VİDEO - MEZOPOTAMYA’NIN KADİM ENSTRÜMANI: ERBANE

Yüzyıllardır Mezopotamya’nın kadim kültüründe sesi ve tınısıyla müziğe mistik bir hava katan ve önemli bir yere sahip olan Erbane; Sur’da usta ellerde hayat buluyor.

Özel Haber/ Mümin AĞCAKAYA

TİGRİS HABER- Yüzyıllardır Mezopotamya’nın kadim kültüründe sesi ve tınısıyla müziğe mistik bir hava katan ve önemli bir yere sahip olan Erbane; Sur’da usta ellerde hayat buluyor.

Diyarbakır Sur içinde bir erbane ustası olan Yunus Yoldaş dedelerinden kalma sanatı devam ettiriyor. Geleneksel yöntemlerle üretim yapan erbane ustası Yunus Yoldaş, yapım sürecini ve Mezopotamya kültürü içerisindeki yerini Tigris Habere anlattı.

“Mezopotamya kültüründe erbane yüzyıllardır var olan bir enstrüman. Bu sanat, bana babamdan, ona da dedemden kaldı. Öncelikle işlenmiş hayvan derisini kullanıyoruz. Koyun gibi hayvanların derileri kullanılabiliyor ancak en çok oğlak derisi tercih ediliyor. Çünkü sesi ve tınısı daha güzeldir. Kasnaklarda ise ceviz ve meşe gibi ağaçlar kullanıyoruz. İran’da bu enstrüman ‘def’ olarak bilinse de kasnağın inceliği nedeniyle farklı bir tınıya sahip. Güneydoğu’da kullanılan erbanelerin kasnakları daha kalın olduğu için burada çıkan sesler daha dolgun ve yaygın oluyor.”

Erbane yapımında kullandıkları daha önceden kurutulmuş ve hazırlanmış olan deriyi kullanıma hazır hale getirmek için önce suya batırarak nemlendirdiklerini belirten erbane ustası Yoldaş, bu işlemin deriyi germe ve kurutma aşamalarında önemli olduğuna dikkat çekiyor.

Yurt içi ve dışından talepler geliyor

“Deriyi nemlendirerek gerdikten sonra kasnağa zımbalıyoruz. Daha sonra kurumasını ve sertleşmesini bekliyoruz. Ülkenin her yerinden erbane talebi alıyoruz. Ancak deriyi, enstrümanın kullanılacağı bölgeye göre işliyorum çünkü derinin tepkimesi iklim koşullarına bağlı olarak değişiyor.”

Özel tasarımlı erbaneler

Erbanenin üzerine özel desenler işleyerek farklı tasarımlar yaptıklarını ifade eden Yoldaş, bu kültürel mirası yaşatmanın önemine vurgu yaptı:

“Erbane, bu kültürde yıllardır olduğu gibi, sonraki nesillere de aktarılmalı. Biz de bu sanatın unutulmaması için elimizden geleni yapıyoruz” diye konuşan Yoldaş ayrıca bu sanatı devam ettirebilmek için destek görmeleri gerektiğini ve sanatını daha görünür kılabilmek için Sur’da uygun bir mekânın kendilerine tahsis edilmesi taleplerini de dile getiriyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kültür-sanat Haberleri