Haber Kamera/Şirvan Oktay Görer
TİGRİS HABER - Tarihi kent Mardin’de, eski çağlardan bugüne kadar süren zanaatlar bir bir kayboluyor. Çanak-çömlek, demircilik, bakırcılık, kalaycılık, kuyumculuk, gümüşçülük, (Telkari), sabunculuk, dokumacılık, semercilik, keçecilik, tahta Oymacılığı (Kakmacılık), taş oymacılığı geçmişten günümüze kentin öne çıkan zanaatları oldu. Her geçen gün bu zanaatlardan biri yok olup tarihe karışıyor. Ender görülen zanaatların son ustaları mesleklerini inatla sürdürmeye devam ediyor. Bunlardan biri de 7 yaşından beri bakır işlemeciliği yapan Hasan Özcan.
7 yaşında okuldan sonra babasının yanında çalışarak işi öğrenen Hasan usta, yaklaşık 58 yıldır çeşitli dini ve etnik kültür figürlerini bakıra yansıtıyor. Hasan Usta'nın babası da demirden, bakırdan mutfak eşyası ve daha başka aletler yapıyormuş. Babası ilerleyen yaşından dolayı işi bırakınca Hasan Usta kaldığı yerden devam ettirmeye başlamış.
Mesleğini çok sevdiğini söyleyen Hasan Usta “Çok meraklıydım, elim de yatkındı bu işlere. Okula falan gitmedim çünkü bu işi seviyordum. Daha sonra Şahmeran yapmaya başladım. Aslında genç kızlar bezlere işliyorlardı Şahmeranları. Bunları çeyizlerinde saklıyorlar, şans ve bereket getirsin diye. Sonra evlerden getirilen cam altı Şahmeran resimleri gördüm. Bunlar çok güzeldi. Bir süre sonra sadece bunlardan yapmaya başladım” diyor.
Çocuklarıma da öğretiyorum
İşini çocuklarına öğrettiğini, onların da bakır işlemeciliği yaptığını belirten Hasan usta, talebe göre her türlü figürü bakıra işleyebildiklerini söyledi. Hz. Fatma'nın eli, Meryem Ana, Tavus Kuşu ve Şahmeran figürleri ile ayetleri bakıra yansıtan Hasan usta “Şahmeran Mezopotamya'yı anlatan bir figür ve Mezopotamya'nın bir simgesidir. Eski taş evlerimizin hepsinde Şahmeran vardı. Eskiden kızlar bahtları güzel olsun diye çeyizlerine işlerdi Şahmeran'ı. Ben bunu bakıra işledim” dedi.