Salih Yeşil - Mahsum Kara
TİGRİS HABER - TMMOB Kayyım Uygulamaları ve Takibi Komisyonu tarafından hazırlanan “Kayyım İrade Gaspı ve Kent Kırımı Ön Raporunu” açıkladı. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) adaylarının kazandığı belediye başkanlarının İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınarak yerlerine atanan kayyumların 2016-2023 yılları arasını kapsayan dönemde yaptıkları uygulamalara yer verilen rapor, 130 başlık altında hazırlandı. Rapor, Diyarbakır’da düzenen bir basın toplantısıyla açıklandı.
Toplantıda konuşan TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Alican Çetinkaya, gelen kayyumların ilk yaptıkları şeyin belediyeler ile TMMOB arasında kentte atılacak adımlara dair yapılan protokolu iptal etmek olduğunu belirterek, “Bunlar geldiklerinde iptal ettikleri şey ilk bu oldu. Dil ve kültür alanlarında ciddi asimilasyonlar yaşanmaya başlandı. Bu coğrafyada bildiğiniz gibi farklı, kültürler, farklı dinler ve farklı inançlar var. Halkın belediyeleri tarafından bu alanlardan ciddi adımlar atılmıştı. İlk yapılan şey buralara dönük buraları kapatmak veya buna yönelik yapılan anıtları yıkmak, ilk yaptıkları şey bu oldu. Asimilasyon kendi kültürünü dayatan, yayan bir anlayışla hareket edilmeye başlandı” ifadelerini kullandı.
Sayıştay’a rapor eleştirisi
TMMOB Yönetimi’nden Samet Ucaman, Sayıştay tarafından kayyum atanan belediyelerde yaptığı denetimlerine değinerek, “Bir nevi suçu, talanı örtmeyle ilgili değerlendirmeler mevcut. Raporlarda bir önceki yılın tespit edilen yanlışlarının yerine getirilmediğiyle ilgili bir düzenleme mevcuttu” dedi.
Ucaman, raporda yer alan verilerin kanunun suç olarak tanımladığı fiillerin kayyumlar tarafından gerçekleştirilmesinden oluştuğunu kaydetti.
’Kadınlara hizmet veren 38 kurum kapatıldı’
Kayyumların kadına yönelik politikalarını anlatan Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Eşbaşkanı Selma Aslan, kayyum atamalarında eşbaşkanlarının gerekçe yapıldığına işaret ederek, kadın merkezlerinin ve sığınaklarının kapatılması ve Kadın Politikaları Müdürlüklerine erkek yöneticilerin atanması ya da işlevsizleştirilmesi, kadınların işten çıkarılması, görev yerlerini değiştirilmesiyle kadın mücadelesinin, kadın kazanımlarının yerel yönetimle olan ilişkisinin doğrudan bitirilmek istendiğini ifade etti. Kayyumların AK Parti-MHP’nin kadın karşıtı politikalarını hayata geçirdiğini kaydeden Aslan, kayyumlar döneminde 13 il ve ona bağlı ilçe belediyelerinde, kadına yönelik hizmet veren 38 kadın kurumunun kapatıldığı bilgisini payaşarak, kapatılan kurumların isimlerini teker teker sıraladı. Aslan, “Kadın kazanımlarını korumak, yeni kazanımlar elde etmek, ancak kadınların birlikte mücadelesiyle mümkün olacaktır. Gaspçı kayyım zihniyetini sona erdirecek olan kadınların ortak mücadelesi, direnişi ve ittifakı olacaktır” diye konuştu.
‘9 bin 257 kişi işten çıkarıldı’
Kayyumların kentlere yönelik tahribine ilişkin dil, kültür, mekan isimleri, kentsel planlama, plan, rant, ihale yolsuzlukları, imar değişiklikleri, sosyal hizmetler, mekan işlevlerinin değiştirilmesinin de aralarında olduğu 16 başlık altında sıralayan İnşaat Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi Sekreteri Ejder Akcan, kayyumlar döneminde 8 bin 334 kadrolu ve hizmet alımı personel ile 923 memurun işten çıkarıldığını kaydetti. Kayyum atanan belediyelerin belediye meclisinin feshedildiğini aktaran Akcan, isimleri Kürtçe olan ya da Kürt hafızasında önemli bir yeri olan sokak cadde, mahalle, parkların değiştirilen isimlerini sıraladı. Bu isim değişikliklerinin alelade yapılan değişiklikler olmadığını ifade eden Akcan, “Bu kentin, kentlinin hafızasının en ufak parçasına bile onda anlam yaratan, belli bir duygu ve his yaratan en ufak parçasına nasıl müdahale edildiğini, nasıl hafızasızlaştırılmak istendiğini görmek gerekiyor. Mecut iktidar, ideolojisini ve hakim kılmak istediği kültürü burada inşa edebilmek için bu suni motiflerle kentin her sokağına, her caddesine, her parkına dokunduğunu tekrar paylaşmak istiyoruz” şeklinde konuştu.
Kültürel ve tarihsel doku tahribatı
Kayyumların Kürt kentlerinde tarihi, kültürel yapıların yıkımında, Ahmedê Xanî’nin büstünün yıktırılması, Uğur Kaymaz, Roboski, Musa Anter, Newroz, Orhan Doğan Anıtı’nın yıktırılması, Amed surlarında tuvalet yapılması, Mervani Parkı’ndaki kabartmaların tahrip edilmesi, Amed’in Sur ilçesindeki tarihi dokunun bozulması gibi örneklerle sıralayan Akcan, belediyelerde, Kürtçe kullanımı, buna ilişkin kültür sanat çalışmalarının hedef alınması ve bunların kapatılması, çalışanlarının işten çıkarılması ya da işlevsizleştirildiğine dikkati çekti.
‘Rant için acil kamulaştırmalar yapıldı’
Kayyumların imar ve kentsel dönüşüm projelerini sıralayarak, bölge kentlerinin sosyal ve tarihi dokusunda yaratığı tahribatları aktaran Şehir Plancıları Odası Eşbaşkanı Berivan Güneş, Türkiye’de kent dokusunun kentsel dönüşümlerle, bölgede ise güvenlik gerekçesi öne sürülerek acele kamulaştırmalarla rant için hedef alındığını dile getirdi. Yeşil alanların, parkaların ticaret, rant cami alanlarına dönüştürüldüğünü kaydeden Güneş, “Aslında kentsel dönüşümün rant amaçlı olduğunu, halkı yerinden eden bir yöntem olduğunu söyleyebiliriz” diye belirtti.
‘Demografi değiştirilmek isteniyor’
Kentsel dönüşüm projelerini “soylulaştırma” olarak tanımlayan Güneş, “Kayyumlar sermaye, rant için bir köprü görevi gördüğünü belirtebiliriz. Çünkü daha önce bu bölgelerde bu tarz projeler bulunmazken, bunlarla beraber bunun önünün açıldığını dile getirebiliriz. Yapılan kentsel dönüşümler tamamen planlama ilkelerine aykırıydı. Halkın mağduriyeti üzerine, belli kesimleri zenginleştirme üzerine kuruluydu. Totalde baktığımızda bu kentlerin demografisi değiştirilmek istenmektedir” diye kaydetti.
106 milyonluk ‘pazarlık’ ihaleleri
Mimarlar Odası Amed Şubesi Eşbaşkanı Ferit Kahraman, kayyumlar tarafından yapılan ihalelerinin nasıl yapıldığını anlattı. Kahraman, kayyum yönetimindeki belediyelerde Kamu İhale Kanunun mucbir sebep ve ya da pazarlık, davetiye usulünü düzenlendiği maddesi kapsamında yapıldığını kaydetti. Belediyelerde yapılan ihale ve usulsüzlüklerin basına yansıyan bazılarını sıralayan Kahraman, mucbir sebep ve doğrudan alım üzerinden yapılacak ihalelerin kapsamlarının beli olduğunu belirterek, bu kapsamda olmamasına rağmen, önceden planlamasının yapılabileceği birçok işin ihalesinin bu madde kapsamında yapılıp milyonlarca TL’lik ihaleler düzenlediğini kaydetti. Sonuçları açıklanan ihalelerinin bır kısmına ulaşan ve buna ilişkin verileri paylaşan Kahraman, Amed’de kayyumların 231 milyon 764 bin dolar değerinde pazarlık usulu ihale yapıldığını tespit ettiklerini kaydetti. Kayyum yönetimindeki Diyarbakır Büyük Şehir Belediyesinin kayyumlar döneminde 106 milyon dolar pazarlık usulu ihale yaptığını kaydetti.