TİGRİS HABER- Diyarbakır Kayapınar Girişimci Kadınlar Kooperatifi kurucularından Kadriye Benneyim, kadınlara mesleki beceri kazandırmak için gönüllü Giyim Teknolojileri Öğretmenliğinin yanı sıra, hafta sonları ihtiyaç sahibi kadınlara destek vermek amacıyla sur içi yeni kapı bölgesinde gözleme yapıp satıyor.
Kayapınar Girişimci Kadınlar Kooperatifinin kurucularından Kadriye Benneyim, kadınlara beceri kazandırmak için gönüllü olarak Giyim Teknolojileri Üretim öğretmenliği de yapıyor. Kadriye hoca ihtiyaç sahibi kadınlara destek olmak için hafta sonları da Sur içinde kooperatif üyelerinin yapmış oldukları eserleri sergiledikleri mekânlarının bahçesinde tadı damaklarda kalan kıymalısından peynirlisine kadar birbirinden güzel gözlemeler yapıyor. Kadriye hoca, kooperatifin amacını ve kooperatife gelen kadınlara ne tür beceriler kazandırıldığını ve kadınlardaki değişimi şöyle anlattı.
Gönüllü hocalar da katkı sunuyor
“Kooperatifimizi kurduktan sonra kadınlara istihdamı, çalışmayan, eşi olmayan, dul yetimi olan ailelere de destek olsun diye bu tür faaliyetlerde bulunuyoruz. Çeşitli mesleki beceriler kazandırmak için eğitim veren hocalar da gönüllü olarak çalışıyor.”
Kadriye hocaya, erkeklerin bu duruma tepkilerinin ne olduğunu soruyoruz, cevabı şöyle;
Ev ve çocukları da ihmal etmeden katılım sağlanabilir
“Ben de bu işe gönüllü girdim. Birilerinin tepkisini bekleyerek bu işe girdiğiniz zaman zaten hiçbir şey yapamazsınız. Yani ailenizi, çoluk çocuğunuzu ihmal etmediğiniz sürece sorun olmaması lazım. Bu işin bana hiçbir eksisi olmadı. Evime de, çocuklarıma da, kendi derslerimi de aksatmadan, eksiltmeden bu kooperatifimizi yürütebiliyoruz.
Çocuklarına mont ayakkabı alsınlar diye desteklerde bulunuyoruz
Bu semt gecekonduya çok yakın. Eğitim seviyesi çok düşük, böyle olunca çoğu okumamış ve elinde hiçbir sanatı, işi gücü olmayan insanlar var. Biz onlarla birlikte iş güç bulamayan, diploması olmayan bütün kadınları kendimize üye yaptık. Onlarla birlikte evlerine ekmek kazandırsın diye gelen gelirlerimizi dahi, bu yaptığımız ekmeği, gözlemeyi dahi onlara destek olsun diye yapıyoruz. Önümüz kış odun, yakıt ihtiyacı olacak, çocuklarına mont, ayakkabı alsınlar diye desteklerde bulunuyoruz.
El becerileri kazanan kadınlarda nasıl bir değişim gözlemliyorsunuz?
Başta kadının kendine bir özgüveni geliyor. Onun dışında çocuğunun ihtiyaçlarını karşıladığı zaman; o ev daha mutlu, o ev daha huzurlu oluyor. İhtiyaçlarını karşılayan kadın ister istemez mutlu oluyor. Mutlu olana kadının çocuğu da mutlu oluyor. Mesleki beceri kazanan kadın, o işini evine de götürüp yapabiliyor. Yani çocuğu evde ders çalışırken o da oturup işini yapıyor. Çalışmasının karşılığında belli bir ücret alacak olması ve koşullarına katkı sunması yaptığı işe dört elle sarılmasına yol açıyor.
Mutsuz annenin çocuğu da mutsuzdur
Tabi kadınlarımızın konuşmaları değişiyor. Giyimi değişiyor. Yürüyüşü değişiyor. Her şeyden önemlisi de özgüveni artıyor. Böyle olunca da mutlu bir anne, mutlu bir çocuk oluşuyor. Bugün mutsuz bir anne mutsuz bir çocuğun da sebebidir.
Bu sürece kadınlar nasıl katılıyor?
Okuma yazma bilmeyen kadınlarımız vardı. Onları ilk önce okuma yazma kursuna kaydettik. Okuma yazma sertifikasını aldıktan sonra onları açık öğretim ortaokuluna yönlendirdik. Açık öğretim ortaokuluna kaydını yaptıktan sonra mesleğe yönelttik. ‘Sen ne yapabilirsin?’ Dedik. Dikişe hevesim var dediği zaman onu dikiş bölümüne, el sanatları, resim, çini ya da deri sanatları gibi kooperatifimizde yürütülen kurslara yönlendirdik. Kursları bittikten sonra malzemeler de veriyoruz. Kendileri üretmeye başlıyorlar.
Biz şu anda gözleme yapıyoruz. Bu gözlemenin maliyetini çıkardıktan sonra bütün gelen geliri gecekondudaki ihtiyaç sahibi kadınlara aktarıyoruz. Evlerine gidiyoruz eksikliklerine bakıyoruz. Hocalar da dâhil ihtiyaçlarını kendi aramızda çözmeye çalışıyoruz.”