VİDEO - ‘HDP YÜKSELİŞE GEÇECEK’

31 Mart mahalli idareler seçiminde Diyarbakır ve bölgenin birçok ilinde sonuçları doğruya en yakın olarak tespit eden Rawest Araştırma Genel Müdürü Roj Esir Girasun, Tigris Habere önemli değerlendirmelerde bulundu.

Diyarbakır'da HDP ve AK Parti oylarını 0.5 puan hata payı ile doğruya en yakın olarak tespit eden Girasun, HDP siyasetini değişim konusunda uyardı.

Rawest Araştırmanın Genel Müdürü Roj Esir Girasun, 31 Mart yerel seçim sonuçlarını Tigris Habere değerlendirdi.

Seçimi doğruya en yakın tahmin ettik!

Diyarbakır seçim sonuçlarını 0.5 gibi küçük bir yanılma payı ile doğruya en yakın tahmin eden Rawest araştırma Genel Müdürü Roj Esir Girasun, şunları söyledi: "Diyarbakır'da yerel seçim sonuçlarını nokta atışı bulduk. Seçim öncesi yaptığımız araştırmada HDP oylarının yüzde 62.5 olacağını öngörmüştük. Yüzde 2.5 hata payı içerisinde yüzde 0.5 yanılma payı bizim için başarılı bir sonuçtur. Yine AK Parti oylarında da yüzde 0.5 gibi küçük bir yanılma payı ile doğruya çok yakın bir sonuç elde ettik. HDP oylarını yüzde 62.5, AK Parti oylarını ise yüzde 31 bulmuştuk.HDP oyları için 24 Haziran'ın altında, 2014 yerel seçimlerin ise üstünde bir sonuç öngörmüştük. Üç büyük Kürt şehri olan; Van, Diyarbakır ve Mardin illeri için bunu söylemiştik. Her üç kentte de öngörümüz doğrulandı. Bu seçim bizim açımızdan sürpriz bir seçim olmadı. Tabii HDP kentlerde oyunu korusa ve bir miktar arttırsa da kırsalda bir oy düşüşü yaşadığını söyleyebiliriz."

Kars ve Iğdır'da milliyetçi motivasyon etkili oldu

 Anket şirketlerinin sonuçları doğru tespit edip edememekten çok ulaşılan tespitleri paylaşma noktasında sıkıntılar yaşadığına işaret eden Girasun şöyle konuştu: "Neredeyse bütün araştırma şirketlerinin yöntemi üç aşağı beş yukarı aynıdır. Ancak belki ulaştıkları sonuçları açıklama konusunda belli çekinceleri olabiliyor. Önemli olan ulaştığınız sonuçları açıklayabilme cesareti gösterebilmenizdir. HDP'nin oylarının 24 Haziran'a göre düşüşte olduğunu söylediğiniz zaman bir toplumsal baskı hissedebiliyorsunuz. Bunu her iki taraf için de ifade edebiliriz. Kayyuma karşı olmakla, kayyum hizmetlerinin oya dönüşmemesi meselesi üzerinden vs.size bir çok eleştiri yöneltilebiliyor. Biz aslında her iki faktörün de bir efsane olduğunu söyledik. Ne AK Parti - MHP ittifakından dolayı ve Afrin operasyonunun da etkisiyle bölgede AK Partinin silineceği vs. bir efsanedir dedik. Bu seçimlerde de kayyumların çok iyi çalıştığı ve hizmetler sayesinde her yeri alacakları vb. söylendi. HDP'nin bölgede biteceği ifade edildi. Ancak bu seçim sonuçlarıyla da sabit olduğu gibi 2014 yerel seçimlerinde iki partinin daha önceki seçimlerde Şırnak ve Hakkari gibi Kürt siyasal hareketinin başat şehirleri olan yerleri dışında tutarsak çok benzer sonuçlar var. HDP'nin kısmen oylarını yükselttiği Serhat bölgesi var. Iğdır ve Kars'ta HDP 7 Haziran oylarının da üstünde bir oy aldı ve bu altı çizilmesi gereken bir durumdur. Bu sonuç aslında Kürt milliyetçiliğinin bir zaferidir. Çünkü her iki şehirde de AK Parti MHP lehine feragat etti ve AK Partili Kürt seçmenin MHP'ye yönelmediğini ve buralarda Kürt Azeri meselesinin kutuplaştırıcı etkisi üzerinden bir tercih gördük. Ağrı ve Bitlis'e HDP'nin yanlış aday tercihi üzerinden bir oy kaybı yaşadığını söyleyebiliriz."

'HDP'nin siyasetinin merkezi büyükşehirlere kayıyor'

 HDP'nin seçim performansını değerlendiren Girasun, "HDP'nin bu seçimlerdeki performansını değerlendirirken, öncelikle şunu ifade etmekte yarar var; HDP'nin genel seçim performansı her zaman yerel seçim performansının üzerindedir. Ama bu seçimlerde örneğin Şırnak'ta geçmiş yerel seçim performansının da altında bir sonuçla karşı karşıyayız. Şırnak ve Hakkari gibi yerlerde 2014 yerel seçimlerinde ve 2011 genel seçimlerinde şimdiki durumun da çok üstündeydi. Bugünden daha ayrıntılı bir sonuç değerlendirmesine gitmeden gördüğümüz ilk şey şu; HDP'nin siyasetinin merkezi büyükşehirlere kayıyor. Yani, kırsaldan kente doğru bir kayış var. Bunu gerek Diyarbakır gerekse de Van gibi şehirlerde görüyoruz. Diyarbakır'ın Bağlar, Kayapınar ilçelerinde HDP'de bir oy artışı gözlenirken, Hani'de, Çermik'te, Eğil'de, Piran'da ve Ergani'de oy düşüşü var. Özellikle bu saydığım ilçelerin kırsallarında bir oy düşüşü söz konusu. HDP artık bir kent hareketi olmaya başladı. Tabii doğru adaylar göstermemesinin ve kırsalla yeterli bağları kuramamasının da bunda etkisi yadsınamaz.Bugünden baktığımızda teşkilatları yok edilen, kolu kanadı kırık bir halde dahi girdiği seçimlerden bir hezimet yaşamadığını söyleyebiliriz. HDP, Bölgede bir hezimet yaşamdı ve İstanbul, Ankara başta olmak üzere birçok büyük şehirde iktidara kaybettirdi. Biz zaten seçim öncesinde yaptığımız araştırmalarda HDP'nin bölge illerinde oy kaybetmekle beraber Türkiye metropollerinde iktidara seçimleri kaybettireceğini söyledik" diye konuştu.

HDP kırsalda oy kaybediyor şehirlerde kazanıyor!

 HDP'nin bölge kırsalında oy kaybı yaşadığına dikkat çeken Girasun, "HDP'nin kırsalda oy kaybı yaşmasını, aday tercihlerine, güvenlik politikalarına yorabiliriz. Özellikle Van, Hakkari ve Şırnak kırsalı için bunu söyleyebiliriz. Ancak bunu Diyarbakır kırsalı için söylemek doğru olmaz. Yerel seçimler üzerinden konuştuğumuzda her şehrin dinamiklerini ayrı değerlendirmek gerekir. Şırnak, Hakkari, Van kısalı için bir şey ifade etmek gerekiyorsa güvenlik bürokrasisi içerisinde yer alan korucuların öncesinde HDP'den yana oy kullandığını biliyorduk. Örneğin Çatak'ta HDP yüzde 80 oy alıyordu ve bu oran neredeyse buradaki korucu seçmen sayısıyla örtüşüyordu. Uludere ve Şırnak merkezde de böyle. Ancak bu seçimde güvenlik bürokrasisi içerisinde nitelendirilebilecek korucuların büyük oranda AK Partiye oy verdiğini ve bunun da AK Partinin güvenlik politikasıyla ilişkili olduğunu düşünüyorum. Ama kendi adıma gördüğüm önemli sonuçlardan birisi şudur; Iğdır ve Kars'ın alınması, Iğdır'da bir ittifaka rağmen seçimlerin alınması önemli bir durumdur. Ben Iğdır'daki seçimleri şöyle nitelendiriyorum; Iğdır'da bir yerel seçim sayımı yapılmadı bir etnik nüfus sayımı yapıldı. Aslında tam da bu etnik nüfus sayımının sonunda burada Kürtler kazandı. HDP, Iğdır'da 24 Haziran seçimlerinin üzerinde bir oy aldı ve bu durumun özellikle altı çizilmesi gerekir. Burada AK Partinin Kürt oyları da HDP'ye eklemlendi. Iğdır'da mesele Azeri Kürt meselesi üzerinden kuruldu. Iğdır'da İYİ Partinin AK Parti ve MHP ittifakına verdiği destek, MHP'lilerin inanılmaz yüklenmesi, eski MHP'li küskün Genel Başkan adayı Sinan Oğan'ın orada MHP adına çalışma yürütmesi gibi durumlar aslında Kürtler arasında  birçok yerde olmayan bir kenetlenmede üretti. Iğdır'da mevcut belediye başkanı zaten HDP'deydi. Bir önceki belediye Başkan adayı da HDP'liydi. Yani HDP'li eski yeni tüm belediye başkan adayları, HDP'li vekiller hepsi de birlikte bir seçim alışması yürüttüler. Yani Iğdır seçimlerini bir ölüm kalım meselesi gibi gördüler. Şehir kimin olacak motivasyonuyla yerel bir seçim havasından tamamen soyutlanarak bir genel seçim havasında çalışmalar yürütüldü. Mini bir referandum şeklinde bir yarış vardı Iğdır'da. "Azerbaycan'ın mı Kürdistan'ın mı olacak Iğdır' şeklinde bir çekişme içinde geçti seçim çalışmaları. Iğdırlı Kürt seçmen buna net bir cevap verdi" değerlendirmesinde bulundu.

Metropollerde ekonomik kriz seçimleri etkiledi

HDP'nin bölge illerindeki seçim performansına ilişkin konuşan Girasun, şu ifadeleri kullandı: "HDP'de Bitlis'te, Ağrı'da, Şırnak'ta, Hakkari'de bir oy düşüşü var. Ama Diyarbakır, Van ve Mardin gibi üç büyük şehir'de 2014seçimlerine kıyasla bir düşüş yok. HDP, 2014'ten beri oylarını şehir merkezlerinde arttırdı. Kürtler açısından bir başka önemli nokta, AK Partiye karşı bölgede bir yaşam becerisi geliştirdiler. Bölgede AK Partinin ağzına bir parmak bal çalsalar da Türkiye metropollerinde AK Partiye ve genel anlamda Cumhur İttifakına kaybettirdiler. Bölgede AK Parti HDP'li Kürtlerden oy aldı ancak Mersin'de, Adana'da, Antalya'da AK Partiye oy veren Kürtler dahi CHP'nin adayına oy verdiler. Tabii burada da ekonomik krizin etkilerini görmek gerekiyor. Çünkü artık kimlik baskısını tolere edebilen bir ekonomik refah yoktu. Bu durum metropollerde AK Partiye kaybettirdi. Diyarbakır merkezinde ekonomik kriz daha çok hissedildi. Bunun tersi ise kırsalda da sosyal yardımlar etkili oldu. Ekonomik krizin pansumanı olan sosyal yardımlar kırsaldaki etkisini gösterdi. Ağrı için bunu söyleyebiliriz ama bunun yanında Ağrı'daki aday tercihi de etkili oldu. Ağrılı olmayan ve tanınmayan bir adaydı. HDP'nin adayı çok geç indi sahaya. Geçen seçimlerde HDP Ağrı'yı ilk defa almıştı ve merkezdeki seçmen tabanı öyle çok politik bir seçmen de değildi.Ağrı'nın genel toplamında il genel meclisinde de HDP birinci parti ve bu da önemli bir ayrıntı. Şırnak'ta da böyle bir durum söz konusu. Tabii Şırnak'taki HDP oylarında yüzde 30 gibi ciddi bir düşüş söz konusu. Bunun bir nedeni çok büyük bir nüfusun göç etmesidir. Göç etmeyen nüfusun önemli bir kısmı korucudur ama sadece bunlarla da açıklanamayan bir durum HDP açısından söz konusudur. Bir defa HDP açısından başarısız bir belediyecilik pratiği vardır. Meseleyi sadece güvenlik endeksli düşünmek doğru bir yaklaşım olmaz. 16 yıllık başarısız bir belediyecilik geçmişi bu oy kaybında önemli bir etkendir. Buna Şırnaklıların il olma/kalma motivasyonunu da ekleyebiliriz. AK Partinin vaatlerinden biri de buydu; Şırnak'ın il kalması. Tabii burada aşiretlerin destek beyanlarını da yabana atmamak gerek. Bütün bunlara ek olarak HDP'nin de burada bir varlık üretememesidir. Şırnak'ı HDP'nin kaybetmesi bir sürpriz değildi ama bu kadar büyük bir fark beklemiyorduk. Bizim için şaşırtıcı olan da budur."

'HDP Bölgede bir umut hareketi değil inat hareketidir'

 HDP'nin siyaset tarzında değişim yapamazsa oy kaybının süreceğine vurgu yapan Girasun, şunları söyledi: "Diyarbakır 1978'den beri politik Kürt hareketlerinin, PSK, DDKD geleneğinin, PKK öncesi hareketlerin yerel yönetimlerde var olmasından beri Kürt siyasetinin seçimleri kaybetmediği tek Kürt ilidir ve Diyarbakır bu özelliğini hala daha devam ettiriyor. Diyarbakır bir dönem şehri olmanın ötesindedir, Diyarbakır bir kaledir. Kürt siyasetinin yükseliş ve düşüş trendleriyle ölçülemeyecek bir stabil yerde olduğunu yine gösterdi. Diyarbakır'da 2014 yerel seçimlerine göre bir yükseliş söz konusu ve bu da kentte politik Kürtlüğün güçlenmesine bağlıdır. Kobani meselesinden sonra Diyarbakır'da politik Kürt milliyetçiliği yükseldi. HDP tam da bu yükselişin meyvesini yemekle meşguldür. Aslında 7 Haziran'da bu destek yüzde 80'di. 1 Kasım seçimlerinde yüzde 71'e, 24 Haziran'da yüzde 67'ye, bugün ise yüzde 63'e indi. Aslında HDP Diyarbakır'da hala 7 Haziran'ın ekmeğini yiyor. Eğer HDP bugün, yarın bir başarı hikayesi ortaya koyamazsa bu oy kaybı devam edecektir. Özellikle altını çizmem gerekirse HDP artık bugün bölgede bir umut değildir, bir inattır. HDP Bölgede bir umut hareketi değil inat hareketidir. HDP burada belediyeleri aldığında  halk öyle çok büyük bir hizmet beklentisi içinde değildir. HDP burada Kürt siyasetine yeni bir soluk getirme iddiasıyla seçimi almadı. Ne HDP'nin böyle bir iddiası vardı ne de halkta böyle bir heyecan uyandırdı. HDP'nin bu seçimdeki motivasyonu neydi; kayyumların inadına, AK Partinin inadına, milliyetçi ittifakın inadına biz bunları göndereceğiz dedi. Bu HDP'nin kemik seçmenini tutması için, Diyarbakır'da kazanman için yeterli bir argümandır. Ama yeniden yüzde 80 alabilmek için 7 Haziran'daki gibi bir umut yaratabilmesi gerekiyor.Bu umudun yolu da ya genel Kürt siyasetinde bir değişimin yolunu açabilmesi gerekiyor ya da Türkiye'de dönemin daha farklı bir yere evrilmesi gerekiyor.Ama şunu belirteyim; Kürt illeri genelinde yerel seçim 2017 referandumuna göre şekillendi. İstanbul, Ankara, İzmir ve kıyılar, kısacası hayır oylarının yüksek çıktığı yerler bu seçimde de iktidarın güç kaybettiği yerler oldu."

'Bölgede AK Parti başarılı belediyecilik yapamıyor'

Bölgede AK Parti belediyeciliğini de başarısız bulduğunu ifade eden Girasun, sözlerini şöyle sürdürdü: "Önemli bir noktanın altını çizelim AK Partinin Kürt illerinde başarılı belediyecilikleri var mı? Belediyelerin AK Partide olduğu bütün belediyelerde kayıpları var. Geçen seçimlere oranla Bingöl, Muş, Ağrı Patnos, Siirt Kurtalan, Batman Kozluk ve Adıyaman Kahta’da oyları kaybetti. 2004 seçimlerinde AK Parti HDP’nin kaleleri diye nitelendirilen Siirt ve Van’ı almıştı.2009 seçimlerinde başarısız belediyecilik örneklerinden dolayı kaybetti."

 'Artık gönülden verilen oylar yok'

Bölgede hem HDP hem de AK Partide oy kaybı olduğuna dikkat çeken Girasun şunları söyledi: "İl bazında değişiyor bu.  İkisinde de bir rahatsızlık ve mecbur oylar var. Seçime katılım oranı çok düştü. Artık gönülden verilen oylar yok. HDP oylarının AK Parti’ye nazaran daha çok içlere sinerek verildiğini söyleyebiliriz. Bölgede yeni bir siyasal grubunun ortaya çıkması durumunda Davutoğlu, Gül ve  Babacan gibi isimler konuşuluyor. Bu dönemlerde AK Parti’nin oylarının büyük bir kısmının eriyeceğini düşünüyorum. Bu ekibin yakında siyaset sahnesine çıkacaklarını net olarak söyleyebilirim. Bu sonuçlardan ve AK Partinin İstanbul'u kaybettikten sonra çöküşünü görüyor zaten. MHP ve CHP’nin yükselişi, HDP’nin stabil kalışı, İyi Parti’nin ve Ak Parti’nin bitişi başladı artık."

 'Bloklar arası bir geçişler'

Batıda AK Partiden MHP'ye oy geçişi olduğunu belirten Girasun, söz konusu bu geçişin bölgede yaşanıp yaşanmadığına ilişkin şöyle konuştu: "AK Partinin MHP’yi desteklediği iki yer Iğdır ve Kars HDP tarafından alındı. AK Parti’nin MHP’ye geçişte Bingöl ve Muş’ta var ama MHP’nin yüksek oylar alması milliyetçiliğin sadece AK Partiye ve Türkiye genelinde değil bölgede de kaybettiğini gösteriyor. 24 Haziran seçimlerinde de Arap ve Türk azınlığının güçlü olduğu Harran, Akçakale, Erçiş, Muş Hasköy ve Korkut gibi yerlerde MHP neredeyse birinci çıkmıştı. Bunlar eskiden AK Parti oylarıydı ve yok oldu. Bloklar arası bir geçişler var ama bu kısa vadede neye dönüşür onu kestiremiyoruz."

'AK Parti aslında HDP’nin argümanlarını çok meşrulaştırdı'

AK Partinin çözüm süreci hamlesinin HDP'yi güçlendirdiği tespitinde bulunan Girasun, şu ifadeleri kullandı: "Çözüm süreci Kürt siyasetinin oylarını neden arttırdı. Çünkü AK Parti aslında HDP’nin argümanlarını çok meşrulaştırdı. Kürtlere bir statü talep etmek çok doğal olmaya başladı. HDP’nin siyasetini meşrulaştırdı aslında. Siyasetle çözüm süreci yürütüyorsanız, masaya oturuyorsanız bir güç gösterisidir aynı zamanda. Çözüm süreci bozulduktan ve geri adım atıldıktan sonra Ak Parti’ye oylar geri dönmedi. HDP'nin oyları hala yükselişte. Ak Parti MHP ile ittifaktan geri adım attığı zaman o oylar Ak Parti’ye geri dönmeyecek. Çünkü Ak Parti Milliyetçiliği çok meşrulaştırdı ve kendisine kaybettiriyor. İhvanist bir gelenekten gelen siyasal hareketin Milliyetçiliği bu kadar kendi eliyle güçlendirmesi zaten milliyetçiliğe yatkın olmuş bir toplumu kendi eliyle ehlileştirmişken tekrar o milliyetçi rüzgara bırakması AK Parti’nin bu seçimde gördüğü en büyük risk oldu. MHP ile yarıştığı dokuz ilde kaybetmesi aynı zamanda Mersin, Ankara ve İstanbul gibi yerlerde MHP oylarının AK Partiye gelmemesi AK Parti’yi oturup düşünmeye sevk edecektir. 7 Haziran seçimlerinden sonra HDP bölgede bir Kürt siyaseti statü dağıtıcı rolüne girdiği için kararsızlar yani gri bölge HDP’ye aktı."

'Büyükşehirlerde HDP gücünü korudu'

Diyarbakır'ın ilçelerindeki seçim sonuçlarını değerlendiren Girasun, "Diyarbakır'da tamamen bizim beklediğimiz sonuçlar oldu. Biz Hani’yi kaybedeceğini söylemiştik. Çermik ve Çüngüş'ü de Saadet Partisi’nin aday göstermesiyle bir sürpriz olabileceğini ifade etmiştik. Bizim açımızda Diyarbakır’da hiçbir sürpriz yok. HDP şehir merkezlerinde oyunu arttırırken kırsallarda bir gerileme yaşadı. Van’da kırsalda çok büyük düşüş var. Çatak’ta Gürpınar’da HDP’nin belediyeyi kaybetmesi gibi. Büyükşehirlerde HDP gücünü korudu diyebiliriz" şeklinde konuştu.

'HDP büyükşehirlerde AK Partinin belini büktü'

HDP'nin seçim başarısına ilişkin ise Girasun şunları söyledi: "AK Partinin gücünün kırılması lazım bu her şeyden önemli ve kırdılar. İstanbul’da, Ankara’da, Mersin’de ve Adana’da AK Parti’nin belini büktüler. Bence HDP bundan sonra bir yükselişe geçecek. HDP'nin artık minimum oyu da buralarda. Ak Parti ve MHP ittifakı çatladı. Bu artık HDP’nin iyi politika yürütmesiyle olmayacak. Taktisel olmaktan çok genel bir siyasetin sonucu olacak. Ama bir başarı hikayesine ihtiyacı var. Afrin'e Türkiye girememiş olsaydı ve Kerkük’te Kürtler referandumda bir hezimete uğramamış olsaydı Kürt oylarının 7 Haziran seviyelerinde olmasından bahsedecektir. Çünkü oy da destekte bir siyasal yatırımdır. Kürtlerde kar zarar, risk hesabı yapıyor ve buna göre oy veriyor. Kürt siyasetinin kazanabileceklerini gördükleri an risk almaktan da çekinmeyeceklerdir, destek vermekten de çekinmeyeceklerdir, oy vermekten de çekinmeyeceklerdir. Yeter ki Kürt siyaseti genel konjonktürde kazanabileceğini göstersin."

 Muhalefet süreci iyi değerlendirmeli

Son olarak 31 Mart mahalli idareler seçimlerinde Anadolu Ajansının sisteme veri girişini değerlendiren Girasun şöyle konuştu: "İmamoğlu’nun ısrarlı açıklamalarıyla veri girdiler sonra tekrar durdurdular. Sonra YSK bir açıklama yaptı. Bürokrasi bu, büyük güç tekeli Cumhur İttifakında olunca bürokrasi orayı çok kıramıyor. Ciddiyetlerini kaybediyorlar. Bir siyasal partinin organizmaları gibi hareket ediyorlar. İmamoğlu’nun mu Yıldırım’ın mı İstanbul’da daha çok metro hatları döşeyecekleri önemli değildi aslında bu keyfi durum ve lüks davranma durumu biraz daha kendisine çeki düzen verme durumuna sebep olacak mı? Bu güç zehirlenmesini biraz durduracak mı ona cevap verecekti ve bence durduracak. Recep Tayyip Erdoğan krizlerden ve yenilgilerden büyüyen bir lider. 7 Haziran akşamı kaybetmiş birisi ama 1 Kasım'da çok güçlü bir şekilde çıkmıştı. O yüzden muhalefetinde bu süreçte biraz daha aklı başında hareket etmesi gerekiyor."

Ali Abbas Yılmaz / Berçem Kartal Altunakar/ Özel

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Politika Haberleri