Özel Haber/Mümin Ağcakaya
TİGRİS HABER - “Var idim yok idim, vakitlice bir toz zerresi idim. Zaman denen ilmiğe belimden bağlanıp dünya denen zemine indirildim, say ki zuhur ettim oldum insan, deki peyda oldu bastığı topraktan insan. Ben ki ararken dermanımı öğrendim, derdimi anlatmayı. Dil denen kemiksiz varlık yayıldı dört bir yana.”
Mordem Sanat Merkezinin düzenlediği Solo Fest 4 Uluslar arası kültür sanat etkinliği devam ediyor. Program kapsamında yer alan mitolojik anlatı olan Şahmeran (Saê Morû) tarihi Deva Hamamında performans sanatçısı Sipan Sezgin Tekin tarafından oynandı.
Yaptığınız bu performans oyunuyla izleyiciye nasıl bir mesaj vermek istediniz?
Oyunumuzda Şahmeranın temel hikâyesini kullanıyoruz. Şahmeran, bir insanoğlunun yarı insan yarı yılan olan mitolojik bir anlatıdır. Burada anlatılan aşkın ve ihanetin hikâyesidir. Ölümsüz bir aşkın ve sonsuzluğun hikâyesidir.
‘Çok dilli anlatımı önemli buluyorum’
İzleyenler için aşkın, sonsuzluğun sonucunu çıkarılabilirler. Ama performansın kendisi benim için, birden fazla dil kullanılarak daha fazla izleyiciye ulaşılabilirliğinin artmasıdır.
Zaman da aşk gibi sonsuzdur ve ikisi birbirine paraleldir. Yaşanan aşkın zamanı sonsuzlaştırmasıdır. Yani aşkın da zaman kadar sonsuz olmasıdır. Burada aynı zamanda dilin mevcudiyetine ilişkin de bir gönderme yaparak sorgulama yapmak istedim. Bu aynı zamanda fiziksel ve kavramsal evrenin sorgulanmasıdır.
Dil yaşamda kendini ifade etme biçimidir. O yüzden çok dilli olarak yaşamı farklı dillerden ifade etme doğayı anlama kadar insanların da birbirini anlamasını önemli buluyorum. Çok dil kullanmamın sebeplerinden biri de budur.
İnsanın bildiği dillere hâkim olması, çok dilli olmak hayatın farklı renkleridir. Doğa da çok renklidir. Doğa bu renklerle uyum halindedir. Ancak dilin yaşamsal formlarını devam ettirilmesinde engeller söz konusudur.