Ali Abbas Yılmaz / Yılmaz Yigitler /Özel
Diyarbakır esnafının zor durumda olduğunu belirten Ebedinoğlu, pandemi sürecinde 8 bin 640 işyerinin kapalı olduğunu ve ek destek sağlanmazsa esnafların yüzde 30’unun iflas edeceğini ifade etti.
Ertelemeyle, ötelemeyle esnaf ayakta kalmaz
Bölge esnafının pandemi sürecinde ciddi ekonomik risklerle karşı karşıya olduğunu ifade eden Ebedinoğlu şöyle konuştu: “Eğer kapalı olan işyerleri açıldıktan sonra esnafa bir destek sağlanmazsa, birikmiş olan kiralar, stopajı, vergisi, Bağ Kur’u, prim borcunu esnafın ödeme şansı yok. Ne tek seferde ne de taksitle esnafın bunu ödeyecek gücü yok. Şuan hükümetin vermiş olduğu destekler erteleme ve öteleme. Ertelemeyle, ötelemeyle esnaf ayakta kalmaz. Ancak uzun vadeli faizsiz bir kredi Geri dönüşü olmayan bir kira desteği gerekiyor.”
Ebedinoğlu, Diyarbakır ve Bölge esnafının Sur olaylarından kaynaklı 3 yıldır toparlanma sürecinde olduğunu ancak pandemi sürecinde tüm toparlanma çabalarının boşa gittiğini ve esnafın ek bir yara aldığını belirterek, Bölge esnafı için ek destek paketinin açıklanması gerektiğini kaydetti.
‘8 bin 640 işletmemizde 30 bine yakın çalışan var’
Bölge esnafının pandemi sürecinde ciddi sıkıntılar yaşadığına işaret eden DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu şunları söyledi: “Dünyayı sarsan ve ülkemizi de etkileyen koronavirüs ile birlikte gerçekten her kesim etkilendi. Bu noktada en büyük tahribatı da esnaf ve sanatkarımız yaşadı ve yaşamaya da devam etmektedir. İçişleri Bakanlığının kararıyla Diyarbakır’da 8 bin 640 işletmemiz kapalıydı. Bunların bir kısmı, berber, kuaför ve güzellik merkezleri geçen hafta açıldı. Geri kalan 6 binin üzerinde esnafımız halen kapalı. Tabii esnafımız kent ekonomisinin, istihdamının adeta can damarıdır. Çünkü hizmet sektöründe örneğin bir kafeteryada, kahvehanede bir ciğercide 50-60-70 kişi, bir fabrikanın çalışanı kadar çalışanı var. 8 bin 640 işletmemizde 30 bine yakın çalışan var. Şuan ise bunların en az 20 bini işsiz. Tabii bunlarla ilgili hükümetin almış olduğu tedbirler var. Olumlu tedbirler de var ve 18 maddelik bir tedbir alındı. SGK, Bağ Kur prim borçlarının ötelenmesi, Halk Bankası’ndaki kredilerin ötelenmesi, vergilerin ötelenmesi gibi birçok destek sunuldu ancak bunlar öteleme ve erteleme. Yani direkt esnafı rahatlatabilecek destekler değil. Biz bunları raporlarımızla, hem genel merkezimize hem ilgili bakanlıklarımıza ilettik. Çünkü esnafı ayakta tutabilmeniz için, bir işletmenin açık olabilmesi için mutlaka sıcak bir kaynağın verilmesi lazım. Yani, borcu borçla kapatamazsınız. Evet, şuan 25 bin TL kredi +25 bin TL kredi kartı limiti veriliyor. Bunu da hepsi alamıyor maalesef, çünkü geçmiş yıllarda bölgemizde yaşanan olaylardan dolayı birçok esnafımız işyerini açamıyordu. O tarihlerde işyerini açamadığı için bankalar nezdinde sabıkalı ve sicilli durumda olan esnaflar var. Sabıkalı ve sicilli durumda olan esnaf ve sanatkarımız bugün sunulan düşük faizli kredilere ulaşmakta zorluk çekiyor. Örneğin bugüne kadar Diyarbakır’da 7 bin 200’ün üzerinde müracaat var. Ama burada ancak 4 bin 500 esnafın kredi başvurusu kabul edilmiş, geri kalanı ise beklemede. Gerçekten Halk Bankası’nın müdürleri, çalışanları yardımcı olmaya çalışıyorlar ama yasal engeller, prosedürler bu yardımları engelliyor. Kamu bankalarında bir nebze de olsa destek alıyoruz ama özel bankalardan bu süreçte hiçbir katkı almadık, alamıyoruz. İyi gün dostu derler ya, bankalar maalesef iyi gün dostu. Kötü günde esnafı, tüccarı desteklemesi gereken bankalar bugün dirsek gösteriyorlar. Teminatlarımızı yüzde 200 ile etmiyorlar. Bunun yanı sıra ciddi anlamda kefalet sorunu yaşıyoruz.”
‘Doğrudan destekler olmazsa esnaflar iflas edecek’
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’a esnafın sorunlarını aktardıklarını ifade eden Ebedinoğlu, şöyle konuştu: “Bugün yaklaşık 2 saat süren ve TESK’in toplantısında esnafın sorunları, Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan’ın da katılımıyla konuşuldu. Orada da bölge esnafının sorunlarını dile getirdim. Bölge Türkiye genelinde biraz daha hassas durumda. Çünkü son 3 yıldır Bölge esnafı toparlanmaya başladı ama bu virüsle birlikte toparlanmaya başlayan esnaf eski haline geri döndü ve almış olduğu yaralarının üzerine bir yara daha aldı. Onun için farklı bir desteğin bölge esnafına verilmesi gerekiyor. Sanayinin gelişmesi ilimizde, bölgemizde onlarca teşvik paketi açıklandı. Şuan Diyarbakır Organize Sanayi’de çalışan sayısı 7 bin civarında. Oysa sadece Diyarbakır’da esnaf ve sanatkarların yanında, hizmet sektöründe çalışanların sayısı 80 ila 100 bin arasında. Ekonominin lokomotifi küçük işletmelerdir. Küçük işletmelere eğer önümüzdeki günlerde ciddi anlamda yeni bir destek paketi açıklanamazsa, doğrudan bir hibe desteği sağlanmazsa ve doğrudan uzun vadeli bir faizsiz kredi verilmezse yasaklar kalksa bile dökülmeler olacak, iflaslar olacak. Bu kapanışları bekliyoruz, çünkü kirasını 3 aydır ödeyemeyen işletmelerimiz var. Semtten semte kiralar değişiyor ama maalesef hiçbir dükkan sahibi de demiyor ki -istisnalar hariç, bir kısmı destek olmaya çalışıyor, birazını alıyor birazını almıyor ama- kiraları almayayım, çünkü birçoğunun geliri de sadece bu kiralardır. O nedenle ene azından kiralarla ilgili bir desteğin sunulması gerekiyor. Açık olan esnaf da gıda sektörü hariç bu durumdan etkileniyor. Kapalı olanlar şuan ciddi anlamda mağdur. Çalışanlar mağdur ve Sosyal Politikalar Bakanlığı üzerinden bir destek de veriliyor ama buna da çalışanların birçoğu ulaşamıyor. Neden ulaşamıyor; ailede özürlü maaşı alan varsa veya yaşlılık maaşı alan varsa ya da aileden bir kişi işsizlik maaş desteği almışsa ikinci bir kişi alamıyor. Malum bölgemizde de nüfus yoğun, geniş aile ve 8 10 kişi bir ailede birlikte yaşıyor. Yani, hanede bir kişi dahi destek almışsa geri kalanları alamıyor. Maalesef söz konusu bu destekten de yüzde 50’si faydalanamamış.”
‘Minibüsçülerimizin, otobüsçülerimizin çoğu kontak kapatmak zorunda kalacak’
Esnaflara doğrudan hibe desteği yapılması gerektiğini kaydeden Ebedinoğlu, Diyarbakır ve Bölge esnafının yaşadığı sorunlara ilişkin şunları ifade etti: “Onun için esnafı güçlü tutacaksınız ki, istihdamı da koruyasınız. Esnaf işyerini açacak ki, insanlar aşına işine kavuşsun. Bu toparlanma bir iki ay içinde olmaz, bu en az bir yıl sürer. Çünkü insanlarda bir kaygı var artık. İnsanlar eskisi gibi gidip bir lokantada rahat bir şekilde yemek yemez. Bir kafede, kahvehanede eskisi kadar gidip oturmaz. Berberlerimiz şuan açık ama yüzde 50 kapasite ile çalışıyorlar. Toplu taşımazlarımız, şehir içinde şuan yüzde 50 kapasite ile yolcu taşıyor. Bunlar iki aydır cebinden yiyor ve adeta zararına çalışıyor ama nereye kadar zararına çalışacaklar? Zaten 3 yıldır Diyarbakır’da toplu taşıma zammı yapılmadı. Türkiye’nin hiçbir yerinde olmadığı kadar ucuz bir taşımacılık yapılıyor burada. Minibüsçülerimiz, halk otobüsçülerimiz şuan ciddi bir zararda ve çoğu iflasın eşiğinde. Biz Sayın Valimize ilettik, biran önce bayramdan sonra bir zam verilmezse minibüsçülerimizin, otobüsçülerimizin çoğu kontak kapatmak zorunda kalacak. Çalıştırmaz çünkü belli bir yere kadar. Şuan çalışanın maaşını veremiyor, mazot parasını ödeyemiyor. Örneğin biz Sayın Bakan’dan şunu talep ettik; Ulaştırma Bakanlığı şehirlerarası otobüslerde yüzde 50 bir tavan fiyat belirledi ve şehir içindekilere de bir tavan fiyatın belirlenmesi gerekiyor. Aksi taktirde bir ay bile dayanamaz minibüsçüler, otobüsçüler. ÖTV’nin alınmaması gerekiyor, akaryakıttan, yeni alınacak araçtan. Esnafın desteklenmesi için ayakta kalması için bu destekler şart. Sayın Bakanımıza şunu da dedik; Türkiye genelindeki bütün gümrük kapıları şuanda transit geçiş yapabiliyor. İran ve Irak kapısı Bölge için can damarı ama maalesef o iki kapımız transit geçiş yapamıyor. Tampon bölgede aracını, dorsesini bırakıyor ve Irak’taki şoför gelip alıp götürüyor. Ama Kapıkulede öyle değil, Suriye sınırında öyle değil, Gürcistan sınırında öyle değil. Sayın Bakana da dedim, bu çifte standardı üzerimizden kaldırmanız lazım. Neden sadece İran ve Irak Gümrük Kapıları transit geçişe kapalı? Sayın Bakan en yakın tarihte bu iki kapıyı açacaklarını ifade ettiler. Önümüzdeki günlerde müjdeyi vereceğiz. Sonuçta Avrupa’daki virüs riski oranı Irak’takinden daha yüksek.”
‘Ertelemeyle, ötelemeyle esnaf ayakta kalmaz’
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’a esnafın sözlü olarak ilettiklerini ve bu sorunları yazılı olarak da ileteceklerini ifade eden Ebedinoğlu, esnafların iflasın eşiğinde olduğunu belirterek, “Bölge her anlamda ekonomik olarak risk altında, bölgenin rahatlatılması gerekiyor. Esnaflar için yeni bir paket açıklanamazsa, şuan kapalı olan esnafın en az yüzde 30’u iflas edecektir, kapatmak zorunda kalacaktır. Kiralarını ödeyemedikleri için işyerlerini kapatan esnaflarımızın olduğuna şahit oluyoruz. Eğer kapalı olan işyerleri açıldıktan sonra esnafa bir destek sağlanmazsa, birikmiş olan kiralar, stopajı, vergisi, Bağ Kur’u, prim borcunu esnafın ödeme şansı yok. Ne tek seferde ne de taksitle esnafın bunu ödeyecek gücü yok. Şuan hükümetin vermiş olduğu destekler erteleme ve öteleme. Ertelemeyle, ötelemeyle esnaf ayakta kalmaz. Ancak uzun vadeli faizsiz bir kredi Geri dönüşü olmayan bir kira desteği gerekiyor. Aksi taktir de bu tahribat gittikçe büyüyecek ve maalesef kaygım o ki, sosyal sorunlarla karşılaşacağız. Ekonomik sorunların yanı sıra sosyal sorunlarla karşılaşacağız. Bu ilde, bölgede ve Türkiye’de yaşanacak. Bunlara bir an önce çare bulunması lazım. Bölgemizden tatil yörelerine 100 binlerce genç çalışmaya gidiyor. İnşaat sektöründe batıya gidip çalışan 100 binlerce çalışanımız var bölgede ve onların tümü şu an bölgede. Bunların tümüne toplu olarak devletin destek çıkması lazım. En önemli konuda aslında anayasanın 173. Maddesinde diyor ‘Esnaf ve sanatkar korunup ve kollanır’ Anayasada böyle bir madde var. Sayın bakana şunu dedim “Siz sadece bu anayasa maddesi çerçevesinde esnafa sahip çıkmanız gerekiyor. Esnafa sahip çıkmanız gerekiyor ve sizin için yasal bir zorunluluktur.” Biz bunu istiyoruz. Başka bir şey istemiyoruz. Anayasanın bize sunmuş olduğu hakkı bu süreçte istiyoruz. Eğer destek verilmezse sıkıntılarla ve iflaslarla karşı karşıya kalacağız” diye konuştu.