve Ali Haydar Üzülmez’in Osmanlı ve Cumhuriyet döneminde yeraltı edebiyatının olmadığı, devleti kutsama ve korumanın var olduğunu açıklayan yazısını yayımlamıştım (8.02.2023). Şimdi sıra ikincisinde; Mehmet Yakut’un Kürtlerde yeraltı edebiyatını konu alan yazısını bilgilerinize sunuyorum.
2. Yazı: Kürtlerde Yeraltı Edebiyatı
“Değerli Müslüm Ağabey,
‘Öfkelilerin Öfkesi: Yeraltı Edebiyatı’ başlıklı makaleni okudum.
Doğrusu çok ilginç bir konuyu ele almışsın. Ben bu konuda hiç kafa yormadım dersem yeridir. Makaleni okuduktan sonra şöyle bir düşününce; Biz Kürtlerde de yeraltı edebiyatından daha rahatlıkla söz edilebilir diye düşünüyorum. Neden ve nasıl diye sorarsan şöyle:
1898-1902 yılları arasında yayınlanan Kürdistan gazetesi. Bu gazete Kahire’de Bedîrxan Bey’in oğullarından Mîkdat Mîthat Bedîrxan tarafından 22 Nisan 1898’da çıkartıldı. Gazetenin bazı sayıları Kahire dışında Cenevre, Folkstone ve Londra’da yayınlanmıştır. Kürdistan gazetesi Kürtlerin ilk edebiyat ürünlerinin yer aldığı bir gazetedir. Ehmedê Xanî’nin Mem û Zîn adlı başyapıtı gazetede tefrika olarak yayınlanır. Ayrıca Şerefxan’ın Şerefname’si de öyle. Zaten gazetenin temel amaçlarından birisi de Kürt kültürüne ve edebiyatına hizmet etmektir. O dönemin koşullarında bütün zorluklara rağmen gazetenin oradan Kürdistan’ın pek çok şehrine ulaştığı, gazeteye gönderilen mektup ve bağışlardan anlaşılıyor.
Daha sonraları ise daha çok Kürt aydınlarının sürgün yeri olan İstanbul’da o dönem Kürt aydınları tarafından pek çok Kürtçe-Türkçe gazete ve dergiler yayınlanmış, bunların hemen hepsi o dönemin baskıları ve zorlukları karşısında ne yazık ki uzun ömürlü olamamışlardır. Bunlardan bazıları şunlardır: Kürt Teavun ve Terakki Gazetesi (1908-1909), Şark ve Kürdistan (1908), Rojî Kurd (1913), Hetawî Kurd (1913-1914), Jîn (1918-1919)...
Yukarıdaki gazete ve dergilerden başka irili ufaklı, kısa ömürlü, bilinen ve bilinmeyen pek çok Kürtçe gazete ve dergi yayınlanmıştır. Ancak bunların içinde Rîya Teze 1930 yılında Ermenistan’ın başkenti Erivan’da yayınlanmaya başlayan en uzun ömürlü Kürt gazetesidir. 1937 yılında kapatılan gazete 1955 yılında yeniden çıkmaya başlıyor ve günümüze kadar büyük zorluklarla da olsa yayınını sürdürmeye çalışıyor. 1980’li yıllarda benim de elime geçen bu gazete Kiril alfabesiyle Kürtçe yayınlanıyordu. Kürtçe Kiril Alfabesiyle okuyabildiğim için bu gazetede çıkan bazı yazı ve haberleri o zamanlar çalıştığım TKP’nin Sesi Radyosu yayınlarında kullandım. Bu gazetenin Kürt dili ve edebiyatına paha biçilmez katkıları olmuştur.
1932-1943 yılları arasında yayınlanan Hawar Dergisi ve 1942-1945 yılları arasında yayınlanan Ronahî Dergisi’ne gelince...
Sevgili Ağabey, Hawar ve Ronahî dergilerinin tümünü okuduğum için rahatlıkla diyebilirim ki tam da senin sözünü ettiğin Yeraltı Edebiyatı. Bu dergiler Bedirxanlar, Cîgerxwîn, Osman Sebrî, Nûrettîn Zaza ve o dönemin en bilinen bütün şair, yazar ve sanatçılarını bir araya getiriyor ve eserler yayınlıyor. Dergi ayrıca Kürt dili ve kültürü üzerine çok sayıda kitap da yayınlıyor. Kürt sözlü kültür ve edebiyatını yazılı hale getiriyor. Daha önceki Kürt kültür ve edebiyatına ışık tutuyor. Ronahî ayrıca o dönem sürmekte olan İkinci Dünya Savaşı’ndan haberler ve resimler de yayınlıyor; savaşta Hitler karşıtlarının yanında duruyor.
Bu iki dergi Kürdistan’ın dört parçasında o günün zorlu koşullarında Kürtlere ulaşıyor ve Kürdistan’ın dört parçasından okuyuculardan mektuplar alıyor. Bana göre Kürt edebiyatı Bedirxan’ların çıkardığı Hawar ve Ronahî dergileri ile doruğa doğru yol aldı.
Yine 1940, 1950 ve 1960’lı yıllarda kimi Kürt aydınları tarafından çıkarılan bazı dergi, kitap, gazete ve kitapları da bu bağlamda görebiliriz sanırım. 1949 yılında Dicle Kaynağı, 1950’de çıkarılan Şark Mecmuası, 1958’de çıkarılan İleri Yurt, 1959’da Musa Anter’in kitabı Birîna Reş, 1962’de çıkarılan Dicle-Fırat, 1963’te çıkarılan Deng, 1966’da çıkarılan Roja Newe, 1967’de yayınlanan Ferhenga Kurdî...
1970-1980 arasında kimi Kürt örgüt ve partileri ve aydınları tarafından çıkarılan Roja Welat, Özgürlük Yolu, Xebat, Rizgarî, Ala Rizgarî, Kawa, Serxwebûn gibi gazete ve dergileri ve isimlerini bilmediğim, duymadığım, hatırlayamadığım irili ufaklı gazete ve dergileri de burada belirtmeliyim.
1980’li yıllarda başta İsveç olmak üzere Avrupa’da bugüne kadar sanırım beş bin civarında Kürtçe kitap yayınlandı. Bunların içinde Mehmet Uzun, Mahmut Baksi, Malmîsanij ve isimleri buraya sığmayacak kadar çok sayıda değerli Kürt yazar önemli edebiyat eserleri verdi, veriyor. Bu eserlerin büyük kısmı az sayıda, parça parça da olsa Kürtlerin yaşadığı coğrafyaya binbir zorluklarla ulaştı, elden ele dolaştı. Ne yazık ki Kürtlerde yeraltı edebiyatı halen sürüyor. Türkiye’de bir taraftan devletin resmi radyo ve televizyonu Kürtçe yayınlar yaparken bir taraftan da Kürtçe yazılmış kitaplar yasaklanıyor, Kürtçe yazanlar ağır hapis cezalarına çarptırılıyor. Ama çağımız artık internet çağı. Artık çağdışı yasaklar bütün baskı ve zulümlere rağmen hiçbir etkide bulunamıyor, hükümsüz kalıyor.
Sevgili Müslüm Ağabey, size bu mektubu yazdıktan sonra tesadüfen Kürt basını üzerine yazılmış bir kitabın olduğunu öğrendim. Sanırım bu kitapta yeterli ve doyurucu bilgiler vardır. Ne yazık ki kitap şuanda elimde olmadığı için bu değerli kitaptan yararlanamadım. Bu konuda daha geniş bilgi için ilgilenen olursa Fetullah Kaya’ın yazdığı Kürt Basını isimli kitabı önerebilirim.
Sevgili Müslüm Ağabey, insanların istedikleri dillerde ve istedikleri her alanda özgürce yazabildikleri özgür ve barış dolu günleri görmemiz umuduyla sana kucaklar dolusu selamlar, saygılar, sevgiler yolluyorum. Hoşça ve güzellikler içinde kalın.
Mehmet Yakut
30 Ocak 2023/ Federal Almanya”
(*) Robert Darnton, Eski Rejimde Yeraltı Edebiyatı, Çev: Suat Başar Çağlan, zoomkitap, İstanbul, Ekim 2022.