Mümin Ağcakaya - Özel Haber
TİGRİS HABER - Daha önceleri İzmir’in çevre ilçelerine ailecek mevsimlik işçi olarak gidip, orada domates, salatalık, biber toplayarak, tarlalarda çiçek yetiştirerek geçimlerini sağlamaya çalışan Burhan Savcu, işleri bittiğinde tekrar Diyarbakır’a döndü. İş imkânlarının eskisi gibi olmamasından dolayı mevsimlik işe gidemeyen Savcu, 4 yıldır yaşamını Diyarbakır’da çiçek satarak sürdürüyor.
Çocuklardan biri engelli
Burhan Savcu’nun biri özürlü altı çocuğu var. Büyük oğlu 21 yaşında, ancak işsiz. Sadece kızı eve destek olmak için tekstil atölyesinde 800 TL’ye çalışıyor.
Burhan Savcu, günlük yaşamı ile ilgili şunları anlatıyor;
“Bütün evin geçimini ben sağlamaya çalışıyorum. Ev kira olunca bizim için geçinmek hiç de kolay değil. Üstelik bir de pandemi ortaya çıkınca az çok yaptığımız işler de bozuldu. İş yapamaz hale geldik. Evin ihtiyaçlarını doğru dürüst karşılayamayınca insan çocuklarına karşı mahcup da oluyor. Evde çocuklar bir şey isteyip de getiremeyince utanıyorum. Yokluk çok zor bir durumdur” diyerek, zor yaşam koşulları içinde ayakta kalmaya çalıştıklarını anlatmaktadır.
Burhan Savcu, sattıkları saksı çiçeklerin bir kısmını kendilerinin yetiştirdiğini bir kısmını da şehir dışından getirtmek zorunda olduğunu anlatarak; “Veresiye alıyorum. İş olmadığı zaman aldığımızın parasını da ödeyemeyince mahçup oluyoruz. Bazı insanlar var hiçbir zaman para için kendini küçük düşürmez. Olmadığı zaman sıkıntı oluyor. Hayat bizim için ucu ucuna yaşamaktır.”
Ne internet ne de tablet var
“Çocuklarımdan şu an üçü okuyor. Biri beşinci sınıfa, biri lise ikiye, kızım da lise son sınıfa gidiyor. Diğer çocuklarım okumak istemediler.
“Şimdi uzaktan eğitim başladı. Evde tablet ve internet olmadığı için onlarda eğitime devam edemiyorlar. Sadece tuşlu bir telefon var, bununla da nasıl eğitim görecekler.”
İnsanlar çiçek alamıyor
İnsanlarımız çiçekleri seviyor. Durum iyi olduğu zaman alıyorlardı. Mahallelerde sokak aralarında arabayla dolaşarak çiçek satıyorum. İnsanlarda almak istiyorlar. Ama maddi güçleri olmadığından alamıyorlar. Bir saksı çiçek parası çok geliyor. Evin kirası o kadar nüfus nasıl geçineceğiz. Evin elektriği, suyu, yemeği, kirası nasıl karşılanacak.
Sur içindeki mahallelerde çoğu insanın tanıdığı seyyar çiçek satıcısı Burhan Savcu, yazın kendisinden başka iki üç kişinin daha bu işi yaptığını ama kışın sadece kendisinin seyyar arabasıyla mahalle, mahalle dolaşarak saksıda çiçek satmaya devam ettiğini anlatıyor.
Savcu; “Eğer zorunlu kalmasaydım, kim kışın soğuğunda, çamur içinde kalarak saksıları hazırlardı.” Diyerek arabasını mahalle aralarına doğru sürerek, yaşam koşullarına yenik düşmemek için, geride yaşam öyküsünü bırakarak yola devam etmektedir.