"Yaşam-Jiyan" Resim Sergisine Dair

Müslüm Üzülmez

25 Şubat 2024 günü davetli olarak “Yaşam-Jiyan” adıyla açılışı yapılan resim sergisine gittim.

İstanbul Ergani Derneğinin katkılarıyla dernek binasında açılışı yapılan Hava Kılıç’ın yağlı boya resim sergisinde sergilenen resimleri tek tek inceledim. İzlerken içten bir sevinç duydum; resimlerin estetik güzelliği ve bu resimleri yapanın hemşerim bir kadın ressam olması beni duygulandırdı. Ayrıca, sergiden elde edilecek gelirin öğrencilere eğitim amaçlı burs olarak verileceğini duymam da bende çok güzel duygular yarattı. Böylesine övgüye değer güzel bir duyarlılık gösterildiği için emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum.

Resim güzel sanat dallarından biridir. Görünenin veya zihinde oluşturulan imgelerin kalem, fırça ve boya gibi araçlarla bez, kâğıt vb. üzerine aktarımı olarak tanımlanır. Matematikçi, şair ve Rönesans’ın evrensel figürü olan İtalyan hümanist Leon Battista Alberti (1404-1472) Resim Üzerine adlı eserinde bu sanatı bağımsız bir disiplin olarak değerlendirir ve güzelliği bir şeyin bütün parçaları arasındaki uyum olarak betimler.

Böyle bir bakışla baktığımızda, resim tablosu dünyaya ve gönüllere açılan bir penceredir diyebiliriz. L. B. Alberti kendi pratiğinden hareketle bunu şöyle ifade etmektedir:

Her şeyi bir yana bırakacağım ve yalnızca resim yaparken aslında ne yapmakta olduğumu anlatacağım. Öncelikle nerede ve nasıl resim yaptığımı söyleyeceğim. Dik açılı büyük bir dörtgen çiziyorum; bu dörtgeni, içinde yer alacak olan şeyleri seyredeceğim bir pencere olarak görüyorum.”

Alberti’nin söylediklerini aklımın bir köşesinde tutarak geziyorum sergiyi. 8 yıla yayılan emeğin ürünü 22 adet tablonun sergilendiği sergiye iyi bir katılımın yanında çok güzel bir ilginin olduğunu söyleyebilirim. Hava Kılıç resimlerini yaparken sahip olduğu nitelikleri hünerle tuval, yağlı boya, terebentin, keten yağı, şövale ve fırça marifetiyle tablolara yansıtmış. Sergideki resimlerde hâkim renk olarak mor, turkuaz, yeşilin tonları ve toprak rengini gördüm. Anlaşılan o ki, ressam, zarif klasik bir figür olan Tavus Kuşu tablosunda olduğu gibi mor, yeşil ve kahverengini seviyor.

Sergiyi gezerken, sergide yer alan tabloları hakkında Hava Kılıç şahsıma bazı açıklamalar da bulundu; resim yaparken ki duygularını ve resme nasıl başladığını anlattı:

Ben resim seçerken eğer mutluysam daha canlı, parlak renklere yönelerek cıvıl cıvıl bir tablo yaratıyorum. Eğer ki, ruh halim karamsar ise daha koyu renklere yöneliyorum. Karakter olarak duygusal bir yapıya sahibim. Taş, toprak, deniz, ahşap dokusu yaparken huzur buluyorum. Dünyanın her halinden uzaklaşıyorum, hatta nereli olduğumu, kaç çocuğum olduğunu dahi unutuyorum. Duygularım çok yoğunsa fırça darbeleriyle tuvale yansıtıyorum.

Resim benim en büyük ve ulaşılmaz hayalimdi. 8 yıl önce bu hayalimi gerçekleştirmek için belediyenin kursuna başvurdum ve hayalimin peşinden koştum.”

Resim konusunda teknik anlamda çok fazla bir bilgiye sahip değilim, ama sergideki resimlerden görüp anladığım kadarıyla Hava Kılıç’ta cevher var. Bu cevherin daha da işlenmesi ve metropolde yaşayan bir Kürt kadını olarak duygularını, düşüncelerini, gönlünde kopan fırtınaları zihninde oluşturacağı muhteşem imgelerle tablolara yansıtılması olmayacak bir şey değil; yeter ki istensin, yeter ki sabırla çaba gösterip çalışılsın. Arkası gelecektir… Hava Kılıç’ın çok güzel eserlere imza atacağına inanıyorum.

Hava Kılıç Kimdir?

Hava Kılıç, 1968’de Diyarbakır-Ergani’de doğdu. Bir yaşındayken ailece İstanbul’a göç etti. İlk ve Ortaokulu İstanbul-Esenler’de okudu. Evli olup üç çocuk ve üç torun sahibidir. 8 yıldır resimle uğraşıyor.

Not: 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle tüm kadınlarımızın kadınlar gününü kutluyorum.