Son faaliyetini 100 bin yıl önce gerçekleştiren Karacadağ'dan çıkan lavların oluşturduğu bazalt platonun sert kayaçları, yüz yıllarca bölge halkının yaşamının bir parçası oldu. Diyarbakır'da emekli öğretmen Mahmut Nurettin Medyelioğulları (66) de, "taşı yontmak insanı yontmaktan daha kolay" diyerek hayatının son 15 yılını dünyanın en sert kayaçlarından bazalt taşını sanat eserlerine dönüştürerek geçiriyor.
Diyarbakır'da, özgün görünüşe sahip volkanik bazalt taşı, emekli öğretmen Mahmut Nurettin Medyelioğulları'nın ellerinde değer kazanıyor.
Son faaliyetini 100 bin yıl önce gerçekleştirdiği tahmin edilen 1957 metre yüksekliğindeki Karacadağ'ın püskürttüğü lavların soğumasıyla oluşan 120 kilometrelik bazalt platodaki sert kayaçlar, yüzyıllarca bölge halkının yaşamının bir parçası oldu.
"Karacadağ'ın şehre armağanı" olarak nitelendirilen, dayanıklılığı sayesinde Diyarbakır Surları gibi çok sayıda yapının yüzlerce yıl ayakta kalabilmesini sağlayan bazalt taşı, kimi zaman da sanat eseri olarak değerlendiriliyor.
Şehrin kadim mimarisini yansıtan, bazalt taşlarıyla örülü Sur ilçesindeki bir evde dünyaya gelen Mahmut Nurettin Medyelioğulları da bazalt taşının büyüsüne kapılanlardan.
Yıllarca Fransızca öğretmenliği yapan Medyelioğulları, 2004 yılında emekli olduktan sonra bobinaj ustası babasından kalan 15 metrekarelik dükkanda bir çekiç ve bir iskarpela ile bazalt taşını şekillendiriyor.
Emektar usta, Karacadağ'ın eteklerinden topladığı, bazalt taşından büyük emek ve sabırla hazırladığı her biri sanat eserleri değerindeki Diyarbakır'ın öne çıkan yapılarını ve figürlerini yansıtan ürünlerini satmak yerine sergilemeyi tercih ediyor.
"Bunları parayla pulla ölçemezsiniz"
Medyelioğulları, yaptığı açıklamada, taş işlemeciliğine bazalta duyduğu hisleri üzerine başladığını belirterek, bu yola çıktığında "Ayda iki eser yapıp, satarım." diye düşündüğünü söyledi.
"Ancak o zahmeti, sıkıntıyı gördükten sonra bunlar satılmaz dedim. Bunları parayla pulla ölçemezsiniz, değer biçemezsiniz dedim, biriktirdim." diyen Medyelioğulları, bunun üzerine hazırladığı ürünleri satmamaya karar verdiğini belirtti.
Hazırladığı Diyarbakır'ın kadim kültürünü ve medeniyetini yansıtan ürünlerle zaman zaman sergi açtığını anlatan Medyelioğulları, "Ürünler sergilerde bayağı ilgi gördü." dedi.
300'ü aşkın eser hazırladı
Diyarbakır denilince akla ilk gelen şeylerden birinin bazalt taşı olduğunu vurgulayan Medyelioğulları, eserlerinde de genellikle Diyarbakır'ın öne çıkan yapılarını ve figürlerini ele aldığını dile getirdi.
Medyelioğulları, "Bu işin tozu, kiri var. O tozu belirli ölçüde yutmuş oluyorum. 300'ün üzerinde eser hazırladım. Makine ve elektrikli alet kullanmıyorum. Sadece çekiç ve el aletleri kullanıyorum. Onun için de bayağı zaman alıyor. Yaptığım her ürün bana ayrı keyif veriyor. Aynı şeyi tekrar yapmıyorum." diye konuştu. (AA)