En doğru karar verilmiştir. Eleştiriler haksız ve yanlıştır. Karar kesindir” dedi.
Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) kurultayı hakkında verilen kararla ilgili konuştu.
Cirit, Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin MHP’ye ilişkin kararını, “’18. Hukuk Dairesi’nin MHP kurultayıyla ilgili kararında hukuki karmaşa yoktur. Her şey normal rutin süreci içinde yürümüş ve vicdanlarına göre en doğru kararı vermişlerdir. Eleştiriler haksız ve yanlıştır. Karar kesindir. Ondan sonraki süreci ben bilemem” sözleriyle değerlendirdi.
Bahçeli’den seçimli kurultay çağrısı
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yargıtay’ın Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin olağanüstü tüzük kurultayı kararını oy birliğiyle onaylamasının ardından, MHP Tüzüğü’nün 63. maddesinde genel başkana tanınan “olağanüstü kongreyi toplama” yetkisini kullanarak, partiyi 26 Haziran veya 10 Temmuz’da ‘seçimli’ olağanüstü olağanüstü kurultaya çağırmıştı.
Ancak genel başkanlığın boşalması hâli dışında “olağanüstü toplantılarda seçim yapılamaz” hükmünü taşıyan MHP Tüzüğü’ne işaret eden genel başkan adaylarından Sinan Oğan, “Bu tüzük burada durduğu müddetçe olağanüstü kurultayda seçim yapılamaz. Biz bu nedenle aylardır önce tüzüğün değiştirileceği bir kurultay yapmaya çalışıyoruz. Seçimli olağanüstü kurultay çağrısı yaptığına göre, öyle anlaşılıyor ki, Sayın Bahçeli istifa edecek, aday olmayacak” demişti.
Bahçeli’nin olağanüstü kurultay kararını duyuran MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Semih Yalçın, “Bahçeli’nin kesinlikle aday olacağını” duyurmuştu.
Ne olmuştu?
1 Kasım 2015’teki 26. Dönem Milletvekilliği Genel Seçimi’nin ardından MHP’nin “başarısız” olduğunu savunan muhalifler, olağanüstü kurultay yapılmasını talep etmişti.
Meral Akşener, Koray Aydın ve Sinan Oğan partinin olağanüstü kurultaya gitmesi için topladıkları 543 imzanın işleme konulması için MHP Genel Merkezi’ne teslim etmiş, ancak herhangi bir yanıt alamamaları üzerine 5 Şubat’ta yargıya gitmişlerdi.
Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne verilen dilekçede 16 il başkanı “davalı” olarak yer almıştı.
Dilekçede, 2010 yılında Saadet Partisi’ne olağanüstü kongre çağrısı yapmak üzere üç kişiyi görevlendiren Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi kararı ile 2005 yılında olağanüstü kongresini yapması için CHP’yi “ihtar” eden Anayasa Mahkemesi kararları emsal gösterilmişti.
MHP ise yaptığı savunmada, “MHP’nin bir dernek ya da bir vakıf olmadığını” vurgulayarak, “Sulh Hukuk Mahkemeleri’nin bu kararı vermekle yetkisiz olacağını” dile getirmişti.
Ankara 12’inci Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 8 Nisan’daki ilamıyla MHP olağanüstü kongresinin toplantıya çağrılması ve gerekli işlemlerin icrası hususunda bir çağrı heyeti (kayyum) oluşturulmuştu. Ancak MHP Genel Merkezi bu kararı tanımamıştı.
Kongre için görevlendirilen heyet, 15 Mayıs tarihinde olağanüstü kongre çağrısı yapmıştı. Ancak Tosya ve Gemerek Asliye Hukuk Mahkemelerinin kararıyla, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kararı tedbiren durdurulmuş, konu Yargıtay’a taşınmıştı.
Yargıtay süreci devam ederken, Tosya ve Gemerek Asliye Hukuk Mahkemelerinin kararını uygulamaya koyan Ankara 25. İcra Dairesi Ankara Valiliğine bir yazı göndererek, kongrenin engellenmesini istemişti.
Ankara 2. İcra Hakimliği ise 13 Mayıs günü bu kararın mevzuata uygun olmadığına karar verdi.
İcra Dairesinin kararı doğrultusunda, muhaliflerin 15 Mayıs’ta olağanüstü kurultayı yapmayı planladıkları Büyük Anadolu Oteli’ne girişleri polis tarafından engellendi, kurultay toplanmadı.
Sinan Oğan, Meral Akşener, Koray Aydın ve Ümit Özdağ, olağanüstü kurultayın toplanamamasının ardından Yargıtay kararının beklenmesi konusunda uzlaşmış,
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de Yargıtayın olağanüstü kurultayın yapılması yönünde bir karar alması durumunda kurultayı toplayacaklarını açıklamıştı.
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, MHP’de olağanüstü kongre kararı veren Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kararını oy birliğiyle onamıştı.