Hayatımızda kahramanlar hep ayrı ve özel bir yer tutmuştur. Çocukluk, gençlik ve daha sonraki yaşam evresinde; kendimize idol olarak gördüğümüz birçok kahramanımız mutlaka olmuştur. Her zaman öykündüğümüz kahramanlar gibi olmak; onun gibi konuşmak, onun gibi davranmak ve onun gibi akıl yürütmek istemişizdir. Hatta yaşam tarzımızı ve alışkanlıklarımızı da kahramanımıza benzetmeye çalışmışızdır. Kahramanlara öykünme sadece kişileri için değil, genelde insanlık içinde söz konusu olmuştur. Bu yüzden kişiler ve toplumlar; kahramanların dilini, kültürünü ve yaşadığı coğrafyayı bir kenara bırakarak; yaş ve cinsiyet farklılıklarını gözetmeksizin aralarında kopmaz bir bağ oluştururlar. Adeta kendilerinden biri olarak görürler.
İnsanlık, antik çağlardan beri sürekli kahramanlara ihtiyaç duymuşlardır. Bu yüzden geliştirdikleri yazılı ve sözlü mitolojilerin çoğunun ana teması; kahramanlar ve kahramanlıklar üzerine kurgulanmıştır. İnsanlar bu mitolojileri binlerce yıldır sadece dinlemekle kalmamışlar; bu kahramanlarını ölümsüzleştirmek ve unutturmamak için birçok edebiyat ve sanat eserlerine konu etmişlerdir.
Kahramanlar sadece cesaretleriyle değil; akıl ve öngörüleriyle de çözüm gücü olmuşlardır. Sadece zalime, haksızlığa baş kaldırmakla yetinmeyerek; aynı zamanda doğrudan, haktan ve adaletten yana olmuşlardır.
Kahramanlar kendilerini hayatın her türlü zorluklarına, geleceğe karşı hazırlayan, gelecek yaşamın yollarını açan ve kendilerini feda etmekten çekinmeyen insanlardır. Mitolojiler ve kahramanlar toplumsallaşmada, toplumların kurtuluşunda, bireylerin hayata tutunmasında, yaşam umudunun korumasında; bir katalizör rolü oynamışlardır. Dolayısıyla kahramanlar ve onların kahramanlıkları; zorda kalanın hiç tereddüt etmeden gölgesine sığınacağı bir liman; şaire, edebiyatçıya ve sanatçıya ilham kaynağı olmuşlardır.
Dinlediğimiz, okuduğumuz mitolojik anlatılar ve öykülerin; insanlara başarıyı göstermek, yeni ve istenen bir toplum yaratmak, zorlukların üstesinden gelmek üzerine kurulduğunu görmekteyiz. Kahramanlar, ihtiyaç duyulan örnek davranışları sergilerken; gösterdikleri tepki, tavır ve davranışlar bir kıstas olurlar. Yaşamın zorlukları bitmez. Çünkü yaşam devam ettiği müddetçe zorlukların biri biter diğeri başlar. Problemlere çözüm gücü olur. Yolunda gitmeyen yaşam akışına bir düzen getirirler. Düşeni kaldırır ve ayakta tutarlar.
Kahramanların en önemli rollerinden biri de moral güç, ilham kaynağı ve karanlıklara umut ışığı olmasıdır. Nerede karşımıza çıkacağı belli olmayan kötü insanlara karşı, iyi insanlarında olduğunu göstermek için var olurlar. Onlar yaşayan kahramandırlar. Onlar bu tavrı gösterirken kahraman olacağım diye kendilerini adeta ateşe atmazlar. Doğru bildiğini yaparlar. Daha sonra yaşamın akışı onları farklı bir noktaya taşır. Bu yüzden kahramanlar bazen hiç beklemediğimiz bir anda yanı başımızda olurken bazen de mitolojik öykülerde geçtiği gibi çok uzağımızdadırlar.
Mümin Ağcakaya