Özel Haber/ Mümin Ağcakaya
TİGRİS HABER - “Kendi tarihlerini yerinde görsünler. Müzesi sadece buradan ibaret değil. Sur içi dediğimiz büyük bir alandan bahsediyoruz. Burası başlı başına bir açık hava müzesidir” Diyen Müze Müdürü Müjdat Gizligöl; kültürel ve tarihi değerleri korumak için; arkeoparkta eğitim gören çocuklara sertifika verdi.
Etkinlik sonrası konuştuğumuz Diyarbakır Müze Müdürü Müjdat Gizligöl müzeciliğin tarihi ve yeni müzecilik anlayışını gazetemiz Tigris Habere anlattı.
“ Müzeciliğin dünyada 400 yıllık bir geçmişi var. Ülkemizde ise 150 yıl önce başlıyor. Cumhuriyet Döneminde birkaç ilde başlayan müzecilik 2000’li yıllardan sonra hem sayısal olarak hem de müzecilik anlayışı değişiyor. Ülkemizde şu an 360 müze ve ören yeri var. 150 yıl öncesinin müzeciliği artık demode oldu. Günümüzde daha durağan müzelerin yerini; çeşitli kültürel etkinlikler yapan, halkın sadece ziyaret ettiği değil, halkın katılım da sağladığı, bir müzecilik anlayışına bıraktı.
‘Diyarbakır bir açık hava müzesidir’
“Diyarbakır Müzesi de 90 yıllık bir müze. 1980’lerden sonra yeni bir müze binası yapılıyor ama bu yeterli olmuyor. 2015 yılında içinde bulunduğumuz mekâna taşınıyor. Burası 14 kompleks yapıdan oluşan bu muhteşem açık hava müzesi. 36 bin eserimizden ancak1526 eser sergileniyor. Bunların çok büyük kısmı % 97’lik kısmı depolarda uygun koşullarda saklanıyor.
“Dünyada ve Türkiye’de eski müzecilik anlayışı yerini yeni müzecilik anlayışına bıraktı. Artık bütün halkın kendini görebildiği, katılım sağladığı müzeler daha çok rağbet görüyor. Dolayısıyla biz de daha fazla etkinlik yapmaya çalışıyoruz. Özellikle son iki yılda tanıtım etkinliklerine çok kıymet veriyoruz. Tanıtıma ağırlık verdiğimiz için de ziyaretçi sayılarımız çok fazla arttı.2021 yılında 47 bin kişi ziyaret etmişken bu sayı 2023 yılında % 272’lik bir artışla 131 bin kişiye ulaşıyor. Tanıtımın ne kadar iyi yapılıp, görünür kılınırsa o kadar ilgi gösteriliyor. Dolayısıyla uzun süre Diyarbakır müzesi de sadece depoculuk yaptı. Var olan kültür varlıklarının depolandığı, saklandığı bir müzecilik anlayışı vardı. Şimdi bu anlayış ve müzeciliğin yerine yeni anlayışa göre hareket ediyoruz.
Dezavantajlı gruplara müzeyi gezme imkânı
“Yenişehir Belediyesiyle birkaç ay önce bir protokol yaptık. Bu protokole göre; özellikle dezavantajlı gruplara; Diyarbakır’da yaşamasına rağmen hiç Sur içini görmeyenlere, Diyarbakır Müzesine hiç uğramamış olan vatandaşlarımızı müzemize getirterek, burada çeşitli etkinlikler yapmaktı. Hatta ilçe belediye ve kaymakamlıklarda buna benzer çalışma ve etkinliklere öncülük edebilirler.
Minik arkeologlara sertifika
“Bugün de çocuklarımızı ağırlıyoruz. Yenişehir Belediyesi bünyesindeki çocuklar ‘Gelin Müzemize’ de programında arkeoparkımıza geldiler. Bu eğitim sonucunda da çocuklarımıza ‘Minik Arekologlar Sertfikası’ verilecek. Umarım çocuklarımız kültür varlıklarının kıymetini bu vesileyle daha iyi anlamış olacaklardır. Çünkü ülkemizde ne yazık ki bilinçsiz vatandaşlarımız kültür varlıklarına zarar vermekte, kaçak kazılar yapmaktadırlar. Bu sayede çocuklarımızı küçüklükten yetiştirirsek ilerde onların; kültür varlıklarını korumaya dönük hassasiyetini arttırmış olacağız.
‘Çocuk dostu müze’
“Diyarbakırlı ebeveynler, kendileriyle birlikte çocuklarını getirsinler. Çocuklar arkeo parkımızda arkeoloji deneyimi edinsinler. Çocuklarıyla birlikte arkeolojiyi yaşasınlar, müzelerimizi gezsinler. Çünkü Diyarbakır Müzesi aynı zamanda çocuk dostu bir müzedir. İçerisinde eğitim atölyesi var. Yediden yetmişe bütün vatandaşlarımıza hitap ediyor. Ebeveynler çocuklarıyla birlikte çok güzel zaman geçirebilirler.” Dedi.