Serhat Özdemir
Diyarbakır’ın geleceğinde Jeotermalin yeri konferansı yapıldı.
Konferansta, yeraltındaki güneş olarak da bilinen dünyada ve Türkiye’de yenilenebilir önemli enerji kaynağı olan jeotermal enerji kaynaklarının bölgedeki potansiyeli, Diyarbakır’a katkısı, kullanım alanları ve işletme türleri üzerinde duruldu. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden Prof. Dr. Alper Baba Jeotermal kaynaklarının önemi ve bölgeye katkısı üzerine bir sunum yaptı.
'135 Ülke yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldi '
Bölgenin tarihten bu yana dünya konjonktüründe kapsadığı öneme değinen Prof. Dr. Alper Baba, dünyada yenilenebilir enerji durumuna ilişkin bilgilendirmede bulundu. Baba, "yeryüzündeki iklim değişikliğinin dünya çapında yenilenebilir enerjiye ilgiyi arttı. AB ülkelerinde yenilenebilir enerji yatırımlarının arttı. Dünyada 135 ülkenin yenilenebilir enerji kaynaklarına yöneldi. Çin, Hindistan ve Amerika gibi gelişmiş ülkelerde yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımların üretim kapasitesinde yüzde 9 artış sağladı.
Dünyanın en iyi enerjisinin kapasite faktörü olarak nükleer ve jeotermal enerjidir. Türkiye’nin fosil atıklarda dışa bağımlılığı sürüyor" dedi.
Petrol ve sıcak su kaynağı
Bölgedeki petrol kuyularının yanında sıcak su kaynaklarının da olduğunu ifade eden Prof. Dr. Baba, şunları söyledi;
"Türkiye’de sıcak su kaplıcalarının yaygındır. Kentsel ısıtmada jeotermal kullanımının ilk olarak Balıkesir Gönen’de gerçekleşti. Jeotermal enerji kaynaklarının potansiyelinin jeolojik planlamaya tabi tutulması gerekmektedir. Jeotermal, sağlık turizminde önemlidir. Bunun örneği ise kaplıcalardır"
'Diyarbakır'da ki jeotermal potansiyeli'
Konferansta konuşan Güneydoğu Anadolu Jeotermal Enerji projesi Başkanı Dr, Aydın Çiçek, Bağlar, Karacadağ, Sur, Çınar ve Bismil arasında ki jeotermal potansiyeli üzerinde sunum gerçekleştirdi.
Bölgenin jeotermal üzerinde büyük bir potansiyele sahip olduğunu belirten Çiçek, "Mardin civarında kayaçların etrafının yumuşamasından dolayı su tutabiliyor. Diyarbakır’da yaptıkları sondajlarda sıcaklığı yüksek bulduk. Karacadağ bölgesinde kayaçlarda yumuşaklık var ama sıcak ölçtükleri düşüktür. Ancak kayaçlar arasında oluşan yarıklarda sıcak suların rahat dolaştığını gördük. Jeotermal yönünden bazaltların kaldırılmış olarak değerlendirdiğimizde 204 adet kuyudan bir yer altı haritası çıkardık. Eldeki verilerden ne kadar iyi olduğunu gördüğümüz bir çalışma oldu. Geçen sene Çarıklı’da aldığımız iyi sonuçtan sonra çalışmayı büyütme kararı aldık” diye konuştu.
Çiçek ayrıca Karacadağ bölgesinde değerlendirilemeyen arazilerde çıkabilecek jeotermal suların ilk etapta seralarda kullanabileceğini dile getirerek Olağlık’ta inşa edilen konutlarını da bu sularla ısılatabileceğini dile getirdi.
'Turizme katkı sağlıyor'
Fahri. Prof. Orhan Mertoğlu, jeotermalin entegre olarak değerlendirmesinde yatırım ve işletmeler üzerine bir sunum yaptı.
Türkiye’nin jeotermal potansiyelinde dünyada ilk sıralarda olduğunu söyleyen Mertoğlu, jeotermal kaynağı ile elde edilecek ucuz ısınmanın başka bir enerji kaynağı ile olmayacağını belirtti. Jeotermal suyun turizme iyi katkısı olacağını belirten Mertoğlu, "Türkiye’de jeotermal suyun çok iyi bir potansiyeli var. Diyarbakır’ın jeotermal su üzerinden turizmin yapabilmesi için uygun bir coğrafyaya sahiptir. Bu turizmin geliri ise yüksek getiri sağlayacaktır"
Konuşmaların ardından, uzmanlar katılımcıların sorularını yanıtladı