TİGRİS HABER - Korona virüs yayılmasında pik süreci devam ederken, kimi hastalar evinde, kimileri de durumlarına göre hastanede tedavilerine devam ediyor. Bu süreçte çok genç hastalar hayatını kaybederken, kimi hastalar yaşları ilerlemesine ve kronik rahatsızlığı olmasına rağmen koronavirüsü atlatıyor. Dicle Üniversitesinde görevli diyetisyen Fatih Aslan, yaş ilerlemesine rağmen hastalığı atlatanların zamanında yeterli vitamin aldıklarını, yeterli ve dengeli beslenildiği taktide hem korona virüs hem de diğer hastalıkları atlama sürecinin yarıya yarıya düştüğünü kaydetti.
"Vücut ağırlığının yüzde 3'ü kadar sıvı tüketilmeli"
Zayıf bağışıklık, kronik rahatsızlık, beslenme eksikliği ve stresin insanı etkileyen hastalık çarpanları olduğunu aktaran Aslan, "Yetersiz sıvı tüketmemiz, günde en az kilogram başına, daha doğrusu vücut ağırlığının yüzde 3 kadar bir sıvı alınması gerekiyor. Yani 100 kilogram olan bir kişi 3 litre su. 70 kilogram olan bir kişi ideal kilosuna göre 2,1 litre sıvı alması lazım. Bu, bağışıklığımızı güçlendirecek en önemli sorunlardan biri sıvı alımımızdır. Düzenli bir uyku, günde 7-8 saat bu bağışıklığımızı güçlü tutar. Bağışıklığımızı güçlü tuttuğu için de strese karşı bizi güçlü tutuyor. Kilo sorunu varsa kilo veriminde yardımcı olur. Kronik kalp hastalıkları, diyabet hastaları uykusuna kesinlikle dikkat etmesi lazım. Beslenme konusunda ise günde en az 5 porsiyon sebze, meyve tüketmeleri gerekiyor. 2 porsiyon sebze yemeği, 3 porsiyon meyve tüketirlerse bu içerdiği vitamin ve mineraller açısından vücut bağışıklığını güçlü tutar. Korona ve diğer hastalıklara karşı bizi korur. Bağırsak floramızı iyi tutmamız lazım. Bağışıklığı en güçlü tutan bunlardır aslında. Bağırsak florası dediğimiz binlerce bakteri var. Hücre sayımızdan daha da fazla bakteri var. Bunlar fermenter ürünler dediğimiz süt, yoğurt, turşu bunlarla besleyeceğiz. Bunlarla beslendiğimizde vücut güçlü kılar kendini. Aslında bunlar ikinci beynimizdir. Eğer bağırsaklarımızda bir rahatsızlık varsa bağışıklığımız zayıflar. Koronaya dirençsiz hale geliriz ve küçük bir koronaya maruz kaldığımızda hemen vücut direnci zayıflar ve hastalık gün sayımız artar. Ya da hastayken iyileşme süremiz uzar. Kişi düzgün bir şekilde mineral ve vitamin almışsa, D vitamini, kalsiyum, çinko, selenyum eksikliği yoksa korona virüs hastalığı süreci neredeyse yarı yarıya kısalıyor. 2 hafta hastanede kalması gerekirken, bunu 4-5 güne çekebiliyoruz" diye konuştu.
"Koronaya yakalananlarda vitamin eksikliği görülüyor"
Koronaya yakalanan klinik hastalarının çoğunda D vitamini, selenyum, çinko eksikliği görüldüğünü aktaran diyetisyen Aslan, “D vitamini ancak yazın doğrudan alabiliyoruz. Besin yoluyla ancak yüzde 10’nunu alabiliyoruz. Günlük 15 dakika, 20 dakika güneşe çıkmamız gerekiyor. Yeterli ve dengeli beslendiği için yaşı ilerlemiş olsa, kronik rahatsızlığı dahi olsa en azından hafif bir şekilde atlatmasına yardımcı olur. Yaşı ilerlemesine rağmen korona virüsü atlatanlar, zamanında yeterince vitamin alanlardır. Koronayı taburcu olup evde geçirmeye çalışanlar, stresi azaltıp hastaneden taburcu olanların genelde bol proteinli beslenmesini istiyoruz. 70 kilogram bir kişinin ortalama 75-80 gram protein alacak şekilde beslenmesi gerekiyor. Yumurta, süt, ayran peynir, kuru baklagil yemekleri bunlar protein bakımından bizim zengin ürünlerimizdir. Yeterli ve dengeli beslendikleri takdirde korona sürecini çok çabuk, daha rahat bir şekilde atlatırlar. Yatakta geçirilen gün sayısı azalır" şeklinde konuştu.